"Hayır Barış yaa devam et bak çok güzel oldu." "Kızım olmuyor işte ya. Hem güzelim saçlarına yazık." Barış saçlarımı örmeye çalışıyordu. Bence gayet başarılıydı da ama o bunu kabul etmiyordu. O yatakta otururken ben ise onun önünde yerde oturuyordum. Aynanın karşınındaydım. Bu kez benim odamdaydık çünkü Barış'ın odasında hiçbir eşya olmadığı için sıkılmıştık. Aynadan ikimize baktığımda gülümsedim. Bu aptal yere gelmesem Barış'ı bulamayacaktım yani öyle mi? Başımı geriye atıp Barış'ın yüzüne baktığımda o da eğilip dudağıma hızlı bir öpücük kondurmuştu.
Gülümsedim. "Ne güzel bir şeydi o öyle ya." Yerden kalkıp Barış'ın yanına oturdum. "Demek hoşunuza gitti Nisa hanım?" "Hıhı. Çok..." Barış'ın kolları arasına girdiğimde o da sıkıca sarmıştı bedenimi ve yanağıma kocaman, sesli bir öpücük kondurmuştu. "Biz birlikte çok güzeliz farkındasın değil mi Barış?" "Öyle miyiz?" "Hıhı." "Bakayım." Bedenimi iyice kendine yaklaştırdığında aynadaki görüntümüze bakmıştı. "Gördün mü?" Saçlarıma bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Güzel olan sensin Nisa'm. Nerede olursan oraya seninle beraber baharı getiriyorsun."
Barış'a baktım minnetle. Bu adam farkında olmadan öyle güzel şeyler söylüyordu ki... Derin bir iç çektiğimde bana bakıp gülümsemişti. "Hayırdır kız?" "Barış, neden bu kadar mükemmel bir adamsın ki sen? Sana baktıkça kalp ritmim değişiyor resmen." Barış da derin bir nefes alırken bakışlarını pencereden dışarıya çevirdi. "Bazen diyorum ki keşke şartlar bambaşka olsaydı... O zaman gerçekten hak ettiğin bir hayat yaşatabilirdim sana." "Ben seni seviyorum Barış, bana yaşatacağın daha iyi bir hayat asla umrumda değil." "Ya bir gün olursa?"
"Seni bırakmayacağım Barış... Artık bunu kavrasan çok iyi olur." "Aşığım sana, çok aşığım. Böyle içimde saklamak istiyorum seni, pamuklara sarmak istiyorum." Barış'ın içindeki kedi ortaya çıkıp yanaklarımı mıncırırken güldüm. "Ben de çok aşığım bu kediciğe." Yanaklarını sıkıp dudağına minik bir öpücük kondurdum ben de. Bir kedi gibi başını göğsüme yaslarken saçlarını okşamaya başladım. "Kokun çok güzel... Nasıl bu kadar güzel olabilir aklım almıyor Nisa..." O iltifat ettikçe ben kırmızı bir domatese dönüşüyordum. "Şunu yapma Barış ya... Sen böyle iltifat ettikçe heyecandan bayılacak gibi oluyorum."
Barış bana bakıp gülümserken kapı tıklanmıştı. Akşam yemeği gelmişti muhtemelen. Barış yemekleri almak için kapıyı açarken ben de peşinden gittim. İki tepsiyi tek başına alamazdı değil mi? Yemeklerimizi aldıktan sonra odamıza yeniden kapanmıştık. Sessizce yedik bu kez yemeklerimizi. Sonra Barış ilaçlarını alıp atacak oldu ki durdurdum onu. "Saçmalama Barış. İçiyorsun onları." "Nisa onlara ihtiyacım yok benim." "Elbette yok ama onlar her şeyi daha kolay bir hâle getiriyor." "Ruh gibi ortalıkta dolanmama neden oluyorlar sadece." "Sakin bir adam olmana yardımcı oluyorlar."
Barış benim ısrarlarıma rağmen ilaçları içmediğinde ona ters bakışlar atmıştım. "Ya ben anlamıyorum. Bir insan neden ilaç içmeyi sevmez ki?" Barış beni sorgular gibi bana bakıp sonrasında gülümsemişti. "Asıl bir insan neden ilaç içmeyi sever ki?" "Çünkü onlar sana iyi gelmek için çabalıyor sadece belli şeylere uymazsan sana zarar vereceği konusunda uyarıyor seni. İnsanlar gibi değil." Barış kollarını bedenime dolarken yutkundum. "Bu insanlar kategorisine girsem mi alınmalıyım girmesem mi diye hayatı sorguluyorum şuan." "Sen başkasın ama. Diğerleriyle seni aynı gruba koyamam."
Barış'ın beni kendine çeken sihirli bir gücü vardı sanırım. Aramızdaki mesafe giderek azalırken dudaklarına uzunca bir öpücük kondurdum. Karşılık verse de bundan öteye gitmemiştik. Birbirimizden uzaklaşırken ikimiz de gülümsüyorduk. Ben oturmak için yatağa gidiyordum ki Barış bedenimi aniden kendine çektiğinde sorgular gibi ona baktım. "Dans edelim mi?" "Nereden çıktı o şimdi?" "Seninle hiç dans etmedik biz." Barış'ın boynuna kollarımı doladım. "Edelim o zaman." Dudağına bir öpücük bıraktıktan sonra dans etmeye başladık. Müzik olmadan tuhaf oluyordu tabii ama bu şuan çok umurumuzda değildi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Fiksi Penggemarİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."