"Burası ne kadar güzelmiş böyle..." Nisa hayranlıkla etrafı izlerken kocaman gülümsedim. "Güzeldir tabii... Senin güzelliğinin yanında pek bir değeri yok ama..." Bana bakıp gülümsemişti kocaman. Gece de kucağımda etrafı izlemeye başladığında onu öpücüklere boğmuştuk. O da gülüyordu. "Baba..." "Baban seni yesin yesin. Oy Gece'm benim." Gece başını omzuma yaslarken Nisa da bana bakmıştı. "Seni de yerim. Gel kollarıma bakayım." Nisa kollarımın arasına girince başına öpücükler bıraktım. "Sensizlik cehennem gibiydi Nisa. Bir daha yaşamaktan çok korktuğum bir cehennem..."
"Barış bir daha sizi bırakmam... Değil mi kızım? Değil mi prensesim?" Gece annesine minik gülücükler gönderirken onu Nisa'ya verip kedilerimizi de bahçeye bırakmıştım. Kafeste durmak için gelmemişlerdi buraya değil mi? Nisa Gece'nin bezini değiştirirken ben de evi havalandırıyordum. Burayı seviyordum. Sakin ve sessizdi. Dinlenmek için en ideal yerlerden birisiydi. Kocaman bahçesi meyve ağaçlarıyla doluydu. Çiçekler, kuşlar, sessizlik ve Nisa'm... Huzur için gereken her şeyim vardı. Burası benim ruhumu sakinleştirmeme yardım ediyordu.
Nisa bana bakarken onu çekip Gece'nin yanına uzandım. Nisa ve Gece kollarımda... Bu çok güzeldi. "Burası gerçekten çok güzelmiş Barış. İyi ki seni dinleyip gelmişiz." "Burası senin Nisa." "İkimizin." "Neyim varsa senin olsun. Bana kızım ve sen yetersiniz." "Bana da öyle Barış..." Nisa dudaklarıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Ne güzelsin sen..." "Ben çok güzelimdir her zaman... Barış dışarıyı gezebilir miyiz biraz?" "Harika bir fikir." Nisa kocaman gülümseyip üzerini giyinirken ben de Gece'mizi giydirmiştim. Onu kucağıma aldığımda yanaklarımı ısırıp dişlerini kaşımaya başlamıştı.
"Geldim... Sana da ceket getirdim. Üşünmeni istemem." "Nisa çok güzelsin sen..." Nisa kocaman gülümsediğinde derin bir nefes aldım ve gülümsedim ben de. "Gel annem bana baba ceketini giysin." Gece annesine giderken burukça bana baksa da bir şey yapmadım. Annesinden çok uzak kalmıştı ve onunla bağlarının sağlamlaşması gerekirdi. Bir iki gün bile yeterdi biliyordum. Nisa'ya uzun uzun bakarken Nisa da ona baktığında gülüp başını boynuna gömüyordu. Benim miniklerim çok uzak kalmışlardı. Hem de çok... Nisa ve Gece yanımda ilerlerken Nisa kızımızla mümkün olduğunca göz teması kurup güvenini kazanmaya çabalıyordu.
Gece zaten daha şimdiden annesinin kokusunu hatırlamaya başlamıştı. Onun kokusunu içine çekip arada bana baksa da onu almadığımı gördükçe annesine odaklanmıştı. "Baba..." "Babam..." Bana kollarını uzatırken Nisa da bana bakmıştı burukça. Ama başımı iki yana salladım. "Anne ile vakit geçirmelisin. Anne seni çok özlemiş." Gece annesine bakarken gülümsemişti. "Birtanem benim." "Anne..." "Oy... Oy annem..." Nisa'nın sesi titrerken derin bir nefes aldım. Gece onun yüzünü okşarken akan gözyaşlarıyla yutkundum. "Barış... Kızımız büyüyor... Bana anne diyor... Gördün mü?" "Gördüm meleğim. Sen bu dünyanın en güçlü annesisin."
"Barış... Bana anne dedi duydun değil mi?" Nisa Gece'ye sarılıp ağlarken gergince bedenini sardım ben de. "Annem benim... Miniğim. Nasıl özledim seni biliyor musun?" "Annem..." Gece onun mutluluğunu görünce daha çok söylemesi gerektiğini anlamış gibi annesine bakıp defalarca kez seslenmişti ona... "Anne, anne anne. Anne." Nisa onu öpücüklere boğarken gözyaşlarını sildim ben de... "O senin kızın Nisa. Seni çok seviyor. Sen de bu dünyanın en iyi annesisin. Biz seni çok seviyoruz." Nisa beni onaylarken yanağıma uzun bir öpücük kondurmuştu. Kendini toparlayınca dolaşmaya devam ettik.
"Bu elma ağacı mı?" Nisa'yı onaylarken Nisa gülümsemişti. "Elmaya bayılırım." "Bekle o zaman." "Ne? Hayır ya düşersin çıkma sakın." Dikkatlice ağaca çıkarken Nisa da gergince beni izliyordu. Ama sorun yoktu. Bu konuda iyiydim. Bir kaç elma alıp ağaçtan indiğimde Gece beni alkışlarken Nisa da kısık gözleriyle bana bakmıştı. "Teşekkür ederim. Evde yeriz ama..." "Yiyelim bakalım... Ben de seni evde yerim artık." "Eve gidelim mi?" Nisa'ya bakarken ikimiz de kıkırdamıştık. "Ne ya özledim işte? Özlemek suç mu aşkım?" "Değil... Değil miniğim." Nisa gülümserken ben de kocaman gülümsedim. "Ee? Sen özlemedin mi?" "Sence o mümkün mü?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Fiksi Penggemarİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."