66.Bölüm

874 96 253
                                    

Hastaneden çıkarken Gece'yi kucağıma almıştım. Yusuf Nisa'ya destek olurken Nisa derin bir nefes alıp bize bakmıştı. "Gece yürüsün ben senin kucağına geleyim, lütfen aşkım." "Ah güzelim ama Gece'miz minicik bakar mısın?" Nisa onq bakıp kocaman gülümserken onu süzüp derin bir nefes aldım. Arabaya gelince yanıma oturmuştu hemen. Bana bakarken kocaman gülümsemişti. Saçlarını okşadım. "Ben ne kadar da şanslıyım. İki tane güzelim var." "Bir de Yusuf'un." Yusuf'un sesiyle gülümseyip yanağını sıkmıştım. "İyi ki yanımdasın kardeşim. İyi ki şuan buradasın."

Gece uyurken Nisa yeniden bir yere sabitlemişti bakışlarını. "Nis?" "Şşş duyamıyorum sessiz olun." Yusuf bana bakarken sorun olmadığını belli ettiğimde başıyla onaylamıştı. Nisa bana bakmıştı. "O da gelmek istiyor. Gelmesin öyle söyle." "Gelmeyecek güzelim." "Ona da söyle. Senden korkuyormuş o. Sen dersen gelmez." "Nerede şimdi?" Camı gösterdiğinde derin bir nefes aldım ve arabadan indim. Beni dikkatle izlerken derin bir nefes daha aldım. Biraz hava alıp arabaya döndüğümde gülümsemişti. "Kurtardın bizi babacık." "Sen ilaçlarını içtin mi?" Bakışlarını kaçırıp Gece'ye bakarken derin bir nefes aldım.

"Ama konuştuk Sevgi ablayla, doktorlarla... Ne bebeğimize ne de sana zarar vermesin diye herkese sordum ben. Sormadım mı?" "Ama o içme dedi." "Sen beni dinle, onu boşver." "Ama korkutuyor beni. Ne derse yapmak istiyorum. Çünkü yapmazsam çok korkutuyor beni." "Ben koruyorum seni." "Sana zarar verirse? O zaman ne yaparım ben?" "Bana bir şey olmaz." Eve gelince Yusuf'a bakmıştım. "Gece'yi alabilir misin kardeşim?" "Büyük bir zevkle." Ben gülümserken Nisa'yı kucağıma aldığımda Nisa gülmüştü. "Yusuf... Yusuf bak beni de aldı kucağına." Nisa gülerken yanağına uzun bir öpücük kondurdum. Eve girdiğimizde gülmeyi sürdürdü.

"Öpüşelim mi?" "Uslu dur." "Hayır aşkım. Uslu durmayalım." Dudaklarına ve yanaklarına minik öpücükler bırakmıştım. "Aşkım çok tatlısın yerim seni. Şimdi ilaçlarını iç tamam mı?" "Tamam değil." "Nisa'm..." "Gece'yi biraz seveyim öyle." "Hayır. Onu sevmek istiyorsan önce ilaçlarını içeceksin." "Sinirli kötü kedi!" Kucağımdan inip bir köşeye otururken ağlamaya başladığında Yusuf'un yanına gidip Gece'yi aldım kucağından. "Yusuf ilaçlarını içmesi gerek. Şuan onunla ilgilenme." Yusuf beni onaylarken koltuğa oturmuştu. Gece'yi yatağa yatırdığımda Nisa'nın yanına dönmüştüm.

Kalkıp gidecekken onu kucağıma alıp Yusuf'un yanına oturdum. "Bırak ben güzel kızımı göreceğim! BIRAK! BARIŞ BIRAK!" "Tutmuyorum bile." Bana sarılıp ağlarken derin bir nefes aldım. "Lütfen onu göreyim. Bana ceza verme." Saçlarını okşadım. "Kızmadım. Ceza da vermedim. Ama ilaçlarını içmeni istiyorum." "İğrenç bir eş oldun. Iyy. O çirkin ilaçları içmem ben." Sıkıntıyla bir nefes verdim. "Tamam bugün de onları iç, yarın güzellerini alayım sana." "Söz mü?" "Söz." Yusuf ilaçlarla gelince onlara bakıp derin bir nefes almıştı. "Tamam içerim ama gece benimle uyu."

"Nisa'm. Elbette seninle uyuyacağım. Evliyiz biz birtanem." Elimi tutup yüzüğüme bakarken ikimiz de gülümsemiştik. "Seni seviyorum Barış. Benimle evlisin çok güzel." Onu koltuğa bırakırken yanağına uzun bir öpücük kondurdum. "Yusuf, ben gelene kadar sana emanet." Yusuf onu sarıp tutarken gülümsedim. "Burası ben de." "Yaa." Su alıp yanına gittiğimde Yusuf'un yanaklarını sıkıyordu. "Ama kıskandım." "Gel." Nisa'nın yanına gittiğimde elimdeki suya bakıp ağlamaya başlamıştı. "Sen git, seni istemiyoruz Barış."

Bir yere otururken sıkıntıyla bir nefes verdim. "Sen kötüsün. Ben Yusuf'la yaşamak istiyorum. Gece'ye de bakarız. Seni istemiyoruz." Sıkıntıyla bir nefes verdim. "Giderim ben de." Koltukta doğruldum ve gergince yerimden kalkıp Gece'nin yanına ilerlemeye başladım. Nisa gelip beni durdurmuştu. "Gitme... Özür dilerim. Tüm ilaçları içerim." Ona sarılıp ağlamaya başladığımda saçlarımı okşamıştı. "Ağlama, özür dilerim." Yusuf sessizce otururken gözyaşlarımı sildim. "Ağlamıyorum." Gözlerime bakıp derin bir nefes almıştı. "Ama kızarmış."

MECZUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin