76.Bölüm

514 73 360
                                    

Yanağıma bırakılan değişik ve tuhaf öpücüklerle gözümü açtığımda kızımı görünce panikle gözlerimi ovuşturdum. "Korkma Nisa. Barış çok istedi seni Gece uyandırsın diye." Yusuf'un sesiyle gülümseyip rahat bir nefes aldım ve Gece'mizi bol bol öptüm. "Barış hastanede değil mi hâlâ?" Yusuf beni başıyla onaylarken gözlerimi büyütüp ona baktım. "Yalnız mı kaldı orada şimdi? Gece uslu bir baban olmasa muhtemelen sana bir kardeş gelirdi. Hem de annesi ben olmayan... Ama benim güzeller güzeli kızım babasını herkesten korur. Değil mi güzel kirpiklim?"

Gece bana bakıp gülümserken ben de gülümsedim. "Beni seviyor musun?" O gülerken ben de derin bir nefes aldım ve Yusuf'a baktım. "Bu seviyor mu beni sevmiyor mu?" "Annesini niye sevmesin ki?" "Ben annemi hiç sevmiyorum." Yusuf bana sıkıca sarılınca gülümsedim. "Barış duyarsa kollarını kırar." "Aa yengemize sarılamayacak mıyız?" "Sarılırsın ama kardeşin de sana sarılır hani..." Yusuf gülerken ben de Gece'ye bakıp gülümsedim. "Ya seni ben mi doğurdum? Ne güzelsin... Çok güzelsin annem." Kokusunu içime çekip gülümsedim.

Gece'nin saçları ve kirpikleri çok güzeldi. Burnu benim burnuma benziyodu. Dudaklarını bazen kıskanıyordum. Bembeyaz teni ve kırmızı yanakları ile o kadar tatlıydı ki... Bir de benden uzakta olmasına rağmen kiloluydu. Babası ona iyi bakıyordu tabii. Gece gibiydi evet ama o boncuk gibi mavi gözleri içimi sıcacık yapıyordu. Kokusu da güzeldi. Gözleri benimkiler gibi kısıktı. Ve çok güzeldi.  "Yusuf sen bakma fazla aşık olursun alır kaçarsın kızımı." Yusuf bana şaşkınca  bakarken Gece'yi yanıma yatırıp Yusuf'un onu görememesi için önüne geçtim. "Baya ciddisin sen."

"Gece sakın amcanla kaçmak yok. Aranızda kan bağı olmasa da hiç doğru değil. Öyle her yakışıklı ile kaçsaydık ooo... Babanı yalnız bırakırsan seni de gider çirkin bir adama veririm." Gece kaşlarını çatıp bana bakarken gülümseyip minik ellerini öptüm. "Şaka yaptım annecim. Ben senden vazgeçemem ki." Gece'yi öpücüklere boğarken ikimiz de gülümsemiştik. "Biz Barış'ı özledik." Ben Yusufa bakarken Gece de yanağımı sıkıp beni onaylamıştı. "Babayı özlemiş sorabilirsin Yusuf." Yusuf gülerken Gece de yanağımı okşamıştı.

"Öyle mi amcam babayı mı özledin sen?" Gece heyecanla gülümserken ben de gülümsedim. "Bak özlemişiz ikimiz de. Yusuf bizi götür ona. Lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen..." Gece de beni taklit etmeye çalışırken gülümsedim. "Ama Nisa..." "Lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen." "Nisa beni dinlesen mi acaba? Gidemeyiz..." "Barış? Ona bir şey mi oldu yoksa? Babanı kaçırmışlar galiba Gece. Onu çok özleriz biz." "Yok kaçırılma falan." "Kendi mi kaçtı?"

"Nisa Barış yerinde duruyor. Ama sana izin vermezler." "Kimse durduramaz bizi.  Onu görmezsem nefes almam ben de." Ben nefesimi tutarken Gece de eliyle burnumu sıkınca gülmüştü. "Nisa... Ah başımın belası gidip konuşayım. Uslu ol." "Anlaştık." Ben usluca otururken Gece de salyalarıyla birlikte bana bakınca gülümsedim ve onu emzirmeye başladım. Beni özlediğine emindim. Bir süre sonra kapı açılınca Barış'ı görünce derin bir nefes aldım ve gülümsedim. Ardından duraksayıp Gece'ye baktım. "Barış?"  "Nisa'm." "Gerçek misin ben hayal mi görüyorum? Ya kızıma zarar verirsem..?"

Yanıma oturunca derin bir nefes aldım ve gözlerimi sıkıca kapattım. "Burada değilsin... Burada değilsin... Burada değilsin. Nisa kızını korkutma burada yok." Gece göğüslerimden uzaklaşınca gözlerimi açıp ona baktım. Üzerimi kapatırken derin nefesler aldım. Kapı kapalıydı... Barış yoktu. Hayaldi işte. Derin bir nefes alırken Gece'yi dikkatlice yatağına yatırıp oyuncağını yanına bıraktım. Etrafı izlerken derin bir nefes aldım. "Sana zarar vermez annen..." Gece'nin yanağına minik bir öpücük kondurdum ve gülümsedim. Minik eli parmağımı sıkıca kavrayınca burukça gülümsedim.

MECZUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin