53.Bölüm

1.2K 98 500
                                    

"Barış sevgilim ben uyuyorum." Nisa yanıma gelince gülümsemiştik ikimiz de. Kucağımdaki kediye bakarken yanıma oturmuştu hemen. "Bunu sokakta bulmuşlar Nisa. O kadar korkuyormuş ki insanlardan barınağa zor getirmişler." Nisa başını omzuma yaslarken burukça gülümsedim. "Küçük bir kediye neden zarar verip onu korkuturlar ki asla anlamıyorum. Neden yani?" "Çünkü onlar da sevgi nedir bilmiyorlar. Bu yüzden çok korkuyorum Nisa'm. Kızımıza gerçek sevgiyi öğretemezsem diye çok korkuyorum."

"Bence sen çocuğumuza en gerçek, en saf sevgiyi öğretirsin. Ama bence sevgi görmedikleri için başka canlılara zarar vermeleri tamamen bahane. Sen de babandan sevgi görmedin ama bir kere bile başka bir canlıya zarar vermedin." "Bu bir başarı değil ki Nisa. Bu olması gereken. Ben de kendime zarar verdim. O canavarın bana dokunmasına, canımı yakmasına izin verdiğim için ben de kendime zarar verdim. O anneme vurduğu için ben de kendime zarar verdim. Ona karşı koymaya korktum. Ama sonra... Bir daha asla boyun eğmedim ona."

"O ne yaptı peki?" Nisa'ya bakıp güldüm. "Daha çok dövdü. Ama bu sefer anneme daha az dokundu. Annem iyiyken ben de iyiydim." Nisa yüzümü okşarken derin bir nefes aldım. "Tüm o şeye nasıl dayanabildin? Küçük bir çocuk... Mucizesin sen biliyorsun değil mi?" "Bizim mahallede bir kız vardı." "Küçükken mi?" "Hıhı. Ben 7 yaşında falandım, yani galiba... Her neyse çok güzeldi. Yani en azından mahalledeki en güzel kız oydu. Böyle tüm erkekler hayrandı o kıza." "Sen peki?" "Başlarda değildim."

Nisa'nın belini sıkıca kavrarken gülümsedim. "Benim hiç arkadaşım yoktu, hiçbir oyuna almazlardı beni. Anlatmıştım zaten. Ben bir köşeye geçip izlerdim sadece. Bazen ona bile izin vermezlerdi. O zaman da duvarın birine çıkar gelen gideni izlerdim." "Neden eve gitmezdin ki?" "Babam işe gitmezdi. Arada eline para geçince içmeye giderdi." "Peki nasıl geçiniyordunuz?" "Annem evde bir şeyler yapıyordu kurabiye, poğaça falan komşulara satardı. Eğer vücudu çok yaralı değilse temizliğe giderdi."

Nisa'nın elini tutup burukça gülümsedim. "Zaten ben yemek yemezdim ki... Babam genelde ceza verirdi. Annem çok ısrar ederse bir kaç lokma yememe izin verirdi. Babam içmeye gidince çok mutlu olurdum. Çünkü annemle baş başa yemei yerdik. Bazen annem babamdan gizli bir şeyler alırdı o günlerde. Ama babamın da hakkını yememek gerek, bazen o da bana güzel bir şeyler alırdı. Yine de o alınca sevinmezdim. Tavırları çok kırıcıydı." Nisa yüzümü okşarken yanağıma da bir öpücük kondurmuştu.

"Her neyse bir gün bu kız yanıma gelmişti. Tabii ben şaşırdım. Yanıma oturup beni izledi. Ben tabii dalga geçer zannediyorum. Ama o beni izleyip gülümsedi. O kadar mutlu oldum ki... Herkes o kızla konuşmaya çabalarken o gelip dakikalarca beni izledi." "Ee izler tabii. Böyle yakışıklıyı bulmuş hiç izlemez olur mu?" Nisa'ya bakıp güldüm. "Annem de böyle demişti. Neyse bu bir hafta boyunca böyle devam etti. Ama ben konuşmaya korkuyorum tabii. Bir gün gözlerime baktı, çok güzeller dedi. Ben de teşekkür ettim."

"Yaa. O zaman ne kadar tatlıydın kim bilir..? Ah ah. Keşke o kız ben olsaydım." Nisa'nın dudağına minik bir öpücük kondurdum. "Sonra bu kız uzun bir süre gelmedi. Meğer ailecek araba kazası yapmışlar. Kızın yüzü falan baya yaralanmış. Sonra kendini toparlayınca yeniden dışarı çıkmaya başladı. Ama yüzünde bir yara izi vardı. Tabii herkes artık ondan kaçıyordu. O ise yine benimle oturuyordu. Benim yüzüm mor onunki yaralı falan... Herkes bizden kaçıyor. Bir gün yarasına dokundum ve çok güzel gözüktüğünü söyledim."

Nisa bana bakarken derin bir nefes aldım. "Elbette senin kadar değildi. Sen en güzelsin." "Teşekkür ederim." Nisa'nın yanağına uzun bir öpücük kondurdum. "Sonra bu kız taşındı." "Yaa ama o senin tek arkadaşındı." Omuz silkip güldüm. "O zaman çok ağlamıştım. Babamdan da çok dayak yedim ağladığım için. Ama yıllar sonra buldum o kızı. Yüzündeki iz eskisi gibi dikkat çekmiyordu zaten sürekli makyaj yapıp kapatıyordu onu." "Ne zaman buldun?" "İşte ben 17, 18 yaşlarındayken... O zamanlar basketbola başladım. Bir ev, bir araba, bir yazlık miras kalmış. Hani o yaşta birine göre baya iyiydim."

MECZUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin