MECZUP

56.Bölüm

Bir Hafta Sonra Nisa'nın Ağzından ||

"Aşk kokulum." Barış hızlıca kalkıp bana bakarken rahat bir nefes verip yastığını dikleştirmiş ve sırtını yatağın başlığına yaslamıştı. "Korktun mu?" "Biraz..." "Yaa. Sen ne kedi bir adamsın? Miyav." Bana bakarken güldüm. "Bugün neşeliyiz bakıyorum da..." "Miyav." Barış gülerken bir kedi gibi ona sokuldum. "Bu kediciğe ne yapsam acaba ben süt mü versem?" Başımı iki yana salladığımda gülmüştü. "Öyleyse onu biraz sevmeliyim." Başımı iki yana sallayıp ona daha da sokuldum.

"Peki onu güzelce yıkasam mı?" Onu onaylarken dudağına minik bir öpücük kondurduğumda gülmüştü. "Bekle iki dakika kendime geleyim ama sonra yıkayacağım seni. Ama bu kez uslu duracaksın." Onu başımla onayladığımda gülümsemişti. "Ben uslu bir kediyim babacık. Yaramaz kedilerimiz bahçede." "Şuna bak benim minik kedim konuşmayı öğrenmiş." Dudaklarımı büzüp ona yaklaşırken beni izliyordu. Tam burnunun ucuna minik bir öpücük kondurdum.

Beni kucağına alıp kalktığında boynuna öpücükler bıraktım. "Koca göbekli Nisa olmak çok eğlenceli. Ben böyle çok tatlı tombul bir kediye benziyorum. Yaa çok sevimliyim." Barış yanağını yanağıma sürterken güldüm. "Çok hem de, baya. Benim hayat enerjimsin." "Hayat kim? Ben niye onun enerjisiyim?" "Hayat yaşadığımız hayat Nisa'm o bir insan değil." Onu başımla onayladığımda gülümsemişti. Beni yavaşça yere bırakıp karnıma bir öpücük kondurmuştu. "Onun adını Barış koymayacağımız konusunda hâlâ emin misin?"

"Eminim, son kararım Nisa." "Barış'ın kızı koysak?" Üzerimdeki tişörtü çıkartırken gülmüştü. "O da olmaz birtanem." "Ya yaramaz çocuk benim kıyafetlerimi de çıkarırmış şuna bak ya." Barış bana bakarken başımı yana atıp gülümsedim. "Ya Allah'ım neden bu kadar tatlı?" Yanağımı ısırırken güldüm. "Peki Barış'ın eşinin kızı olsa?" "Nisa, olur mu sence hiç birtanem?" Dudağımı büzüp başımı iki yana salladım. "Barış olsun, en güzeli o." Barış bana bakarken güldüm. "Ama çok sevimli olur." "Anne, anne babamla neden aynı adım?"

Bebek sesiyle konuşurken saçlarını okşayıp gülümsedim. "Çünkü babana çok aşığım." Barış gülümseyip yanağıma uzun bir öpücük kondurduğunda ben de gülümsedim. "Ben de sana çok aşığım onu ne yapacağız?" "Sen beni sevmeye devam edeceksin ben de senin için böyle tatlı ve hamile bir kadın olacağım." "Hamile yok ama öyle anlaştık." "Tamam tatlı bir kadın olacağım. Sen zaten dayanamayıp beni hamile bir kadın yaparsın." "Bak ya..." Vücudumu yıkamaya başladığında derin bir nefes aldım. "Sen olmasan ne yapardım ben? Öyle korkuyorum ki banyoda tek başıma. Düşerim ya da bir şey olur diye..."

"Korkma aşkın hep yanında." Kendi kendime bir şarkı gibi mırıldanmaya başladım. "Aşkım hep yanımda, hep benimle. O benim canım kocam. Kaslı kollarıyla beni yıkayan." Barış gülerken bem de güldüm. "Beğendin mi sana yazdım?" "Bayıldım." "Yaa. Ben de sana. Mavilerini çok seviyorum." Karnıma bakıp gülümsedim. "Bana bak bebek baban gibi mavi gözlerin olmazsa sakın doğma kal içeride." "Hii çok ayıp Nisa." Barış'a bakıp yutkundum. "Tamam annecim doğabilirsin şaka yaptım. Ama yine de maviş ol tamam mı?" Barış vücudumu durularken gülümsedim.

...

"Barış'ın klinik hatırası olsun." "Nisa kızımın ismi bu olabilir mi sence?" "Aşkımızın turşusu olsun." Barış bıkkınca bir nefes verirken ona baktım. "Nisa'nın kocasının kızı." "Ay Nisa olmaz, olmaz. Aşkım bak daha mantıklı bir fikir, ya lütfen aşkım." "Tamam o zaman şimdi onu düşünmeyelim. Senin ne kadar yakışıklı olduğundan bahsedelim." "Ba..." "Tamam bahsettik sıra ben de. Benim ne kadar güzel olduğumdan bahset." "Ço..." "Ben sıkıldım. Yürüyüş yapalım mı?" Ayağa kalktığımda Barış da kalkmıştı ki sıkıntıyla bir nefes verdim.