"Ben seni yerim. Oyy kıyamam ellerine senin. Elleri uf mu olmuş aşkımın?" Barış'ın eliyle ilgilenirken Barış gülmüştü. "Yaa." "Ne yaa? Öpeyim gel." Barış dudaklarıma uzunca bir öpücük kondurduğunda gülmüştüm. Elbette yatağımızda uzanmıştık ve sohbet ediyorduk. "Artık konuşabilir miyim?" "Dur bir şey daha var." Barış'ın yanaklarını sıkıp ardından yeniden dudaklarına minik bir öpücük kondurmuştum. "Hadi artık ciddi konuşabiliriz." "Oh güzelim benim." Barış yatakta doğrulurken gülümsedim.
"Şimdi..." Ben de doğrulurken ellerimi tutup uzun bir öpücük kondurmuştu. "Güzeller güzelim, aşk bahçem..." "Ama..." Dudağına uzun bir öpücük kondurdum ve gülümsedim. "Böyle iltifatlar ödülsüz kalmasın." "Kalmasın meleğim ama lütfen önce konuşalım sonra verirsin ödülümü olur mu?" "Olur..." Onu başımla onayladığımda yüzümü okşayıp derin bir nefes almıştı. "Bu hayatta Barış'ın en kıymetlisi kim deseler ne dersin?" Barış'a bakıp gülümsedim. "Sanırım benden bahsediyorsunuz derim." Barış gülümseyip beni onaylamıştı. "Çünkü sensin Nisa. Ve bunu bütün dünyaya duyurmak istiyorum."
"Hii nasıl mesela?" "İstiyorum sadece Nisa. Eminim ki aklında saçma fikirler belirmiştir, yapma güzelim." Yanaklarım kızarırken güldüm. "Saçma değil ama sen yine de kızardın." "O zaman hiç sormayayım ben." "Sorma aşkım, dudaklarını yerim." "Neyse bak yine dağıttın konuyu. O zaman en önemli konumuzdan başlayalım." "Neymiş o?" Karnımı gösterince derin bir nefes aldım. "Bak Nisa ben kızımızı ilk duyduğumda ne dediysem unut tamam mı? Seninle bir çocuğumuz olacak diye o kadar mutluyum ki..." "Gerçekten mi?" Beni başıyla onaylarken derin bir nefes aldım ve karnımı sımsıkı sardım.
"Annem. Sen çok minik bir prensessin. Biz seni çok seviyoruz. Gözlerin mavi olsa da olmasa da seviyorum ama yine de babana benze olur mu?" Barış beni sararken gülümsedim. Başımı boynuna gömdüm ve kokusunu içime çektim. "Nisa'm... Benim Nisa'm bu işte. Sen kızımızı bana ilk söylediğinde ne dedin? Ben onu seviyorum, onu istiyorum. Sen ister yanımda ol bizimle aile ol, istersen de hayatımızdan çık git dedin. Demedin mi?" "Barış ben onu seviyorum. Ama senin sevmediğini düşünmüştüm. Ve onu istemediğin için sürekli tartışıyoruz sanmıştım. Bir de önceden anlattıklarım var işte..."
Barış yanağıma büyük bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Onunla bir ilgisi yok. Ben onu gerçekten çok istiyorum. Korkuyorum ama yine de istiyorum." "Korkma sen harika bir baba olacaksın." "Gerçekten mi?" Barışa sıkıca sarıldım. "Sana olan aşkım kadar gerçekten." "Oh. Aşkım kurban olurum." "Ben de sana Barış." Bir süre öyle kaldık. Sonra Barış beni kendinden uzaklaştırıp gözlerime baktı. "O zaman asıl sorunlardan birine gelelim. Neden gittin onun yanına? O mu çağırdı sen mi çağırdın?" Barış'ın yüzünü okşayıp gülümsedim.
"Kimse kimseyi çağırmadı. Ben bunu gördüm bu da beni gördü. Sonra hiç umurumda olmadı bile." "Ama..." Barış'ın dudağına minik bir öpücük kondurdum. "Ama dinle ya." Beni başıyla onaylarken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. "Özür dilerim Nisa, dinliyorum." "Sonra eve geldim. Aklıma takıldı sadece. Dedim ki Barış bana bu kadar bağlıyken o neden bıraktı beni?" "İyi ki bırakmış. Yoksa sana kavuşamazdım." "Bence sen her şartta beni bulurdun. Çünkü sen benim kaderimsin." Barış bana bakarken gülümseyip dudağına uzun bir öpücük kondurdum. "Öyle mi dersin?" "E yani aşkım..."
Barış bana bakarken gülümsedim. "Neyse aşkım biz önceden iki üç yerde görüşürdük oraya gittim belki merak edip o da gelir diye.." "Onu unutamadığını düşünüyor şuan muhtemelen." Başımı Barış'ın omzuna yasladım. "Ama unuttum izi bile kalmadı. Her şeyimi ele geçirdin. Bedenimi, kalbimi, aklımı, ruhumu, bugünümü, yarınımı..." Barış beni kendine daha çok yaklaştırdığında kaşlarımı çattım. "Sen peki? Onu görünce ne düşündün?" "Kimi?" "İlk aşkını..." "İlk ve son aşkım sensin." "Ya onu da sevdin sonuçta Barış."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Fanfictionİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."