Nisa uyandığında ben zaten uyumuyordum. Bana bakıp buruk bir şekilde gülümsedi. "Bana kızgın mısın?" "Değilim. Nisa da kırılabilir, o da kızabilir hatta bebeğini sevmeyebilir." "Bebek değil o. Sevmiyorum onu. Bak onun yüzünden yine uyudum. Aramızı bozmak istiyor Barış. Seni de benden almak istiyor o." "Şşş." Ellerine bir öpücük kondurduktan sonra yüzünü okşadım. "Beni senden kimse alamaz, ben bile koparamam kendimi senden." "Gerçekten alamaz değil mi?" "Alamaz." Bana iyice sarılırken ikimiz de derin bir nefes almıştık.
"Seni öldürmek istiyorum dedim ya, hiç korkmuyor musun?" Ona bakarken güldüm. "Sen bana zarar veremezsin. Bu ilişkide öfke problemi olan benim. Sen de uykucu olandın unuttun mu? Seni uyutan o değil, sen yorulmuşsun sadece. Hem bak ben de uyudum seninle. Demek ki ikimiz de yorulmuşuz." Dudağıma uzun bir öpücük kondurduğunda yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. "Barış... Ben kendimi kontrol ediyorum yani değil mi?" "Elbette Nisa. Sen kendini kontrol ediyorsun. Seni senden başkası kontrol edemez ki birtanem."
Nisa bana gülümserken yanağına bir öpücük kondurdum. "Barış o kadar yoruldum ki hızlı nefes alsam bile hormonlardan böyle oluyor demelerinden. Kendimi kontrol edemiyor gibi hissediyorum. Korkuyorum." "Korkma ben seninleyim. Sen de gayet kendindesin, her şey senin kontrolün altında." "Çok çirkin oluyorum ama." "Her saniye daha da güzelleştiğine yemin edebilirim. Ben seni böyle çok seviyorum, çok güzel buluyorum. Ama dersen ki senin düşündüklerin umurumda değil diye o zaman bir şey diyemem." Saçlarımı okşarken gülümsedim.
"Senin fikirlerin umurumda. Sen beni beğensen bana yeter." "Ben seni beğeniyorum her halinle. En çok da o güzel gülüşünü beğeniyorum. Böyle içten sıcacık gülümsemen eksik olmasın yüzünden olur mu?" Beni başıyla onaylarken kocaman gülümsemişti. "Sen de olmasaydın ben delirirdim." Boynuma öpücükler bırakırken derin bir nefes aldım. Onu kucağıma aldığımda gülmüştü. "Ne yapıyorsun Barış?" "Seni böyle sevmek istiyorum. Sevmeyeyim mi?" "Ama böyle bebeğimiz..." "Ben seni sevmek istiyorum ama." "Beni mi?" "Hıhı." Kucağıma iyice yerleşirken dudaklarıma bir öpücük kondurmuştu. "Eskisi gibi sadece beni mi yani?"
Onu başımla onaylarken gülümsemişti. "Saçlarımı okşar mısın o zaman? Önceden hep öyle yapardık." "Hâlâ yapıyoruz birtanem." "Olsun, sen yine de okşa." Saçlarını okşarken diğer elimle onun elini kavramıştım. Uzun bir süre öyle durduk. "Benimle bebek için mi birliktesin?" "Bu hayatımda duyduğum en saçma şey. Sana aşkımı itiraf ettiğim ilk gün, beraber olduğumuz ilk gün, sana ailemi anlattığım gün, seninle klinikten kaçıp evlilik teklif ettiğim gün... Herhangi birinde bebeğimiz var mıydı?" "Yoktu." "Peki sen gittiğin için günleri sayarken, yastığına sarılıp uyurken, tokanı bileğimde taşırken benim bebekten haberim var mıydı?" "Yoktu."
"Bu kalp seni deli gibi seviyor Nisa." Nisa dudağıma uzun bir öpücük kondurduğunda bana baktı uzun uzun. Onu öpmemi istiyordu. Dudaklarım dudaklarına dokunduğunda bana karşılık vermeye başlamıştı. Nefeslerimiz tükenirken mecburen uzaklaştık birbirimizden. Nisa başını boynuma gömerken alıp verdiği her nefesi tenimde hissediyordum. Nefeslerimiz düzene girerken ona bakıp gülümsedim. "Beni nasıl öldürmek istediğini sorabilir miyim?" "Bilmem. Çıldırtıyorsun bazen beni. Ben senin beni sevmene o kadar alışmışım ki." "Sen çok kıskanç bir kediciksin." "Hayır, değilim."
Nisa'nın boynuna bir öpücük kondurdum. "Evet öylesin." "Hayır, değilim." Nisa'yı gıdıklamaya başladığımda o da kahkaha atıyordu. Nefes alması için durduğumda bana bakıp güldü. "Tamam, öyleyim kabul." "Ama hemen kabul ettin olmaz ki." Dudaklarıma bıraktığı bir öpücüğün ardından gülümsedim. "Nisa... Çok güzel tatlılarımız var. Yemeye ne dersin?" Nisa bana bakarken canının çektiğine emindim. "Hayır diyemem." Nisa'nın yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. Onu kucağıma alırken söyleniyordu. "Barış belin ağrıyacak ben eski zayıf Nisa değilim." "Nisa'm birtanem henüz o kadar kilo almadın minicik bir göbeğin var sadece."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Hayran Kurguİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."