Nisa öfkeyle kapıya ilerlerken Gece'yi Yusuf'a bırakıp peşinden gittim ben de. "Ne işin var senin burada?!" "Barış'la konuşmaya geldim çekil başımdan." Nisa konuşacakken onu durdurdum ve gözlerine baktım. "Kızımızla ilgilenir misin? Ben geleceğim." "Hayır..." "Nisa..." "Sana hayır dedim Barış. Bu aptal kız neden burada bilmek istiyorum." Aycan'a bakarken derin bir nefes aldım. "Söyle söyleyeceğini ve çek git." "Ama yalnız konuşmamız gerek." Nisa kızgınca bize bakarken gidecekti ki bileğinden tutup durdurdum onu. "Benim Nisa'dan gizlim yok." "Emin misin?" Gözlerime bakarken derin bir nefes aldım ve ona baktım uzun uzun.
"Bence vardır bir şeyler." "Ne demek istiyorsun açıkça konuşsana?" Nisa ona öfkeyle bakarken Gece de ağladığı için öfkeyle Aycan'a baktım. "Aa bak Çağla da buradaymış. Ne güzel." Gece'yi kucağıma alıp kokusunu içime çekerken ben oradan uzaklaşana kadar huzursuzca ağlamıştı. Masaya oturup kokusunu içime çektim. "Korkma babam..." Dışarıda büyük bir tartışma varken gerilsem de Gece yüzümü okşayınca ona bakıp gülümsedim. Herkes dağılırken Nisa da hırsla yanıma gelip bana bakmıştı. "Sen gerçekten..." Bana bakarken gergince ona baktım ve Gece'yi yavaşça yatırıp Nisa'ya baktım. "Ne dedi sana bilmiyorum ama yalan."
"Ben... Kiminle evliyim Barış?" "Nisa... Ben kötü bir şey yapmadım." "Sen... Korkunç bir adamsın. Sen... Sen gerçekten korkunç bir adamsın!" "Şşş lütfen sessiz bak Gece de korkuyor." Çağla yanımıza geldiğinde ona baktım. "Barış... Sakin olun tamam mı?" "Çağla Yusuf ile Gece'ye göz kulak olur musun?" "Ben bir yere gitmiyorum Barış." "Evet Nisa kesin." Nisa'yı kucağıma aldığımda söylense de bedenini sıkıca tutup arabaya götürdüğümde öfkeyle bakmıştı bana. "Niye biz mutlu olamıyoruz? Söyler misin?" "Biz mutluyuz bunu bozulmalarına izin veren sensin!"
Derin nefesler alırken Nisa'ya baktım uzun uzun ve yüzünü sardım. "Bana cevabını vermen gereken şeyler var. O kız haklı mıydı? Aycan'a hiç vurdun mu?" "O öyle olmadı." "Vurdun yani... Darp raporu aldı seni şikayet etmekle tehdit ettiği için de ilişkiniz uzadı, beni tanıyana kadar... Öyle mi?!" Nisa'ya baktığımda gözlerim dolmuştu. "Öyle olmadı..." "Anlat o zaman! Anlat, anlat!" Hırsla bana bakarken onu onayladım ve biraz uzaklaşmaya başladım. O da peşimden geldiğinde bir yere oturdum sessizce. Nisa'm yanıma değil uzağa oturunca canım yanmıştı. "Benden korkuyor musun?"
Beni başıyla onaylarken gözlerimi kaçırdım. "Sana asla zarar vermem. Bir kere o hatayı yapmıştım hâlâ aklıma geldikçe canımı yakıyor." Derin bir nefes aldım ve gülümsedim burukça. "Ben korkuyorum sadece. Bilmiyorum... Keşke o klinikteki gibi tertemiz olsaydı her şey... Beni görmek için her şeyi yapsaydın her gece kapıma gelip iyi geceler öpücüğü isteseydin... Bu hayat korkunç. Ben... Kiminle evliyim Barış? Sen nasıl bir canavarsın?!" "Ben bir canavar değilim Nisa..." "Artık emin değilim. Öfkeliyken çok... Korkunç oluyorsun. Kızımız konusunda bu beni korkutuyor."
"Onun yanında kimseye sesimi bile yükselmedim ben!" Nisa belli belirsiz güldüğünde gergince bir nefes aldım. "Nisa ben kötü bir baba değilim. Kötü bir eş de değilim. Beni en iyi sen anlıyordun şimdi ne oldu?" Bana baktığında derin bir nefes aldım. "Bir şey olmadı sadece..." Gelip bana sarıldığında ağlamasıyla gergince ona baktım ve saçlarını okşadım. "Barış seni çok seviyorum. Özür dilerim. Özür dilerim biliyorum. Sen bir canavar değilsin ama..." Bana baktığında gözyaşlarını sildim hemen ve huzurla gülümsedim. "Sen iyi ki benimlesin. Ben... Çok kötüydüm tedaviden önce... Çok çok çok sinirliydim. Başıma gelen onlarca şeyden sonra Aycan bana iyi gelir sanmıştım."
"Öyle olmadı biliyorum. Anlattın bana." Onu başımla onayladım. "O hep üzerime gelirdi. Ailemi sorardı anlatmak istemediğimde binlerce kötü şeyler söylerdi. Ben sadece sana anlattım yani sadede sana tamamen teslim ettim ruhumu. Çünkü ben biliyorum sen onu koruyorsun..." Yüzümü okşarken dudağıma minik bir öpücük kondurmuştu. "Bir gün hep beraber otururken sebepsizce sorun çıkarmaya başladı. Eski konuları açıp duruyordu. Bağırdı çağırdı. En kötüsü de annemle ilgili aptalca şeyler söyledi." "Annen senin en kıymetlindi... Melek gibi birisi o..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Fanfictionİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."