69.Bölüm

767 89 208
                                        

"Gel bakalım babacığım." Gece'yi kucağıma alıp sırtını okşarken ağlamayı bırakmıştı. Minik elleri sakallarıma dokunurken heyecanla ayaklarını sallamaya başlamıştı. "Seni çok seviyorum biliyor musun? Ben baba olmak istemiyorum evet ama seni seviyorum. Bak miniğim, benim tanıdığım tüm babalar kötü kalpli o yüzden onlara benzemekten korkuyorum. Yoksa baban seni her şeyden... yani anneciğini seninle kıyaslayamaz ama onun dışında her şeyden çok seviyor. Kendinden bile..."

Gece gülümseyip dudağını büzerken odaya bakmıştı. "Anneyi biraz bırakalım dinlensin minik kelebek... Acaba olanların farkında mısın? Eğer farkındaysan annenin seni her şeyden çok seviyor olduğunu bil... Onun yardıma ihtiyacı var sadece... Ona biraz zama..." Nisa'nın sesiyle derin bir nefes aldım. "Ve deli babanın ilaç içmesi gerek." Mutfağa gidip ilaç kutusunu açarken derin bir nefes aldım. İlaçları sayısına bakmadan içerken Gece'nin kulağını biraz kapatmak adına başını göğsüme yaslamıştım. "Barış! Kızım nerede benim?!"

Yanıma gelip derin nefesler alırken bedenime sarılmıştı minik kolları... "Beni siz de terk ettiniz sandım." "Biz seni terk etmeyiz. Gece de seni merak etmişti biliyor musun? Hissetti galiba korktuğunu..." Gece'yi kucağına alıp kokusunu içine çekmişti. "Annesinin gün ışığı, yaşam sebebi... Korktum annem. Güzel kokuna kurban olurum ben. Barış bana su vere..." Ona zaten su uzattığımı görünce gülümsemişti. "Gece'yi emzirdikten sonra içeyim ilaçlarımı..." Sıkıntıyla bir nefes aldım ve saçlarına uzun bir öpücük kondurdum.

"Barış sen uyu... Bak Gece doğduğundan beri doğru düzgün uyumadın..." "Ben çook uyuyorum ama sen görmüyorsun bir kere..." "Yalancı. Her an bizi izlediğinin farkındayım. Gel bakalım anne Gece'sinin o minik karnını doyursun..." Gece onu dikkatle izlerken Nisa ona gülümseyince göğüslerini sarmıştı. Yanlarına oturup beklemeye başladım. "Onu öldürmeyeceğim korkma git uyu..." "Nisa... elbette onu öldürmezsin ama ben seni, sizi korumak istiyorum." "Barış o benim kızım sence ona zarar verebilir miyim? Uyu işte."

Sessizce bir kenarda oturup gizlice izlemeye başladım onu. Benim Nisa'm zarar vermezdi elbet... Bir süre sonra Gece ile oyun oynamaya başlayan Nisa'nın yanına gittim. Bir yastık alıp yanlarına uzandım. Nisa gelip alnıma dokunurken elini tutup uzun bir öpücük kondurdum. "Barış hasta olmuşsun sen." "Boşver minik kelebeğim sen kendine odaklan." "Ne demek kendine odaklan? Olmaz öyle şey. Gece babişko bizimle ilgilenirken hasta olmuş kızım." "İyiyim ben. Sen onunla ilgilen ben biraz uyuyayım geçer..." Beni başıyla onaylarken derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım.

...

Gözlerimi araladığımda Gece'nin kıyafetlerini görünce yerimden kalktım hemen. "Nis?!" Nisa'yı odalarda ararken gergindim. Sonunda onu bulunca gergince yanına gittim. Gülmüştü. "Gece üzerine kusmuştu, ben de onu yıkadım ve suyu çok sevdiği için oynamasına izin verdim." Rahat bir nefes aldığımda yanağına uzun bir öpücük kondurdum. "Daha iyi misin?" "İyiyim Nisa..." "İyi ol bab..." "Hıhı. Gece üşümesin..?" "Onunla ilgilen ben de kıyafetlerini getireyim." "Anlaştık."

Nisa gittiğinde Gece'yi kontrol edip rahat bir nefes aldım. "Annen kendinde oldukça sana asla zarar vermez demişti baban değil mi?" "Yaa aşkım şunlara bak..." Gece'nin kıyafetleriyle gelen Nisa'ya bakıp gülümsedim. "Çok güzelsin." Yanakları kızarırken bakışlarını kaçırmıştı. Ona sımsıkı sarılıp yanaklarına uzun öpücükler bıraktım. "Ben onu çok sevdim..." "Neyi?" "Gece'yi... Kızımızı. Annesinin biricik prensesini..." Nisa'ya bakıp gülümsedim. "Ben de... Mis gibi kokuyor değil mi?" "Gerçekten kusursuz..."

Birlikte Gece'yi giydirdikten sonra Nisa ortalığı toparlamaya başlamıştı. Biz de Gece ile onun yanındaydık sürekli. Ve ona olabildiğince yardım ediyordum. "Biraz konuşalım mı Nisa'm?" Beni başıyla onaylarken derin bir nefes aldım ve yanağına uzun bir öpücük kondurdum. Birlikte koltuğa oturduğumuzda Gece'yi hemen yanıma yatırmış ve Nisa'mın ellerini tutmuştum. "Tedavi olman gerek." Gözleri dolarken Gece'ye bakıp başını iki yana sallamıştı. "Onu bırakıp gidemem... Yapma." "Şşş... Bak dün doktorlarla konuştum. Burada kalacağız üçümüz ve kedilerimiz..."

MECZUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin