"Hiçbir şey almazsak çıplak kalırız..." Nisa'ya bakıp güldüm. "Bence sorun yok. Öyle de çok güzelsin." Yanakları kızarırken bakışlarını kaçırmıştı. "Ama sevişmemiz hâlâ yasak aşkım... Aşkım niye bu kadar uzun sürdü?" Boynuna ve omzuna öpücükler bıraktım. "Çok özledim güzelimi ama vücudun dinlenmeyi hak etmişti." "Güzel vücudum benim... Gelsene resmimi göstereyim gitmeden önce." Heyecanla beni çekiştirirken peşine düştüm.
Çizdiği tablo... ürkütücüydü. Beni süzerken derin bir nefes aldım. "Bak bu Gece'den önceki biz... Bu da Gece'den sonraki ben." Gece'den önce diye bahsettiği kısımda her şey normaldi. Diğer kısım ise karanlık bir hava veriyordu. Ve kendisini bir duman gibi çizmişti. "Beğenmedin mi?" Onu sarıp gülümsedim. "Yalnız mı hissediyorsun yeterince ilgilenemiyor muyum seninle?" "Hayır aşkım ilgileniyorsun." "O zaman neden yalnızsın bu resimde?" "Çünkü Gece ağlamış ve sen onun yanındasın. Sen hep onun yanındasın. Beni unuttun."
"Seni unutmadım, gel buraya." Kollarımın arasına girip ağlamaya başladığında onu sıkıca sardım. "Özür dilerim. O daha minicik korkuyor Nisa. Sen de korkuyorsun o da korkuyor ama Barış'ınızdan bir tane var. Yetmiyor Barış size..." "İkinci bir Barış'ımız olsun mu aşkım? Hadi gel sevişelim iki tane Barış olsun." Nisa odaya ilerlemek için elimden tutup adımlarken Nisa'yı durdurup ona sıkıca sarıldım yeniden. "Seni seviyorum. Gel dinlenelim biraz." "Ama gidecektik... Benimle gitmekten vaz mı geçtin? Sadece Gece ile mi gideceksin yoksa?" Gözlerini ovuşturup ağlarken gülüp sıkıca sardım onu
"Tamam meleğim arabada dinlenirsin o zaman." Dudağına minik bir öpücük kondurdum ve gözyaşlarını kuruladım. "Gece küçük Nisa o yüzden ikimizin de onunla çok ilgilenmesi gerek. Eğer sen de yanımızda olursan yalnız kalmazsın. Gel hadi..." Nisa'ya elimi uzattığımda bana sımsıkı sarılmıştı. "Kucağında götür beni aşkım. Lütfen." Nisa'yı kucağıma alıp gözlerine baktım. "Hepsi geçecek sevgilim. Sen yine güzel bir hayata dönecek ve mutlu olacaksın." "O zaman da bana aşık olursun değil mi? Kaçmazsın benden." "Senden? Senden kaçılır mı kız?"
Gece'nin yanına gidince onu izleyip derin bir nefes almıştı. "Bana onu sevmeyi de öğretir misin? Ben senin gibi sevemiyorum onu." "Sen çok seviyorsun sevgilim, sadece biraz kafan karışmış durumda. Ama hepsini halledeceğim. Ve bunu yaparken seni bir kliniğe kapatmayacağım." "Söz mü?" "Söz tabii. Sensiz ne ben yaşayabilirim ne de Gece..." "Gece de mi? O seviyor mudur ki beni?" "Tabii ki seviyor bugün nasıl mutlu oldu görmedin mi?" Gece ağlamaya başladığında kaçmaya çalışsa da Nisa'yı sıkıca tutup Gece'yi gösterdim.
Çekinerek onu kucağına alınca bana bakmıştı. "Susmuyor Barış." "Biraz salla ve güvende olduğunu söyle." Dediğimi yaparken yanağını okşuyordu. Gece de başını onun bedenine yaslarken gülümsemeye başlamıştı. "Ooo Barış şuna bak. Annesini seviyor benim kızım." "Annesini de kızımı da ben çok fazla seviyorum. İki kısık gözlü su damlası..." Uzun bir süre Nisa kucağından Gece'yi indirmemişti. Onu bol bol öpüp kokusunu içine çekmişti. Gece için kıyafet ayarladım ve Nisa'nın yanına geldim. "Aşkım bunu miniğimize giydirebilir misin?"
"Ovv Barış bunu beraber almıştık. Benim kızımın minik bedeni üşümesin istemiştik." Gece'yi yavaşça yatağa bıraktığında onu dikkatlice giydiriyordu. Ben de her saniyesini izliyordum. Nisa bebeğimize zarar vermezdi ama bu aralar kendisine bile zarar vermesinden korkuyordum. "Babası... Barış şu tatlılığa bak. Hii annen sana kurban olsun." Çekmeceyi açıp bir nazar boncuğuyla gelince gülümsedim. Yakasına nazar boncuğu takıp açılan gözlerine bakmıştı hayretle. "Barış! Gözlerine bak..."
Yanına gidip gözlerine bakınca gülümsedim. Gün geçtikçe bana daha da benziyordu gözlerinin rengi. "O gerçekten bizim kızımız oluyor." "O gerçekten bizim kızımız. Kısık gözleri ve minik burnu ile tamamen sana benziyor." "Dudakları da seninki gibi güzel." Dudaklarına minik bir öpücük kondurduğunda kıkırdamıştı. "Kızımızı öptüm Barış." Nisa'yı kendime çekip yanağına upuzun bir öpücük kondurdum. "Oh! Ölüyorum sana kadın." "Ya Barış... Kızımızla ilgilen ben de üzerimi değiştireyim." "Böyle güzelsin. Arabayla hemen gideriz zaten." Beni başıyla onaylarken derin bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Fanfictionİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."