18.Bölüm

130 13 0
                                    

Uzun bir sessizliğin ardından Esra söze girdi,

Esra: bak Feyza, üzme canını. gördüğün sadece bir rüya. Tunaya da sana da bir şey olmayacak. Rüyaların tersi çıkar derler...
Merve: evet Feyza. ama bu durumu Lütfen Tunaya anlat.
Hilal: bence de anlatmalısın.

Ağlamaya başlamıştım. şu son günlerde stres, gerilim, korku bende ki panik atağı tetiklemisti. anlatmaya devam ettim,

Ben: kızlar. Bakın ben çok korktum, Tunaya bir şey olacak diye çok korktum.

Merve bana sarıldı ve

Merve: korkma artık hiçbişey olamayacak. Sen gidip Tunaya anlatacaksın her şeyi tamam mı?

Doğru söylüyorlardı. Tunaya anlatmalıydım. kızlarla kahvaltıdan sonra hep beraber okula doğru ilerlemeye başladık. dalgınlığımdan sanırım ani bir fren ve korna sesiyle irkildim.

Şoför: Dikkat etsene ya, neden yolun ortasında yürüyorsun!

Merve kolumdan tutarak beni kenara çekti ve Şoförden adıma Özür diledi.

Merve: Feyza, kendine gel artık. Tuna seni bu halde görmesin.
Ben: Haklısın. Tamam. iyiyim ben.

Yola devam ettik ve okula geldik. Okulun içerisinde bahçede Tuna ve diğerleri bir şeyler konuşuyorlardı. Tuna beni farketmedi ama bahçeye girdiğimizde beni gördü ve gülen yüzü birden asılıverdi. yanıma doğru yaklaşmaya başladı. Gözlerim şişti ve bunu ondan saklamam zordu.

Tuna: aşkım

Göz göze gelmemeye çalışıyordum

Ben: efendim aşkım.
Tuna: aşkım gözüme bakar mısın? yüzüme bak.

Elleriyle yüzümü kendine çevirdi ve suratımı görünce şaşırıp sordu,

Tuna: Feyza bu ne hal? Ne oldu sana? Ağladın mı sen? Kime diyorum?
Ben: Tuna, sana anlatmam gerekenler var ama şimdi, burada olmaz.
Tuna: ben seni hiç bir yere bırakmam anlıyor musun? Bu halini öğrenmeden seni bir yere bırakmam, bırakamam. anlat diyorum sana.
Ben: tamam anlatacağım ama ne olursun, şimdi çok önemli bi dersim var gitmem gerek.
Tuna: oglen seni almaya geliyorum. Bana her şeyi harfiyen anlatıyorsun. Çok sinirliyim şuan. daha fazla konuşursam seni kıracağım.
Ben: tamam.
Tuna: seni seviyorum
Ben: bende seni.

Tunanın kocaman ve sımsıkı sarılmasına çok ihtiyacım vardı ve kızmışta olsa beni bundan mahrum bırakmazdı. Ona sarılınca dünyayı unutuyordum.

Tunadan...

Feyzaya ne olduğuna, buna kimin sebep olduğuna anlam vermeye çalışıyordum. onu böyle görünce sarsılmıştım. Bir şey vardı, bir derdi vardı ama anlatmıyordu. Ama er geç öğrenecektim. Onu üzen her ne ise bunu ortadan kaldıracaktım.
.......

Feyzadan...

Tuna çok kızmıştı. haklıydı. ona her şeyi anlatacaktım. Muzikoloji odasına doğru ilerlemeye başladım. Tunayı aklımdan çıkaramıyordum ve rüyamın her bir karesi gözlerimin önünden geçiyordu. Tedirgindim ve aynı zamanda korkuyordum. Odaya girdiğimde bu kadar da olmaz diye bağırasım geldi. oda da istenmeyen, hatta hiç istenmeyen bir misafir vardı. kim mi? Tahmin etmesi cok ta zor değildi, Mert. Kapıyı açmamla çıkmam bir oldu. Mert arkamdan bağırdı. Tekrar içeri yöneldim.

Mert: Feyza bir bakar mısın? bir şey konuşmak istiyorum.
Ben: isim var, kusura bakma. Belki sonra.
Mert: Feyza, lütfen. İki dakika sürmez.

Ne diyeceğini merak edip oturdum.
Mert konuşmaya başladı;

Mert: Feyza bak, dün beni sizin yurdun orada gördün. her şeyin bir açıklaması var. Feyza, Tuna benim ekip arkadaşım. Aynı okuldayız. seninle de öyle... asıl konuya gelecem olursak, benim seni izlememin ve sana yakın davranmamın tek bir sebebi var. Bunu söylemek zor olacak ama, ben seni seviyorum.

Yaşadıklarımın rüya olması için içten içe yalvarıyordum. Mert devam etti.

Mert: Feyza, ben seni Tunadan daha çok seviyorum. O çok güvenilmezdir. hiç bir kıza değer vermez. seni de sevmiyor zaten. ben seni ondan daha çok seviyorum, daha çok. Emin olabilirsin. Ve seni kazanmak için herşeyi yaparım anlıyor musun? Hemde her şeyi. Lütfen, Tunadan ayrıl ve benimle birlikte ol
Daha mutlu oluruz, inan bana.

Duyduklarıma daha fazla tahammül edemeyerek ayağa kalktım.

Ben: Mert sen ne diyorsun? sen ne saçmalıyorsun? delisin sen deli! Tunadan asla ayrılmam ben onu seviyorum. her şeyden herkesten çok. Benden ve bizden uzak dur duyuyor musun? Beni sakın bir daha rahatsız etme. Bizden uzak dur.

Aniden elimi tutmaya çalıştı.

Mert: Feyza bak Tunayı bırakacaksın diyorum. Sana bir kere söylüyorum bunu.

Elimi ondan çekip suratına tokat attım

Ben: Sen ruh hastasısın. Ruh hastası.

Mertin Gözünden:

Tuna yakın arkadaşım da olsa Feyzayı çok seviyordum. Emin olduğum bir şey daha vardı o da ondan daha çok sevdiğimdi.Bunu kimse değiştiremezdi. her ne kadar kabullenmek istemesede onu kazanmak için her şeyi herkesi harcayabilirdim. o çok değer verdiği sevdiği 'Tuna' sını bile.!
...

Feyzadan...

birden odadan çıktım ve ağlayarak okulun tuvaletine girdim. Bu olanlar rüya olmalıydı, rüya olması için yalvarıyordum. o kadar yorulmuştum, kendimi ve ruhumu o kadar yorgun hissediyordum ki.
Takatimin kalmadığı hissindeydim. Okuldan dışarı çıktım. Bahçe de Tuna beni bekliyordu. Dizlerim tutmuyordu sanki. zar zor yürümeye devam ettim.
Tunaya kavuşmama üç adım kalmışken her tarafın karardığını
Büyük bir boşluğun içine düştüğümü hic bir sey göremediğimi ve derinlerden bir sesin geldiğini duyumsadım.
Tunanın sesiydi
onun sesini ölsem unutmazdım.

Tuna: Feyza, aşkım. Feyza aç gözlerini.

Bölüm sonu.

Çok AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin