Çok Aşık

45.Bölüm

Dünün yorgunluğuyla nasıl uyuydugumu nasıl uyuya kaldığımı hatırlamıyordum. çoktan sabah olmuştu ve benim okul için hazırlanmam gerekiyordu. hemen kalkıp üzerimi değiştirdim saçıma şekil verdikten sonra kitaplarımı da alıp servise doğru ilerlemeye başladım. servise bindikten biraz sonra okula varmıştım. arabadan inip bahçeye doğru yürüdüğümde tubayı gördüm. yanıma doğru gelmeye başladı

Tuna: nasılsın? Iyi misin?
Ben: iyiyim. biraz dersim var geç kaldım sanırım.
Tuna: tamam ders çıkışın ne zaman?
Ben: öğle vakti.
Tuna: konuşabilecek miyiz?
Ben: olur konuşalım.
Tuna: tamam ben seni almaya gelirim.
Ben: tamam görüşürüz.

Tunayı bıraktıktan sonra hemen derse girdim. hoca çoktan girmişti .

Hoca: feyza, kızım hiç gelmeseydin?
Ben: hocam şey ben biraz.
Hoca: geç hadi. bir daha da dersimi bölme.
Ben: bir daha olmaz. Özür dilerim

Yerime oturdum. Müzik teknolojileri hocamız biraz agresifdir.

Erdem: sen bakma bu adama bu biraz 46'lı.
Ben: 46'lı?
Erdem: uçarı.
Ben: .....
Erdem: ah be Feyza bir anlamadın gitti. kafa gidik gidik anlamıyor musun? okumuş adam yakmış kafayı.
Ben: ilahi erdem.
Erdem: öyle De komik bir insanımdır. biliyorsun beni. tunayla duran tuna gibi oluyor.
Ben: öyle.
Erdem: ne o siz barışmadınızmı?
Ben: yok henüz değil.
Erdem: tuna ne kadar Üzgün bi bilsen. affet şu çocuğu. valla evde de depresif depresif dolaşıyor. bize çatıyor. valla bıktım.
Ben: erdem yapma şöyle.
Erdem: ama öyle.
Ben:bugün konuşacağız.
Erdem: öylemi? tamam. konuşun halledin aranızda.
Ben: bakalım.

Dersin bitimiyle dışarı çıktım. koridorda ilerlerken arkamdan birinin bağırdığını duydum. sese döndüğümde bu kişinin Oğuz olduğunu gördüm.

Oğuz: feyza?
Ben: efendim Oğuz?
Oğuz: nasılsın.
Ben: iyiyim.
Oğuz: feyza bak ben bişeyler duydum.
Ben: ne duyduysan unut. bu seni ilgilendirmez. ve senden bi ricam var lütfen benden uzak dur. seni görmek istemiyorum.
Oğuz: neden?
Ben: görmek istemiyorum. benim hayatımda bir adam var. o adamdan başka kimseyi gözüm görmüyor. Haliyle diğerlerinden de rahatsız oluyorum.
Oğuz: anladım.

Ileriden tunanın geldiğini gördüm bize doğru yaklaşıyordu.

Tuna: feyza, sevgilim.
Ben: hadi gidelim.

Beraber oğuzu orda bırakıp okulun dışına çıktık...

Tuna: onun ne işi vardı yanında?
Ben: bilmiyorum.
Tuna: nası bilmiyosun?
Ben: basbaya bilmiyorum tuna. sen hala beni sorguluyor musun?
Tuna: Hayır, hayır. yanlış anlama lütfen.
Ben: zaten verdim cevabını. bir daha yanıma yaklaşamaz
Tuna: hadi gidelim.

Beraber aşıklar tepesine gelmiştik. buraya ne zaman gelsem konuşamıyordum. boğazım düğüm düğüm oluyordu. neden burayı seçmişti ki?

Tuna: bak, birbirimize söz verdiğimiz yer.
Ben: evet.
Tuna: feyza bak, ben ben çok pişmanım. çok kızgınım kendime. sana öyle konuştuğum günden beri nefret ediyorum kendimden. feyza ne olursun affet beni. ben seni çok özledim. bir daha yapmayacağım, seni kırmayacağım söz veriyorum. biliyorum bir eşşeklik ettim hemde çok büyük bi eşşeklik. ama unutturacağım sana. söz veriyorum. söz.
Ben: tuna. yanında olursam unutamam. biraz ayrı kalsak ikimizinde yararına olacak eminim. ne olur durumu zorlaştırma. biraz zaman ikimiz içinde. yaptıklarını hazmetmem lazım. bir süre görüşmeyelim olur mu?
Tuna: feyza ne dediğinin farkında mısın? Ben sana seni çok özledim diyorum, sen bana bi süre görüşmeyelim diyorsun. Ne yani vazmı geçiyorsun aşkımızdan.?
Ben: ben sana aşkımızdan vazgeçiyorum demedim tuna asla böyle bir şey yapmam. Ben aşkın en saf halini en güzelini sende yaşadım. sen benim hem ilkim hemde sonumsun.Nasıl vazgeçerim? sadece, tek istediğim yaptıklarını unutmam için bir süre görüşmememiz.
Tuna: feyza ne olur bunu yapma. zaten sensiz geçirdiğim her anım azap içinde. seni benden daha da uzaklaştırma lütfen.
Ben: tuna lütfen.