70.Bölüm

47 6 2
                                    

Kısa bir yolculuktan sonra Tuna'nın evine gelmiştik. Burası bana her zaman huzur veriyordu. Tuna kapıyı açtıktan sonra içeri girdik. Ve kendimi salonda ki koltuğun üzerine attım. Çok yorulmuştum, çokça stres ve korkuya maruz kalmıştım. Migrenimin tekrar tutmaması için Allah'a dua ediyordum ki tuna da birden kendini koltuğa atınca irkildim... ikimizin de gözleri kapalı, kafalarımız arkada, kollarımız yanda yan yana oturuyorduk...

Tuna: çok yoruldun değil mi?
Ben: yorulmak ne kelime...aslında yorgunluktan ziyade efeye birsey olacak diye çok korktum. Azra merveyi sakinleştirmeye çalıştım ama bende panik halindeydim. Sen gelmeden önce de dualar ediyordum migrenim tutmasın diye.
Tuna: kıyamam... yorgunluğunu alabilirim istersen.

Gözlerimi açtım, tunaya doğru baktım, o da gözlerini açtı ve doğruldu

Ben: nasıl yani?
Tuna: nası nasıl?
Ben: yani
Tuna: feyza, aşkım, sen gercekten kendinde değilsin... masaj yaparım istersen ya da yemek yapabilirim sana. sen biraz uzan istersen olur mu?

Ben hakikaten kendimde değildim. Yorgunluk denilen şey kafamı allak bullak etmişti. O ne söylüyordu ben ne anlıyordum...

Ben: yemek yapabilirsin. Hatta salatayı ben yapabilirim.
Tuna: o olur bak. Hadi bakalım ortak.

Diyerek beni yerimden kaldırdı ve mutfağa sürükledi.

Ben: ne yapıyoruz? Usta aşcımız bugün bize ne pişirecek?
Tuna: sevgilim ne isterse
Ben: o zaman, taze fasulye istiyorum

Tuna gözlerini açmış garip garip yüzüme bakıyordu

Ben: hayırdır? Neden şaşırdın?
Tuna: canın sahiden taze fasülye mi istedi?
Ben: evet, yapamaz mısın yoksa?
Tuna: yok yaparım, yaparım da biraz şaşırdım. Daha etli tavuklu ne biliyim bir hamburger falan beklerdim senden...
Ben: şuan canım taze fasülye istedi ve sen kaşındın...
Tuna: peki...

Biraz sessizkikten sonra

Tuna: allah bilir senin hamileliğin nasıl olur... şuan korktum ben bu riski alamayacağım galiba.
Ben: salatalığı salatada değil de kafana yemek istiyorsun galiba?
Tuna: hiç gerek yok. Ama sen böyle degişik degişik şeyler aşerirsen bilmiyorum ne yaparım
Ben: elinden gelenin en iyisini...
Tuna: bak sen... tabiki.

Tuna yemeği bende salatayı yapıyordum. Onunla mutfakta olmayı seviyordum. Çok kısa zaman sonra evleneceğimiz için alıştırma oluyordu bana da. Ama biz çok eğlenceli bir çift olacağız buna emindim.
Tuna tencerenin kapağını kapatırken,

Tuna: bu oldu sayılır. Sana mis gibi bir taze fasülye pişirdim. Belki annenin yaptığının yerini tutamaz ama buda eş olma yolunda ki sevgili usulü...
Ben: eş olma yolunda ki sevgili... vay be ne kadar da yaratıcı öyle... sen yolunda değilsin ama, ben seni zaten eşim olarak kabul ettim.

Belime sarıldı.

Tuna: öyle mi? Sana kaç defa dedim. Gel gidelim nikah günü alalım sonra da basalım nikahı gitsin diye. Yetti bence bu kadar ayrılık.
Ben: bencede. Tamam ozaman alalım nikah gününü.

Beni kendine doğru çevirdi.

Tuna: sen ciddisin değil mi? Yani ben de halüsinasyon görmüyorsam?
Ben: çok ciddiyim.
Tuna: Allah be.!

Çok AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin