Uyandığımda saat sabahın 5'iydi. Mutfağa gidip bir bardak su aldım. Serterin odasının kapısının açıldığını gördüm.
Serter: abi. Neden dolaşıyorsun sabahın bu vakti ruh gibi.
Ben: uyku tutmadı ne yapayım.
Serter: biraz daha uyumayı dene.
Ben: bu kadarı yetti de arttı bile. Hem ben çok uyumayı sevmem.
Serter: kendini kandırma.
Ben: gerçekten. Her neyse ben giyinip çıkarım birazdan. Onlar da orda perişan oldu zaten. Sen git yat hadi.
Serter: bende seninle geleyim.
Ben: gelme gelme. Yat sen gerçekten.
Serter: peki o zaman. Dikkat et.
Ben: tamam.Serter içeri girdikten sonra bende odaya geçip üzerimi değiştirdim. Biraz daha kendime gelmeyi bekledikten sonra okanı aramak için telefonuma uzandım.
Ben: alo okan? Ne yapıyorsunuz?
Okan: hastanedeyiz hala. Sen? Neden bu saatte uyandın?
Ben: uyku tutmadı. Birazdan geleceğim ben. Sizde evinize geçin. Yeterince yoruldunuz.
Okan: olsun. Böyle şeylerin lafı olmaz böyle zamanlarda. Ha birde
Ben: birde?
Okan: feyzanın annesiyle babası da burda.
Ben: ne zaman geldiler?
Okan: dün gece.
Ben: tamam okan. Sağol geliyorum ben birazdan.Telefonu kapattıktan sonra toparlandım. Hastaneye gitmeden önce eve uğrayıp hem feyza hem de Arya için bir şeyler almalıydım. Feyza her an uyanabilir, Arya da her an kuvezden çıkabilirdi. Arabaya atlayıp kısa bir yolculuktan sonra eve geldim. Öncelikle feyza'ya pijama almak icin odamıza girdim. Dolaptan temiz pijamaları alıp çantaya koydum. Daha sonra Arya için hazırladığımız çantaya gözüm ilişti. Herhangi bir doğum sancısı veya başlangıcına karşılık arya icin hazırladığımız çanta benim yattığım tarafta duruyordu. Hem unutmamak hem de Hemen alıp çıkmak için feyza böyle bir yöntem geliştirmişti. Gülümsedim.
Ben: hiçbir şey hayal ettiğimiz gibi olmadı.
Dedim kendi kendime. Oysa kaç kez provasını yapmıştık.
Geçmiş
Feyza: Tuna. Biraz durumu ciddiye alır mısın?
Şiddetli bir Şekilde gülmeye devam ediyordum.
Ben: bir dakika ben doğru mu anladım? şimdi ikimiz yatacağız. Uyuyor gibi yapacağız ve sen birden sancın tutmuş gibi uyanacaksın. Sonra beni uyandıracaksın. Sonra ben önce sana yardım edeceğim daha sonra da çantayı alıp aşağıya ineceğim. Yani tam olarak bu mu?
Feyza: evet bu. Ayrıca bunun nesi komik söyler misin?
Ben: şuan provasını yapıyor olmamız. Ben böyle şeylerde hiç ciddi olamam. Hele ki senin yalandan sancılanmış gibi yapmana...
Feyza: tamam pes ediyorum.Ellerini havaya kaldırıp yatağa oturdu.
Feyza: senin gibi muzur bir kocaya sahibim. Hiçbir şeyi tabi ki de ciddiye alamayacaktık. Bunu baştan düşünmeliydim.
Ben: tamam tamam üzülme. Hadi deneyelim. Seni mi kıracağım.Ikimiz de yatağa uzanıp gözlerimizi kapattık. Bir süre sonra feyza kendi kendine kıvranmaya başladı.
Feyza: tuna... tuna uyan. Tuna?
Sanki uyku sersemiymiş gibi uyanıp cevap verdim.
Ben:efendim hayatım, ne oldu?
Feyza: ne mi oldu? Hiç. Kalkta karşılıklı iki Ankara havası oynayalım diyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Aşık
Fanfictionİzmir'den Ankara'ya uzanan bir aşk... Tek tutkuları müzik olan iki insan, bir yanda başarılı ve yakışıklı solist Tuna,diğer yanda güzeller güzeli genç kız Feyza...Müzik yapmaktan başka bir hedefleri olmayan bu iki insanın yolları nasıl kesişti? -Nas...