Aşkım!
Dedi tuna.Ben: efendim sevgilim
Tuna: hadi okanlar gelene kadar evcilik oynunu oynayalım.
Ben: nasıl yani?
Tuna: şöyle aşkım. efe bizim çocuğumuz bizde onun anne babası olacağız. yani kendimizi denemek için...bakalım yapabiliyor muyuz.
Ben: kulağa güzel bir fikir gibi geliyor. tamam ama kendini fazla kaptırmadan olur mu?
Tuna: tamam sevgilim tamam
Ben: o zaman efeyi nasıl tutacağına bir bakalım. kollarını uzat.
Tuna: heyecan yaptım.Tuna kollarını uzatınca efeyi yavaşça kollarına bıraktım.
Ben: bak şimdi şu boyun kısmını hafifçe destekliyorsun ve belinden tutuyorsun tamam mı?
Tuna: böyle mi?
Ben: aferin ama tedirgin durma oğlumuza güven ver.
Tuna: oğlumuz... ozaman şimdi de ben seni deneyeyim
Ben: pekala
Tuna: üff üff sanırım efecik altına yapmış annesi. değiştirmek lazım bunu buyrun.Efeyi kucağıma uzattı hakikaten de kötü bir koku vardı. ne de olsa bebekti...ama ben hiç bi çocuğun altını değiştirmemiştim ki, yani kardeşim olmuştu ama ona hep annem baktığı için ben karışmazdım.
Ben: değiştireyim ozaman?
Tuna: bir zahmet sevgilimBez değiştirme örtüsünü koltuğun üzerine sererek efeyi yatırdım. altını açtığımda o inanılmaz koku daha çok yayıldı. tuna burnunu tutuyordu. hemen bezi çekip bez torbasına koydum ve ağzını sıkıca bağladım. ıslak medille temizledikten sonra sıra pudraya geldiğinde işler karışmıştı...pudrayı az dökmek isterken ellerim yüzüm her yerim pudra olmuştu. tuna bu durumu kahkahalarla karşılarken ben ona sinirli sinirli bakıyordum.
Tuna: ya aşkım. ama senin tipini yerim ben.
Ben: gülme tuna gülme.Tuna hala gülmeye devam ederken aklıma hain bir plan geldi
Ben: aşkım bir bakar mısın?
Tuna yüzünü döndüğü anda pudradan nasibini aldı. artık gülme sırası bendeydi
Ben: sen baba değil, dede oldun bence
Tuna: aşkım çok kötüsün biliyorsun değil mi?
Ben: evet gülmek neymiş öğrenmiş oldun. acısını çıkarırım ama ben.
Tuna: hakikaten çok tatlı oldukEfenin altını bezledikten sonra efeyi pusetine yatırdım poşeti çöpe koyup ellerimi yıkadıktan sonra Tunanın yanına geldim
Ben: şimdi sıra koca bebeği temizlemeye geldi
Bir iki tane ıslak mendil çıkardıktan sonra tunanın yüzünü silmeye başladım.
Tuna: çok hayinsin aşkım
Ben: biraz öyle oldum. ama kusura bakma.Beni kendine çekti
Tuna: ne olursan ol seni seviyorum. hemde deliler gibi.
Ben: bende seni seviyorum. hemde çok. herşeyden herkesden çok.Ellerimle yüzünü avuçlarımın arasına aldım gözlerine bakarken dalıp gitmek bana en çok huzur veren şeydi bu dünyada. gözlerinin o muhteşem kahverengisinde boğulmak...yüzüne bakmak...kokusunu almak...ben bu adama hayatımı adarım hemde hiç tereddüt etmem diye düşündüm . Çünkü ben bu adamı seviyordum. bir bahar günü karşıma çıkan bu adamı seviyordum ben...o benim kaderimin ilkbaharıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Aşık
Fanfictionİzmir'den Ankara'ya uzanan bir aşk... Tek tutkuları müzik olan iki insan, bir yanda başarılı ve yakışıklı solist Tuna,diğer yanda güzeller güzeli genç kız Feyza...Müzik yapmaktan başka bir hedefleri olmayan bu iki insanın yolları nasıl kesişti? -Nas...