Tuna elimden tutmuştu. Arşiv odasından bir hız çıktık.
Tuna: Neden Böyle oluyor sürekli anlamıyorum. neden biz başbaşa kalmıyoruz?
Ben: benim suçum ne? bana neden kızıyorsun?
Tuna: haklısın Özür dilerim.
Ben: önemli değil.
Tuna: ben seni özledim. Bu yüzden başbaşa kalmayınca sinirlerim bozuldu.
Ben: herzaman kilitlemeyle başbaşa kalınmıyormuş. öğrenmiş olduk.
Tuna: aşkım yapma lütfen.
Ben: bir şey yaptığım yok.
Tuna: gel seni biryere götüreceğim.
Ben: nereye gidiyoruz?
Tuna: sorma işte, gel.Okuldan çıkıp yürümeye başladık. Uzunca bir yürüyüşten sonra Aşıklar tepesine gelmiştik. Burası sessiz ve sakin bir yerdi. Etrafta kimse yoktu. Sakinlik, en sevdiğim şeydi.
Tuna: şimdi oldu bak. Sessizlik ve sen.
Ben: sessizliği, sakinliği ve seni.
Tuna: en çok seni.Uzun bir süre bir şey konuşmadan oturduk. Sessizliğin ve manzaranın tadını çıkarıyorduk. son bir kaç gündür beni rahatsız eden konu aklıma takıldı.
Ben: Tuna, sana söylemem gereken ve canımı sıkan bir şey var.
Tuna: nedir o?
Ben: ben mi yanlış anlıyorum bilmiyorum ama,
Tuna: Feyza, artık ne olduğunu söyler misin?
Ben: tamam. Bu Mert nasıl biri? sanki sürekli gözü üstümüzde, sürekli bizi inceliyor gibi hissediyorum. Ne zaman görsem etrafımız da.
Tuna: bilemiyorum hayatım. Ters bir hareketini görmedim. Ama endişe etmene gerek yok. Ben yanındayım.
Ben: biliyorum, yanımdasın. Belki benim kuruntumdur.
Tuna: bundan sonra ben de dikkat ederim. Eğer ters bir hareketini görürsem uyarırım.
Ben: boşver. Hiç uğraşma.
Tuna: ne demek uğraşmak hayatım. Sen o güzel aklını böyle şeylerle doldurma olur mu?
Ben: olur birtanem.
Tuna: mis kokulum benim.Sarıldık. Biraz daha oturduktan sonra Tunayla yürümeye başladık. Beni yurda bıraktı. yurdun kapısına geldiğimizde,
Tuna: zar zor buluştuk ama iyi ki buluştuk. Kendime geldim resmen.
Ben: bir de bana sor. Seni seviyorum
Tuna: bende seni.Yanağıma öpücük kondurup beni yurda uğurladı. Tunadan ayrılmanın hüznü ile yukarı çıktım. Kızlara sarıldım. Oturduk. sohbet ettik, finallerden onların yüzünü bile zor görüyordum...
Esra: kumru gelmiş.
Ben: esra ...
Hilal: kumru ki ne kumru.
Merve: Aşıklar tepesine mi gittiniz?
ben: nerden bildin?
Merve: Okandan duydum. Ankara da aşıklar tepesinin anlamı büyüktür sen biliyor musun?
Ben: Hayır bilmiyorum. Neymiş anlamı?
Merve: Aşıklar tepesine ilişkisinde ciddi düşünen çiftler gidermiş. yani erkek ciddi düşünüyorsa sevdiğini oraya götürürmüş.
Ben: gerçekten mi?
Merve: gerçekten. Orada bir söz verilirmiş. birbirlerini bırakmama sözü.Bir an için düşündüm.
Ben: biz bunların hepsini yaşadık. Tuna hiç çaktırmadı. Ben bilmiyordum.
Esra: Feyza, yakında gelin de olursun sen.
Hilal: gelin Feyza. düğününde de nedimeleri biz oluruz.
Ben: kızlar alemsiniz. yarın bunu soracağım Tunaya.Aşıklar tepesinin ne anlama geldiğini öğrenince oldukça şaşırmıştım. Aynı zamanda kendimi Çok mutu hissediyordum.
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Aşık
Fanfictionİzmir'den Ankara'ya uzanan bir aşk... Tek tutkuları müzik olan iki insan, bir yanda başarılı ve yakışıklı solist Tuna,diğer yanda güzeller güzeli genç kız Feyza...Müzik yapmaktan başka bir hedefleri olmayan bu iki insanın yolları nasıl kesişti? -Nas...