Çok Aşık

89.Bölüm

Banyonun kapısı tıkladı. Elimle yüzümü silip lavabonun kenarına tutunarak ayağa kalktım.

Ben: kimsin?
Tuna: benim.

Kaç dakikadır burada bu şekilde ağlıyorum bilmiyordum. Aynaya baktım . Gözlerimin altı ve burnumun ucu kızarmıştı. Kahretsin.

Tuna: feyza iyi misin? Endişeleniyorum. Kapıyı acar mısın?

Kapıyı açtım.

Tuna: neden gelmedin kaç dakika oldu?

Yüzüne bakmadan akan suya dönüp yüzümü yıkadım.

Ben: hic. Biraz midem bulandı da ondan.
Tuna: iyi de senin mide bulantıların geceli cok olmuştu.

Yine yüzüne bakmadan aceleyle havluya uzandım.

Tuna: feyza durur musun.

Pes edip yüzüne baktım. Yüz ifadesi endişeli ve tuhaf bir hal almıştı. Kapıyı kapattı .

Tuna: ne oldu sana? Bu suratının hali ne böyle?

Cevap vermedim.

Tuna: ağladın. Nasıl anlamadım. Bu kadar zaman içeri gelmemenden.
Ben: önemli bir şey yok tuna. Hormonlar işte.
Tuna: ne demek önemli bir şey yok. Su haline bak.

Beni aynaya çevirdi.

Tuna: önemli bir şey var. Denizin söylediklerine mi takıldın?
Ben: hayır.
Tuna: feyza. Sakın onu ciddiye aldığını söyleme bana. Sen cok güçlü
Ben: güçlü falan değilim Tuna. Güçlü falan değilim. Bende kırılabiliyorum. Bazı şeyler beni de üzebiliyor. Görüyorsun işte.
Tuna: tamam, gel buraya.

Sarıldı.

Tuna: konuştukları doğru değildi. Ben, onu ciddiye almazsın diye masada bir şey söylemek istemedim. Böyle olacağını bilseydim inan müdahale ederdim.
Ben: önemli değil. Bende böyle olacağını bilmiyordum. Hormonlarında etkisi var tabi.
Tuna: sen bu dünya üzerinde gördüğüm en güzel annesin feyza. Ona takılma. O böyle bir şeyi hissetmediği için bilmiyor. Sen benim minik prensesimin annesisin. Bunu kaç kere hayal etmiştik birlikte hatırlamıyor musun? Evli değilken bile sana çocuklarımın annesi diye seslenirdim bazen. Onun dediklerini lütfen ciddiye alma. Bizim aramızda ki aşk bu kadar büyükken ve filizlenmisken onun söylediklerinin ne önemi var?

Haklıydı. Gereksiz bir alınganlık yapıp kendimi yeterince üzmüştüm.

Ben: hani sen bana diyorsun ya sen çok güçlüsün çok güçlüsün diye. Bence güçlü olan sensin. Bana güç veren de sensin. Seni seviyorum.
Tuna: bende seni. Hadi gel seni benim odama götüreyim. Biraz uzan dinlen.
Ben: Olur.