Çok Aşık

7.Bölüm

uyandığım da odada kimse yoktu. Kızlar okula geçmiştir diye düşünürken baş ucumda bir buket kırmızı gülün kokusunu hissettiğim an ne kadar mükemmel bir adamı sevdiğimi düşündüm. kırmızı gülleri elime aldım. kokularını uzun uzun içime çektikten sonra üzerindeki notu farkettim;
..
'Hiçbir gül güzel değil senin gülüşünden... biliyorum Şimdi yüzüne kocaman bir gülümseme var, Günaydın Sevdiğim.'
...
bu kadar şımartılmaya hiçbir zaman alışmamıştım. Şu da bir gerçekti ki, uzun zamandır ilk defa mutlu hissediyordum kendimi. Bende nota karşılık ona bir mesajla cevap verdim;
...
'Hiçbir çiçek güzel kokmuyor senin kokun kadar. Böyle Mesajla Olmadı Ama Günaydın Sevdiğim.'
....
Fazlaca bir mutlulukla aşağıya indim. Kızlar okula gitmemişti. Yanlarına gittim. Neden bu kadar mutlu olduğumu sorduklarında durumu anlattım. Onlarda Tuna'nın bu romantik jestine karşı biraz şaşırdılar. Hep beraber Yurttan çıktık. Kısa bir yürüyüşten sonra Okula varmıştık. Kapıda Tuna'yı görmemle boynuna sarılmam bir oldu. Kızlar derse gideceklerini söyleyerek bizi yalnız bıraktılar. yürürken Tuna elimi tuttu

Tuna: üşümüş mü senin ellerin? Ver bakayım ellerini.
Ben: O ne güzel bahane öyle. Al bakalım.
Tuna: canımın içisin sen benim
Ben: sende benim.

Tuna birkaç dersi ve biraz da işi olduğunu söyledi,

Tuna: öğle sonu konser salonuna gelsene.
Ben: neden?
Tuna: çalışmalarımızı izlersin. Beni bir de sahneden gör isterim.
Ben: tamam gelirim, aşkım.
Tuna: aşkım mı?
Ben: evet aşkım.
Tuna: sensin benim aşkım. hadi sen derse git şimdi, geç kalma. öğle sonu buluşuruz .
Ben: tamam canım görüşürüz.
Tuna'nın yanından ayrılıp

dersliğe doğru ilerlerken bir kalabalık fark ettim. Biraz daha yaklaşınca bizim Merve'nin oturduğunu, kızların da ona su içirdiğini gördüm.

Ben: hey açılın, Merve ne oldu, neyin var?
Esra: bir şey yok Feyza, biraz başı dönmüşte Merve'nin. Bizde su içirdik.
Ben: anladım. Şimdi nasılsın daha iyi misin?
Merve: iyiyim Feyzacım korkma bir şeyim yok
Ben: tamam o zaman derse girmeyelim istersen biraz bahçede oturalım. Ne dersin?
Merve: olur hava almaya ihtiyacım var.
Ben: tamam, siz gidin dersinize. Ben onunla kalırım.
Esra: benim dersim yok bende sizinleyim.
Ben: tamam o zaman.

Bahçede otururken Merve'nin iyi olduğu izlenimine vardım. Bu durum da fazla bir şey yemediğinden kaynaklanıyor sanırım. Bir saat kadar sonra Öğle Arası olmuştu.

Ben: kızlar benim biraz işim var Tuna'nın yanında. Merve canım iyi misin? değilsen kalayım yanında?
Merve: iyiyim canım. Sen git hadi bizde Esrayla yurda geçeriz Merve Azrayı alıp.
Esra: aynen. Hadi görüşürüz

Onların yanından ayrılıp konser salonuna doğru ilerledim kapıyı tıkladım ve kafamı aralık olan kapıdan içeri uzattım;

Ben: girebilir miyim?
Tuna: gel canım.

Içeri girdim. Tuna, Erdem, Okan, Serter ve birkaç kişi daha vardı. Tuna yanıma gelip beni Tanımadığım kişilerle tanıştırdı.

Tuna: Feyza bu Mehmet, bu Alp, bu da Mert.

Hepsiyle tokalaştım. Hepsi iyi insanlara benziyorlardı ama içlerinden Merti biraz gözüm tutmamıştı. Tuhaf bir hali vardı. Yerime oturup onları izlemeye başladım. Tuna sahneye çıktı ve şarkı söylemeye başladı. Backstage yapıyorlardı. İlk defa Tunayı şarkı söylerken izliyordum,

Erdem: Yenge büyülendi.
Okan: yenge buda Tuna ve sesi tanıştırayım. Sevdin galiba?
Ben: Tunayı ilk defa  şarkı söylerken izliyorum.
Erdem: sesi güzeldir benim kardeşimin.
Okan: tabi .
Ben: Tunayı istemeye gelmedim övmenize gerek yok.
Serter: güzel cevap.

Uzun süre gülüştükten sonra Tuna yanıma geldi. Erdem bir yere kadar gitmişti, Okan ve Serter de sahneyi toparlıyorlardı.

Tuna: sesimi Beğendiniz mi?
Ben: sence?
Tuna: bence beğendin.
Ben: ben senin yüreğini beğendim. Sesini de.
Tuna: utandırıyorsunuz beni.

Yanağıma bir öpücük kondururken Mert'in uzaktan bizi izlediğini gördüm.
Rahatsız olduğumu anlayınca Tuna sordu;

Tuna: ne oldu canım?
Ben: hiçbir şey yok. aklıma Merve geldi de
Tuna: Merve'ye ne oldu ki?

anlatmaya kalmadan Tuna'nın telefonu çaldı. Arayan Erdem'di. Ne söylediğini bilmiyorum ama Tuna'nın suratı değişti, 

Tuna: Nasıl Ya?