65.Bölüm

114 8 7
                                    

Ben: hadi oturmayacak mıyız?
Merve azra: hakikaten oturmayı düşünmüyor musunuz?
Erdem: hanımlar doğru söylüyor hadi oturalım.

Hepimiz kurduğumuz masaya teker teker oturduk

Okan: tuna abi sen başa geç istersen?
Tuna: yok ben Feyzanın yanına otursam daha iyi .
Serter: tabi bulmuş sevgilisini bırakır mı? otur abicim otur. şimdi masada bile olsa ayrılmanıza biz sebep olursak kendimi asla affetmem.
Tuna: öyle ama sizden saklayacak bir şeyim yok. herşey ortada. feyzadan ayrı kalmaya dakika tahammülüm yok artık.
Okan: tamam ozaman beyler söylemedim varsayın.
Ben: siz ne konuşuyorsunuz aranızda bakalım sessiz sessiz?
Okan: hiçbişey konuşmuyoruz valla yengecim
Ben: tamam hadi oturunda soğutmayın yemeklerinizi

Hepimiz hazırlananları yedikden sonra sofrayı toplayıp salona geçtik

Merve azra: bizimkiler harbiden öküz. insan bir yardım eder. hemen itiş kakış birbirlerinin üstüne çıka çıka kaç sene önceki çocuklar gibi salona gittiler
Merve: bunlar hiç değişmeyecek
Ben: siz kendi adınıza konuşun benim sevgilim yardım eder.
Merve azra: bak sen şuna. onunda sesi çıkmıyor görüyor musun?

Derken tunanın sesi salondan duyuldu

Tuna: sevgilim! Yardıma gelmemi istermisin?

Kızlara Hınzır bir gülüş savurarak

Ben: yok hayatım biz hallediyoruz
Merve azra: ozaman biz hayata 1-0 geride başlamışız. seni tenzih ediyorum feyzacım.
Ben: kusura bakmayın kızlar.
Merve: tunadan da iyi ev babası olur ama. evleninde rahat edelim.
Ben: bakalım hayırlısı
Merve azra: okan efe uyandı! Bak beni hiç duyuyor mu...okan diyorum!
Okan: tamam aşkım almaya gidiyorum

Tunanın gözünden:

Ben: oğlum bir daha bu görüntüyü hiç yaşayamayacagım diye çok korkuyordum.
Erdem: abi ben biliyordum. sen ne sandın. feyza elbet dönecekti sana.
Serter: ya da dayanamayıp sen ona.
Ben: bilmiyorum. ama çok huzurluyum. uzun zaman sonra.

Gülümseyerek erdem ve sertere baktım

Ben: gelin lan buraya!

Ani bir hamle ile üzerlerine atladım eskisi gibi olmayı o kadar çok özlemiştim ki. sanki feyza ile birlikte onlarda gitmişti. ankarada dört sene boyunca yalnız kalmışım gibiydi...uzun süre bitkisel hayatta kalıp gözlerini açtığında yeniden doğmuş bebek gibi hisseden bir insana dönüşmüştüm...onlar benim ailemdi ve ben ailem için herşeyi yapmaya hazırdım...
Biraz sonra okan kucağında efe ile içeri girdi

Erdem: lan oğlum kalk üstünden nefes alamıyorum. bak domatese terfi edeceğim yakında.
Serter: kemiklerimizi kırdın nası bir sevme şekli bu abi ya.
Okan: oğlum bak

Eliyle bizi işaret ederek

Okan: bunlar senin ultra acayip amcaların...bunların içinde seni nasıl büyüteceğim bilmiyorum...allah bilir hangisinden ne öğrenerek büyüyeceksin...
Ben: ne varmış halimizde?
Okan: oğlum için endişelenen bir babayım ben şuan.
Erdem: sen dert etme okanım Paşalar gibi yetiştiririz biz efemizi
Serter: tabi lan ne sandın.
Okan: oğlum bak amcalarından en çokta iyi bir dost güzel bir insan olmayı öğren oldu mu.
Ben: gel hadi gel. Otur şöyle.

Çok AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin