-Tuna? Kızım nerde?
Sesin geldiği yöne baktım. Feyza'nın annesi ve babası gelmişti. Kısa süreli bir şaşkınlık yaşadım ancak arkalarından Büşra'nın gelmesiyle durumu ondan öğrenmiş olduklarını Anladım.
Ben: hoşgeldiniz.
Zehra anne: hoş mu geldik? Hoş gelmiş gibi mi gözüküyoruz. Feyza nerde? Kızım nasıl? Torunum nasıl? Bir şey söyle.
Ben: feyza. Feyza yoğun bakımda.
Zehra anne: ne oldu kızıma? Neden yoğun bakımda?
Ben: Aslında
Zehra anne: Aslında?Cümlelerimi toparlamaya çalışıyordum ki ardımdan Serter'in söze girdiğini duydum.
Serter: ben açıklayayım. Biz, iş için şehir dışına çıkmıştık. Kızlar feyzanın yanındaydı. Ancak dün akşam isleri çıktığı için hicbiri gidememiş. Bizde feyzadan haber alamayınca cansu ve barışı tunalara gönderdik. Onlar, onlar feyzayı kapının önünde baygın bir halde bulmuşlar. Sanırım başını bir yere çarpmış. Kanması varmış. Ayrıca doğumu da başlamış. Hemen hastaneye getirmişler. Bizde hemen ankaraya geldik. Feyza şuan yoğun bakımda. Müşade altında. Arya ise
Eliyle sol tarafı işaret etti.
Serter: erken doğduğu için kuvezde. Tam karşınız da ki.
Feyza'nın annesi ve babası ellerini cama yasladı.
Zehra anne: talihsiz kuzularım benim. Görüyor musun Mehmet? Torunumuz ne kadar güzel.
Mehmet baba: görüyorum. Melek gibi.
Zehra anne: kızım. Kızım daha çocuğunu kucağına alamadı bile. Doktor nerde? Feyza'nın durumunu öğreneceğim.Serter ile göz göze geldik.
Serter: feyzanın durumu hakkında şuan bir şey söyleyemiyorlar.
Zehra anne: ne demek bir şey söyleyemiyorlar?
Serter: yani, durumu kritik. Iyilesebilir de iyileşmeyebilir de.Serterin söylediği ile yutkunamamıştım. Zehra anne başını tutuyordu. Azra merve yanına koşup koluna girdi.
Azra merve: oturun şöyle. Tansiyonunuz düşmüş olabilir.
Zehra anneyi bekleme koltuğuna oturttu.
Azra merve: okan bi kolanya falan bulabilir misin?
Okan hemsireden kolanya istemeye gitti.
Zehra anne: ah kızım. Canım kızım. Ben seni pamuklara sarıp sarmalayarak büyüttüm. Bu günler için miydi? Bizi bırakıp gidesin diye miydi...
Ben: feyzanın bir yere gittiği yok.
Zehra anne: gitmeyecek zaten. O benim kızım. Benim kızım ölümle burun buruna gelmiş. Şuan da öyle. Peki bunun sorumlusu kim tuna? Neden sahip çıkamadın kızıma?
Ben: ben, inanın böyle olmasını istemezdim.
Zehra anne: istemezdin ama oldu. Koruyamadın ikisini de. Kızım seni hayatına aldığından beri gün yüzü görmedi.
Mehmet baba: hanım, sinirlisin tamam üzgünsün ama böyle konuşma.
Zehra anne: dur mehmet dur. Konuşuyorum çünkü haklıyım. Dört yıl senden ayrı yaşadı her günü zulüm içindeydi. Evlendiniz, şimdi bu halde.
Ben: bakın konuşmak istemiyorum istemiyorum ama yeter. Feyza sizin kızınızsa benim de karım. Çocuğumun annesi. Ben böyle olmasını ister miydim? Böyle olsun ister miydim? Benim onu ne kadar cok sevdiğimi siz bilmiyor musunuz? Onsuz yapamayacağımı bilmiyor musunuz böyle konuşabiliyorsunuz? Iki gündür kendime gelemiyorum ben.Vicdan azabından geberiyorum. Siz beni suclamadan çok önce ben kendi hükmümü vermiştim zaten. Ama ayakta durmak zorundayım. Karım için. Kızım için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Aşık
Fanfictionİzmir'den Ankara'ya uzanan bir aşk... Tek tutkuları müzik olan iki insan, bir yanda başarılı ve yakışıklı solist Tuna,diğer yanda güzeller güzeli genç kız Feyza...Müzik yapmaktan başka bir hedefleri olmayan bu iki insanın yolları nasıl kesişti? -Nas...