97.Bölüm

17 3 0
                                    

Ben: anne? Iyi misin?

Annem yavaş yavaş gözlerini açarken bir eliyle de başını tutuyordu.

Annem: iyiyim. Feyzadan bir haber var mı?
Ben: yok...
Annem: koruyamadık. Kızımı da torunumu da koruyamadık. Oğlum, bize neden haber vermiyorsun gideceğini? Kızlar gitmediyse biz giderdik neden söylemiyorsun?
Ben: kızlar moralini yerine getirir diye düşünmüştüm. Kız kıza olmak iyi gelir diye. Ama hata etmişim. Anne ben, ben çok pişmanım.

Elini öptüm.

Babam: feyza kızım güçlüdür. Merak etmeyin göreceksiniz hemen iyileşecek. Kızını kucağına alacak.
Ben: evet. Feyza çok güçlü. Benden bile.
Annem: sende onlar icin güçlü ol. Güçlü ol ki senin onları beklediğini bilsinler.
Ben: haklısın anne.
Annem: torunum nerde? Onu görmek istiyorum.
Ben: kalkabilecek durumda mısın? Eger iyi hissetmiyorsan sabah görürsün. Biraz dinlen istersen.
Annem: iyiyim ben. Biraz fenalaştım sadece sen öyle anlatınca birden.
Ben: tamam. Hadi gidelim o zaman.

Hep beraber odadan çıkıp asansöre bindik. Arya'nın olduğu kata geldiğimizde kuvezlerin olduğu kısma doğru ilerledik.

Ben: işte benim dünyalar güzeli kızım.

Tam karşımız da ki kuvezi işaret ettim. Annem herzaman ki gibi duygularına hakim olamamıştı.

Annem: maşallah benim güzel kızıma. Çok küçük, çok masum. Meleğim benim.
Babam: allah hayırla büyütmeyi nasip etsin oğlum.

Sarıldık.

Ben: amin. Annesi de uyanırsa her şey çok daha güzel olacak.
Annem: uyanacak. Merak etme.
Ben: biliyorum. Siz isterseniz eve gidin. Burada beklemenizin bi anlamı yok. Isterseniz akşama doğru yine gelirsiniz. Saat zaten sabahın 4'ü oldu.
Annem: tamam oğlum. Sende kendine dikkat et. Biz yine geleceğiz.
Ben: sizde öyle.

Annem ve babam gittikten sonra Feyzanın bulunduğu kata inip beklemeye başladım. Beklerken yorgunluktan ağırlaşan gözlerim kapanmaya başladı.

...

Feyza? Feyza neredesin?

Hızla evin içine doğru koşup kapıyı açtım. Salonun duvarları boydan boya kan içinde kalmıştı. Tekrar seslendim

Feyza? Yukarıda mısın?

Ses yoktu. Kulakları sağır eden bir sessizlik ve kana bulanmış bir ev ile baş başaydım. İceriye doğru ilerlediğimde Arya için aldığımız kıyafetleri  yerde, kan içinde buldum. Hızla feyzaya bakmak için yukarıya çıktım. Yatak odasında yoktu.

Feyza? Korkmaya başlıyorum.

kapının altından sızmış olan kanı görünce hemen Aryanın odasına girdim. Feyza yerde hareketsiz bir biçimde yatıyordu. Beyaz duvarlar kana bulanmıştı. Yanına gidip nabzını kontrol ettim. Atmıyordu.

Feyza lütfen, lütfen bizi bırakma. Kızını bırakma. Lütfen. Feyza.

...

Ben: Feyza!

Uyandığımda ter içindeydim. Zar zor nefes alıp veriyordum.

Hemşire: iyi misiniz?
Ben: iyiyim. Kâbus gördüm de.
Hemşire: peki.

Çok AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin