Geçiş bölümü...
Sabah uyandığımda kendimi her zamankinden daha ağır ve yorgun hissediyordum. Başımı sol tarafa çevirdiğimde Tunanın hala uyuyor olduğunu gördüm . Onu rahatsız etmemek için zor da olsa doğrulup ayağa kalktım . Eğer uyandığımı görürse kalkmama izin vermez ve kahvaltı hazırlamaya koşardı . Son birkaç aydır bu böyle devam ediyordu. Bu sefer bir değişiklik olsun isteyip üzerime çeki düzen verdim ve aşağıya indim. Yavaş adımlarla bitirdiğim merdivenlerden mutfağa geçecekken gözüm, sol tarafımda duran boy aynasına ilişti . Kendimi iyice süzdüm. Yedi buçuk ayda ne kadar değiştiğimi, yanaklarımın tombullaştığını ve karnımın ne kadar büyümüş olduğunu gördüm . Bir kez daha. Ellerimi yüzüme götürdükten sonra "ben bu kiloları nasıl vereceğim?" Diye düşündüm. Biraz sonra karnımı sıvazladım ve gülümsedim. Geçen yedi buçuk ayda fiziksel özelliklerim dışında değişen başka şeyler de olmuştu. Kabusum olan Mide bulantılarım azalmıştı. Tuna üzerime daha çok titrer olmuştu . Ilgisi herzaman hoşuma gitse de bazen sıkmıyor değildi. Bu durumun nedenini hamileliğin verdiği hormonsal değişime yoruyordum.
Mutfağa geçip bir şeyler hazırlamaya koyuldum. Buz dolabına yöneldiğimde üzerinde ki notu gördüm.
"Bugün Doktor kontrolü var. Bebegimizin cinsiyetini öğreneceğiz. Çok heyecanlı.!"
Notu Tunanın yazdığını hatırladım. Evet bugün kontrol vardı ve bugün ufaklığın cinsiyetini öğrenecektik. Cinsiyet öğrenme durumunu son zamanlara bırakmaya ikimiz karar vermiştik. Hem biz hem de etrafımızdakiler merakla bugünü bekliyorlardı. Gülümsedim.
Tuna: çok hainsin.
Tunanın geldiğini gördüm .
Ben: hain değilim . Sadece kocama kahvaltı hazırlamak isteyen bir eşim. Dedim ki bugün ben uyanayım. Zaten o çok yoruluyor, hem ise hem bana yetişmeye çalışıyor... Bu sefer de ben ona sürpriz yapayım. Fena mı?
Yanıma gelip alnımdan öptü.
Tuna: fena değil. Ama senin dinlenmen lazım. Bu adam hem çalışır, hem de senin için elinden gelenin en iyisini yapar. Yorulmaz. Merak etme.
Gülümsedim.
Ben: Ben, sadece sana kıyamıyorum.
Tuna: empati yap. Bende sana kıyamıyorum.
Ben: haklısın. Şu halimi gören herkes
Parmağımla karnımı işaret ettim
Ben: bana acırdı .
Tuna: acımak mı? Acınası bir durum yok ortada sevgilim. Sen biraz fazla içerlemişsin durumu. Bence sen bu halinle ve her halinle o kadar güzelsin ki... biri sana bir şey hissedecekse bu acımak değil hayranlık olurdu. Çünkü bir insan, ancak bu kadar güzel ve sevimli gözükebilir.
Boynuna sarılmak için yeltendigimde bunu başaramayacağımı anlayıp vazgeçtim.
Ben: Ben bebekli, sen göbekli... olmayacak bu böyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Aşık
Fiksi Penggemarİzmir'den Ankara'ya uzanan bir aşk... Tek tutkuları müzik olan iki insan, bir yanda başarılı ve yakışıklı solist Tuna,diğer yanda güzeller güzeli genç kız Feyza...Müzik yapmaktan başka bir hedefleri olmayan bu iki insanın yolları nasıl kesişti? -Nas...
