76.Bölüm

21 5 1
                                    

Gözlerimin üzerine sanki dünyanın ağırlığı binmişti. Alarmım susmak bilmezken tekrar gözlerimi açabilmek için kendimi zorladım. Zor da olsa açtım. Biraz huzursuz uyanmıştım bu sabah. Evimden, yatağımdan farklı bir yerde uyumak her zaman huzursuz etmiştir beni.

Azra Merve: Feyza? Uyandın mı?

Azra Merve'nin sesi geliyordu. Galiba mutfakta benim için bir şeyler hazırlıyordu. Kalkmak icin doğruldum.

Ben: uyandım canım, geliyorum.

Hemen toparlanıp mutfağa doğru gittim.

Ben: sen neden bana bir şeyler hazırlamak için sabahın köründe kalktın sorabilir miyim? Zaten bitane mini minnacık yavrun var senin. Onun sana ihtiyacı varken...
Azra Merve: ilk iş gününde etrafındakiler midendeki gurultudan rahatsız olsun istemedim. Bu yüzden ayaktayım. Ve biliyorum dünden beri doğru düzgün bir şey yemedin.

Yanına gidip sarıldım

Ben: seni seviyorum
Azra Merve: bende seni. Hadi otur bakalım işe geç kalacaksın bu gidişle .

Hemen vakit kaybetmeden oturup bir şeyler atıştırmaya başladım. Gerçekten de acıkmıştım. Dünden beri bir şey yememistim. Bugün biraz daha iyiydim. Ansızın aklıma Tuna geldi. Acaba ne yapıyordur, nasıldır diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Elim telefonuma gitti. Bir kaç kez aramıştı. Gece ve sabah. Tekrar onu arayıp aramamak konusunda kararsızdım.

Azra Merve: ne düşünüyorsun öyle?
Ben: Tuna aramışta. Dönüp dönmemek konusunda kararsızım.
Azra Merve: kendini hazır hissediyorsan dön. Ama okan beni aradığında seni sordu, muhtemelen nasıl olduğunu biliyordur. Hatta o sordurmuştur.
Ben: öyleyse aramayayım. Belki sonra.
Azra Merve: kendini en iyi hissettiğin zaman.
Ben: eline sağlık. Her şey çok güzel olmuş. Ben artık hazırlanıp çıkayım
Azra merve: afiyet olsun.

Odama geçip üzerimi değiştirdim. Saçlarıma da şekil verdikten sonra çantamı alıp çıktım. Arabama binip şirkete doğru yola çıktım.

Tunadan...

Yorucu geçen bir konserin ardından deliksiz uyumuştum. Sabah gözlerimi otel odasında açtım. Icim çok huzursuzdu. Gece feyza'yı aramıştım ama açmamıştı. Telefonumu aradım. Bulduğuma bildirimleri kontrol ettim. Ne arama ne de mesaj vardi. Tekrar aradım ama yine açmadı. Sanırım uyuyordu. Döner umuduyla kapattım. Odamın kapısı çaldı.

Ben: gir
Serter: kahvaltıya gelmiyor musun?
Ben: bir şey yiyesim yok siz takılın.

Serter yanıma geldi.

Serter: içine neyin dert olduğunu biliyorum. Ama böyle yapma. Biliyorum düzeleceksiniz. Siz birbirinizden kopabilir misiniz? Yapma allah aşkına... en zor zamanlarda bile birbirinize tutundunuz siz
Ben: öyle. Çok yıprandık çok üzüldük ama vazgeçmedik. Aşkımız hep galip geldi. Ama bu sefer başka Serter, bu sefer başka. Ben çok büyük bi ahmaklık ettim. Dilimi tutmalıydım. Söylediğim şeylere ihtimal bile vermemeliydim. Çok ileri gittim.
Serter: tamam haksızsın. Bende sana bu konuda hak vermiyorum ama bi an kıskançlık gözünü kör etmiş belli ki. Eminim Feyza da bunu anlayacaktır.
Tuna: insallah.
serter: hadi şimdi kahvaltıya.

Çok AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin