27.Bölüm

153 10 9
                                    

Güneşin ışıkları odayı dolduruyordu. Gözümü açtığımda Tuna hala yanımda ve uyuyord.u kolunu boynuma dolamış, yüzünü de omzuma yaslamıştı. Beraber böyle bir uyuma şeklini ilk defa hastahane odasında gerçekleştiriyorduk. çoğu  hastanede geçirdiğimiz için artık buradakilerle ahbap olmuş sayılırdık. Onu uyandırmaya Kıyamadım.Öylesine güzel uyuyordu ki.Elimle yavaşça yüzüne dokundum. Izlemeye devam ettim. Bir süre sonra Tuna da uyandı.

Tuna: burada mı uyumuşum?
Ben: evet sevgilim. burada. tamda bu şekilde.
Tuna: bende gece neden bu kadar huzurlu uyudum diyordum. sebebi senmişsin. senin yanın.
Ben: bende uzun zamandan sonra ilk kez bu kadar güvende ve huzurlu uyduğumu hatırlıyorum.
Tuna: Günaydın sevgilim.
Ben: Günaydın sevgilim.

Yavaşça yataktan kalkarak üzerini düzeltti. benim de saçlarımı bir tokayla tutturdu. dağınık olunca yüzüme gözüme geliyordu.

Tuna: canım sen dur ben sana yiyecek bir şeyler getireceğim.
Ben: hiç gerek yok, canım istemiyor zaten.
Tuna: olur mu öyle? bak ne kadar zayıfladın.
Ben: ozaman sende yiyeceksin. ben tek başıma yiyemem.
Tuna: tamam.
Ben: söz mü?
Tuna: söz.

Saçlarımı öptükten sonra aşağıya indi. Bende odada oylanırken birden kapı tıkladı.

Ben: girin.

Gelen doktordu.

Doktor:  hastamız bugün nasıl hissediyor kendini?
Ben: iyiyim doktor bey. biraz daha iyiyim.
Doktor: ağrınız var mı?
Ben: evet. belim ve karnımda.
Doktor: size bir ağrı kesici yapalım. iki saat sonra çıkışınızı gerçekleştirecegiz.
Ben: bunu duymak güzel.

Koluma ağrı kesiciyi enjekte ettikten sonra damarlarımda dolaşan ağrı kesiciyi hissettim. tam doktor çıkarken Tuna geldi.

Tuna: doktormu geldi? Ne dedi hayatım?
Ben: iyiyim hayatım. Iki saate çıkacakmışız. birde iğne yaptı, ağrı kesici.

Tepsiyi masaya bıraktı.

Tuna: canı çok yandı mı aşkımın?

Elleriyle yüzümü avcuna aldı.

Ben: Hayır,hiç yanmadı.

Bende ellerimle ellerini tuttum. öylece yüzüme bakarken gülümsedi.

Ben: yapma böyle.
Tuna: ne yapmayayım?
Ben: öyle yüzüme bakıp gülme. ne yani yüzümde bir şey mi var?
Tuna: evet var.
Ben: evet mi? ne var Tuna yüzümde?
Tuna: aşkım bu nasıl geçecek. çok fena bir şey.
Ben: tuna korkutma beni. ne var diyorum, söylesene?
Tuna: bu adamı bu kadına Büyüleyen sihir. yüzünde benim sihrim var. beni nasıl büyüledin?
Ben: yapma.
Tuna:  gerçekler...hadi bakalım kahvaltı etmezsen yüzün sapsarı olacak.

Yatağımın kenarına oturarak beni elleriyle besledi. kahvaltımızı yaparken kapı tıkladı.

Tuna: gir.

Çok AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin