49.Bölüm

117 11 7
                                    


Yüreğim ağzımda, içimdeki büyük korkuyla yoğun bakımın kapısına doğru koştum. ancak kapıları kapattılar.

Ben: erdem ne oluyor,  kötü bir şey yok degil mi? tunaya bir şey olmadı değil mi? bir şey söyleyin. neden içerdeler? neden koşup geldiler?  ne olur ona bir şey olmasın. ona bir şey olmasın.
Serter: tunaya bir şey olmasın. Lütfen. 
Erdem: allahım ona bir şey olmasın.
Ben: olmayacak! Tunaya bir şey olmayacak anlıyor musunuz ? Açın kapıları .

Yoğun bakım ünitesinin kapısına vuruyordum.

Merve: feyza sakin ol lütfen
Ben: açın diyorum! Açınşu kapıyı . Benim tunayı görmem lazım!
Merve: Feyza!

Merve sakinleşmem için bana tokat atmıştı. hissetmemistim bile. bir süre sonra bir hemşire odadan çıktı.

Ben: hemşire hanım.  ne olursunuz bir şey söyleyin. ne oldu tunaya? lütfen bir şey söyleyin.
Erdem: evet hemşire hanım ne oldu? neden acele ile girdiniz odaya?
Hemşire: hastanın kalbi durdu. şuan doktorlar uğraşıyorlar . lütfen beni tutmayın
Erdem: ne?

Herkesin yüzü bembeyaz ve ifadesizdi. duyduklarım dünyamı başıma yıkmıştı. Kalbi durmuştu .
Tunanın.
Gözüm açık olan yoğun bakım odasının kapısına takılmıştı.  herkesi itip kapıya doğru koştum.

Erdem: feyza.
Hemşire: hanımefendi durun.
Merve: feyza yapma, yasak.

Onları dinlemedim bile. kapıya doğru koştum. içeri girdim. sağa döndüğümde cansız, ifadesiz, bir zamanlar kalbi benim için atan sevgilimin bedenini gördüm. bu, dünyada ki en acı şeydi. o an ölmek istedim. doktorlar uğraşıyorlardı.

Doktor: buraya nasıl girdiniz? Çıkın lütfen.
Ben: bırak, bırak. o benim sevgilim tuna, tuna uyan ne olursun. Aşkım uyan.

Beni tutan doktoru itip tunanın yanına gittim elini tuttum. Yüzüne dokunuyordum.

Ben: sevgilim. beni bırakma. tuna ne olursun beni bırakma. uyan lütfen uyan.

Tekrar tutmak için yeltenen doktoru itip kalp masajı yapmaya başladım. gözüm hiçbirşeyi  görmüyordu. ne yaptığımı bilmiyordum.

Ben: Hayır. Hayır ölemezsin! Beni bırakamazsın! Çok erken. Daha çok erken. Tuna! Uyan sevgilim uyan.

dudaklarıyla dudaklarımı birleştirdim. bu sefer soğuk dudaklarını öpüyordum. yüreği hala sıcaktı.

Ben:  beni bırakma ne olur. lütfen.

Doktor en sonunda güvenliklerle birlikte beni dışarı çıkarttı.

Erdem: feyza ne yaptın sen?
Ben: Tuna Öldü.
Serter: ne?
Merve: Hayır. hayır allah kahretsin.
Okan: feyza, ne diyorsun Sen?
Erdem: nasıl yani feyza nasıl?
Ben: beni bıraktı. gitti. tuna gitti.  kalbimide alıp gitti. bırakın beni. benim yaşamaya hakkım yok.
Merve:  feyza dur!

Yan tarafta ki pansuman odasına girdim. Kesici bir alet arıyordum. masasının üzerinde ki neşteri alıp boğazıma dayadım. gözüm kararmıştı. Artık bu dünyaya ait değildim ben. yaşamaya hakkım yoktu benim. içimdeki acıyı susturmam lazımdı. geliyorum Tuna.yanına  geliyorum sevgilim.

Çok AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin