Tunadan...
Bu, Nasıl bir histir bilir misiniz? Sanki şu koca dünyada tek başınıza kalmışsınız gibi, sanki sevdiğiniz insana hicbir zaman elinizi uzatamayacakmışsınız, uzatsanız da onu tutamayacakmışsınız gibi, sanki, sanki göğüs kafesinize balyozla vurulmuş gibi bir his. Nefes aldırmayan, hem çabalamak hem de ölmek için yalvardığınız bir an. O anın yarattığı o korkunç his. Korkuyu, iliklerinize kadar hissettiğiniz ve en çaresiz anınız...
Iste bende şuan sadece bu an'daydım. Hem dehşet verici bir şekilde korkuyor, hem de çaresiz bir şekilde bi an evvel feyzaya ulaşmak adına bindiğim uçakta yerimde oturuyordum. Sadece oturuyordum. Belki feyza bensiz ne tür bir acıyla cebellesiyor bilmiyordum, kızımın durumu nasıldır bilmiyordum. Sadece oturuyordum.
Ben: nefes alamıyorum.
Okam: sakin ol. Yaklaşık 45 dakika sonra Ankaradayız. Iner inmez de feyza ve aryanın yanına gideceğiz. Ikiside cok iyi tamam mı?
Ben: tamam. Feyzayi bu hale getiren her ne ise her kim ise onu bulacağım okan. Bulacağım.
Okan: bunu sonra düşünürüz.Sessizce uçağın kalkmasını bekledim.
Cansudan...
Ben: o iyi olacak mı? Doktor bir şey söyleyin? Onu bulduğumuzda çok kötüydü. Kan. Çok fazla kan vardı.
Büşra: cansu sakin ol.
Doktor: bakın şuan bir şey söylemem mümkün değil. Hastanın doğumu başlamış ancak anne sağlığından emin olamadığımız icin onu doğuma alamıyoruz. Lütfen beni daha fazla tutmayın.Doktorun acil kapısından girişini izledim. Feyza iceride baygın yatıyordu. Biraz sonra Azra Merve yanımıza geldi.
Azra merve: feyza nerde? O, o iyi değil mi? Doğum yaptı mı yoksa?
Ağlayarak başımı iki yana salladım.
Azra merve: neden bu kadar çok ağlıyorsun cansu. Ona bir şey olmayacak dedim.
Ben: eğer onu o halde görseydin inan kendine gelemezdin. Onu bulduğumuzda her yeri kan içindeydi. Çok kanaması vardı yaralanmıştı. Feyzayı tanıyamadım.
Büşra: kızlar lütfen sakin olun. Ikinizde gerginsiniz.
Azra merve: benim suçum. Onu yalnız bırakmamalıydım. Tunaya söz vermiştim.
Ben: senin değil.hepimizin suçu.
Böyle bir tehlikenin olduğunu bile bile onu yalnız bıraktık.Elimden çaresizce ağlamak geliyordu. Ve dua etmek. Feyza ve Arya' ya bir şey olmaması için hepimiz acil kapısının önünde oturmuş dua ediyorduk. Yaklaşık yarım saat sonra Barış içeriden çıktı.
Ben: barış feyza nasıl iyi mi? Arya nasıl?
Derin bir nefes alıp verdi.
Barış: feyza baygın. Başını sert bir cisme çarptığını düşünüyoruz. Bu yüzden travma geçirmiş olabilir. Ve Çok kan kaybetmiş. Fazlasıyla. Arya iyi, doğmayı bekliyor. Yalnız erken doğacağı için doktorlar kuveze alacaklar. Birazdan sezaryen doğumla Arya dünyaya gelecek ancak
Ben: ancak?
Barış: ancak feyzanın durumu kritik. Ne olacağını bilmiyoruz.Hepimiz yıkılmış bir vaziyette olduğumuz yere oturduk.
Azra merve: eger feyzaya bir şey olursa, kendimi hic affetmem.
Ben: nefes alamıyorum.Ayağa kalkıp dışarı çıktım. Serteri aramak icin telefona sarıldım.
Ben: alo?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Aşık
Fanfictionİzmir'den Ankara'ya uzanan bir aşk... Tek tutkuları müzik olan iki insan, bir yanda başarılı ve yakışıklı solist Tuna,diğer yanda güzeller güzeli genç kız Feyza...Müzik yapmaktan başka bir hedefleri olmayan bu iki insanın yolları nasıl kesişti? -Nas...