Tuna çok sinirliydi. Ondan korkmuyordum ama ürkütücü bir hali vardı. Kısa bir yolculuktan sonra arabayı durdurdu. Nerede olduğumuzu anlamaya çalışıyordum ki arabadan indi. Kapımı açtı beni de kolumdan tutup indirdi. Bir şey demeye kalmadan, ofis gibi bir yerin kapısını açtı ve içeri girdik. kapıyı kapattı ve üzerimize kilitledi.
Ben: Ne yapıyorsun sen? Aç şu kapıyı. Kafanı kırmamı istemiyorsan. Hemen.
Tuna: bugün beni dinleyeceksin anlıyor musun?
Ben: tamam sakin ol . Kapıyı açar mısın? Saçmalıyorsun. Tamam seni dinleyeceğim.
Tuna: bak Feyza, o kız benim eskiden sevgilimdi.
Ben: eski sevgilin. Anladım.
Tuna: evet eski sevgilimdi. Ama hiçbir önemi yok bunun, çünkü şimdi sen varsın. Onu bildim bileli bulaşık bir kızdır. Ogün bizi gördüğün gün...Tuna: lütfen ağlama,seni istemeyerek kırdım ama benim bir suçum yok.
Ben: dokunma bana. Şu kapıyı aç, gitmek istiyorum.
Tuna: birden geldi boynuma sarıldı. Ne yapabilirdim? sen gördüğünde de ayrılmaya çalışıyordum zaten.
Ben: Tuna, neden bana açıklama yapıyorsun. Ben senin hiçbir şeyinim. Bana açıklama yapmak zorunda değilsin. Biz tanışalı ne kadar oldu zaten.
Tuna: sana açıklama yapmak zorundayım çünkü
Ben: çünkü?
Tuna: Çünkü seni seviyorum.Büyük bir sarılmayla aramızdaki buzların erdiğini hissettim. Onun kalbi, sesi, gülüşü...bana dünyadaki her şeyi unutturacak nitelikte.
Tuna: seni seviyorum, beni bırakma olur mu?
Ben: sanırım ben de seni seviyorum. beni bırakma olur mu?
Tuna: bırakmam
Ben: bırakmam.
...Birbirimize sarılmış bir vaziyette uyuya kalmışız. Sabah gözlerimi açtığımda Tuna'yı beni izlerken buldum.
Tuna: Günaydın sevgilim.
Ben: Sevgilim?
Tuna: birbirini seven iki insan birbirine sevgilim demez mi?
Bir süre Tuna'nın göğsüne yaslanmış dururken aklıma gelen şey ile aniden sıçradım,Ben: saat kaç? beni yurda almayacaklar. Bravo sana.
Tuna: sakin ol sevgilim. alırlar o kadar da geç değil. Ben şimdi seni bırakırım.
yanağıma bir öpücük kondurdu ve ofisten çıkıp yurda doğru yola çıktık. Yurda geldiğimizde Tuna'ya sarılıp yukarı çıktım.Merve: Feyza neredesin sen?
Ben: buradayım, telaş yapmayın.
Esra: bu saate kadar neredeydin?
Ben: aslında çok uzun hikaye.
Hilal: yüzünde güller açıyor ama.
Ben: biz, sanırım Tunayla birlikteyiz.Kızla şaşkınlık içinde yüzüme bakıyorlardı.
Merve: senin gibi bir inatçıyı nasıl dize getirdi?
Ben: aslında söyle oldu. Gece siz uyurken bana mesaj attı. Yurdun önüne gelmişti. inmek istemedim ama kendimi tutamadım. Indiğimde de ne olduğunu anlamadan beni arabaya bindirdi. çok sinirliydi. sonra ofis tarzı bir yere götürdü beni.
Merve Azra: Ofis mi?
Ben: evet. Kayıt stüdyosu gibi bir yerdi. Yine ben daha ne olduğunu anlamadan kapıyı üzerimize kilitledi.
Hilal: Ne? Kilitledi mi?
Ben: çok sinirlendim. Onu oracıkta öldürebilirdim. hiç sevmediğim davranışlar.
Merve: korkmadın mı?
Ben: biraz ürktüm ama korkmadım. Daha çok sinirlendim. Olanı biteni anlattı ben de dinledim.
Esra: vay be, neler olmuş, başka neler olmuş acaba?
Ben: oldu işte bir şeyler. Umarım hayırlı şeylerdir.
Merve Azra: Hadi hayırlı olsun. Ben anlamıştım zaten. artık senin de sevgilin var biz ne yapacağız acaba?
Ben: ben de siz de bir şeyler seziyorum ama bakalım. Ne yapacağız derken bana elti olmayın sakın?Kızlar gülmeye başlamıştı. Hislerimde hiçbir zaman yanılmazdım. Bekleyip görecektik.
Ben: biraz uyusam olur mu?
Merve: siz uyumadınız mı zaten? Bütün gece konuşmuş olamazsınız?
Ben: uyuduk da, yorgun hissediyorum kendimi.
Merve: tamam sen uyu. Biz de aşağıya inelim. Kantine.Kızlar aşağıya inerken ben de yatağıma uzandım. Başımı yastığa koyar koymaz uykuya daldım.
…
Gözlerimi açtım. Saate bakmak için telefonuma uzanacaktım ki yanımda ki komidinin üzerinde duran şeyi görmemle kısa süreli bir şaşkınlık geçirdim.Bölüm sonu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Aşık
Fanfictionİzmir'den Ankara'ya uzanan bir aşk... Tek tutkuları müzik olan iki insan, bir yanda başarılı ve yakışıklı solist Tuna,diğer yanda güzeller güzeli genç kız Feyza...Müzik yapmaktan başka bir hedefleri olmayan bu iki insanın yolları nasıl kesişti? -Nas...