62.Bölüm

131 9 5
                                    

Tuna: ozaman bu anahtarların biri sende kalacak bundan böyle.
Ben: kalsın bakalım.

Anahtarların birini bana verdikten sonra birlikte ön kapıya doğru ilerledik. evin girişine geldiğimiz de.

Tuna: sen açmak ister misin?
Ben: bilmem olabilir.
Tuna: hadi bakayım.

Anahtarı takıp kapıyı açtım...içeriye girdiğimizde bekar birinden beklenmeyecek kadar düzgün ve temiz bir ev bizi bekliyordu...aslında şaşırmamıştım o tunaydı. Canım sevgilim herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüştü...

Ben: tuna bey bu ne temizlik?
Tuna: ben herzaman temiz bir insandım feyza hanım...unuttun mu geleceğe dair planlarımızda temizliğe yardım edecektim, beraber yemek yapacaktık. sonra sen hamile olduğun zaman...hep ben yapacaktım.

Yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.

Ben: mis kokulu sevdiğim benim hiç unutur muyum? Tabiki de beraber yapacağız. hayat müşterek nede olsa.
Tuna: evet sevgilim...ama bazen ben masaya yumruğumu vurabilirim değil mi? Yani o kadar hakkım var?
Ben: tabiki canım sen o masaya yumruğunu vurursun gerekirse ben o masayı senin kafana geçiririm.
Tuna: sen neymişsin? Korktum vallahi tamam. Bu evin reisi sen ol
Ben: aşkım şaka yapıyorum. ben hiç sana kıyar mıyım? Gül diye söyledim.
Tuna: biliyorum bende şaka yapıyorum sevgilim. sonuçta biz sevgi Pıtırcıkları gibiyiz geçinir gideriz...
Ben: sevgi pıtırcığım. biricik aşkım benim

Evin girişi düzdü. iki katlı olduğundan bir de üst katı vardı...

Tuna: gel seni gezdireyim.

Elimi tuttu. evi gezmeye başladık.

Tuna: bak aşkım burası salonumuz.

Salon kapıdan girdiğimiz anda gözüküyordu. kremli koltukların mor çiçek desenli yastıklarıyla uyumu muhteşem görünüyordu. üçlü büyük koltuğun tam karşısında duvara monteli bir tv ünitesi ve lcd plazma vardı. ortadada beyaz yuvarlak bir sehpa vardı.

Ben: aşkım. süper ama burası
Tuna: sen sade seversin diye.

Yanağımı öpmüştü.

Tuna: bak şurada da yemek yiyeceğiz.

Salonun olduğu yerde bir iki basamak üstte de bir yemek masası ve sandalyeler vardı. yine sandalyelerin yastıkları koltuklarla aynıydı. masasının tam yanında bahçeyi gören duvardan duvara cam...

Tuna: burası mutfağımız. mutfağın içine bir şey almadım sen almak istersin diye. zaten ben burada hiç kalmadım. hep işyerinde yada annemlerdeydim.
Ben: çok beğendim aşkım. Çok ince fikirlisin herşeyi düşünmüşsün.
Tuna: bizim için...gel üst kata çıkalım.

Beraber evin içindeki merdivenlerden üst kata çıktık

Tuna: bu katta da banyo,yatak odası, oturma odası ve birde...
Ben: birde?
Tuna: gel bir gezelim görürsün...

Teker teker gezmeye başladık oturma odası da tunanın sevdiği renkler hakimdi mavi ve siyah. koltuk takımı maviydi yine karşıda bir tv ve ünite vardı duvardaki sıralı raflarda çerçeveli fotoğraflarımız ve değişik şekillerdeki tablolar ...

Ben: hayatım sen sen bunları nasıl tek başına yaptın?
Tuna: arada bir haftasonları kendi başıma gider bazı şeyleri alır yerleştirirdim...hani herkes intihar etmeye gittiğimi sanar endişelenirdi ama ben bizim geleceğimizi kurardım...Böyle böyle yaptım işte yine eksikler var ama onuda seninle beraber tamamlayacağız...
Ben: intihar mı? tuna o kadar kötü müydün? bunu hiç düşündün mü?
Tuna: çok kötüydüm. hiç düşünmedim. çünkü ben seninle ölmek istiyorum. sana kavuşmadan ölmek istemiyordum. feyza...giden gitsin ama sen...sen kal ölene kadar ve sakın gitme biz ölene kadar. olur mu?
Ben: seni asla bırakmam. Son nefesimi seninle verene kadar.
Tuna: canım sevgilim
Ben: burayı da mavi yapmışsın. ne güzel olmuş öyle.
Tuna: evet hersey dengi dengine olsun dedim. hem sende azda olsa seversin maviyi değil mi?
Ben: sen neyi seversen ben onu severim. senide severim hem.
Tuna: bende seni. banyo falanda Şura zaten.

Çok AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin