Cansu: dayanamadık geldik.
Tuna: iyi yapmışsınız.
Serter: şunun güzelliğine bakar mısınız?
Cansu: melek, melek.Hala uyuyormuş gibi gözümü açmadan odada konuşulanları dinliyordum.
Cansu: feyza nasıl? Iyi mi?
Tuna: iyi. Daha iyi. Arya'yı gördü daha iyi oldu.
Serter: durumunda bi gelişme var mı?
Tuna: yok. Hafızasını soruyorsan beni hala hatırlamıyor. Sadece beni değil çoğu şeyi hatırlamıyor.
Cansu: kalıcı bir durum değil üzülme.
Tuna: üzülmüyorum. Biz neler atlattık. Bu onların yanında hiçbir şey.Tunanın konuşmalarına göre baya eski bir geçmişimiz olmalıydı.
Serter: aynen öyle. Neleri atlatmadınız ki... hadi biz gidelim yavaştan. Bi iki dakika sizi görmeye gelmiştik zaten.
Tuna: çok sağolun.Serter ve Cansu odadan çıktıktan sonra Tuna, Aryanın yattığı hastane beşiğini önüne çekti.
Tuna: kızım, kızım?
Arya ile oynuyordu.
Tuna: prensesim. Sen ne kadar güzelsin öyle. Aynı annene çekmişsin. İnsan biraz babadan da alır. Gerçi... Gerçi gözlerin bana benziyor sanki. Biraz çekik mi ne?
Hafifçe gülümsedim.
Tuna: evet evet bana benziyor. Arya. Seninle işimiz zor gibi gözüküyor. Büyüyünce çok güzel bir kız olacaksın. O zaman nasıl bir baba olacağım hic bilmiyorum kızım. Galiba bunun garantisini veremem.
Dayanamayıp kıkırdadım.
Tuna: yakalandınız Feyza hanım.
Gözlerimi açtım.
Tuna: sen bizi mi dinliyordun?
Ben: evet.
Tuna: bak sen. Komik olan neydi peki?Yanıma gelip yatağımın kenarına oturdu.
Ben: daha şimdiden Arya'yı kıskanıyor olman.
Tuna: kız babası olmak zor derlerdi de inanmazdım. Daha şimdiden hissediyorum. Büyüyünce ne olacak bilmiyorum.
Ben: ileriyi düşünme. Anın tadını çıkar.
Tuna: haklısın.Aramızda huzur dolu bir sessizlik vardı. Arya'yı seyrederken elimin üzerinde bir sıcaklık hissettim.
Tuna: iyi misin?
Ben: çok iyiyim.
Tuna: ağrın sızın var mı? Eğer kendini iyi hissetmiyorsan doktor çağırayım.
Ben: iyiyim Tuna. Gerçekten.Gülümsedim. Rahatlamış gibi gözüküyordu. Elimi tutup avuç içimi yukarı kaldırdı. Yüzünün sağ tarafını avcuma yaslayıp gözlerini kapattı.
Tuna: bende iyiyim. Çok iyiyim.
Yanağını avcuma sürttü. Huzur doluydu. Bir kaç saniye öyle kaldıktan sonra elimi öpüp yerine bıraktı. Onun bu hali, rahatlamama sebep olmuştu. Icten içe hiçbir şey hatırlamadığım için üzgün ve de kızgındım.
Ben: üzülüyor musun?
Anlamaya çalışırcasına yüzüme baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Aşık
Fanfictionİzmir'den Ankara'ya uzanan bir aşk... Tek tutkuları müzik olan iki insan, bir yanda başarılı ve yakışıklı solist Tuna,diğer yanda güzeller güzeli genç kız Feyza...Müzik yapmaktan başka bir hedefleri olmayan bu iki insanın yolları nasıl kesişti? -Nas...