~121~

908 112 92
                                    

Üzerinde çalışılan bir japon albümü vardı ve Stray Kids bu albümle kesinlikle listeleri sallayacaktı. Bu yüzdendir ki üyelerin her biri geç saatlere kadar çalışıyor, Stay'lerin gönüllerini bir kere daha fethetmek için çok çabalıyorlardı.
Bu karmaşanın içinde belki de olması gereken en son şey oldu.

Minho uyandığında saat ona geliyordu. Esneyerek elini yüzünü yıkamış ve Hyunjin'le kavga eden Jeongin'in yüksek desibelli sesine rağmen nasıl daha önce uyanmadığını sorgulamıştı. Minho Hyunjin'le oda arkadaşıydı, Jeongin de Chan'la ama o ikisi birbiriyle sürekli tartışmanın bir yolunu buluyordu.

Kahvaltı masasına geçtiğinde uykulu gözlerle karşısına oturan Felix'e baktı kısaca.
Keşke biraz daha uyuyabilseydim.
Minho kıkırdayarak bakışlarını yeniden Felix'e dikti.

"Sabahlara kadar oyun oynarsan böyle uykusuz kalırsın işte."

Felix yüzünü buruşturup tabağına dikti gözlerini. O kadar mı uykulu görünüyordu dışardan?

"Günaydın!"

Minho'nun yanına oturup neşeyle şakıyan Jisung'tu. Dağınık biri olmasına rağmen üyelere enerji veren ve onları motive eden yegane kişiydi.

"Sana da", dedi Felix. Jisung'un neşesine rağmen halsizliğini koruyordu.

Bugün herkesten önce kahvaltımı bitirip banyoya ilk ben gireceğim.

"Sormadık", dedi Minho gözlerini devirerek. Jisung'un her sabah çabaladığı şey buydu. Herkesten önce banyoya girmek.

"Ne?"

Jisung hayretle dönüp Minho'ya baktı. Minho tepkisiz kalmayı seçerek gevreğini yemeye geri döndü. O an neler olduğunun farkına varabilecek kadar ayılmamıştı.

"Günaydın millet."

Changbin sofraya oturduğunda peşinden Chan, Hyunjin ve Jeongin de geldi.

"Seungmin nerde?"

Chan'ın sorusuyla kafasını kaldırıp Seunmin'in oda arkadaşı Changbin'e baktı Minho.

"Tüm gece Felix'le oyun oynamış. Şimdi de kalkamıyor."

Chan başını iki yanda sallayarak kalktı masadan. Eğer şimdi kahvaltı etmezse aç kalırdı çünkü pratikten önce hiçbir şey yiyemezdi.

Of şu Seungmin ne sorumsuz ama.

Minho kaşlarını çatarak Jeongin'e baktı. Bu sıralar her şeyden şikayet ediyordu. Geri dönüş öncesi stresi miydi ergenlik hali mi emin değildi Minho.

"Herkes önce kendini sorgulasın", dedi ciddi bir tavırla.
Jeongin sessizce gevreğini yerken Minho'ya kaçamak bir bakış atmış ve omuz silkmişti.

"Ne konuda hyung?"

Felix nihayet ayılmış bir şekilde sorduğunda Minho, mümkünmüş gibi daha çattı kaşlarını.

"Jeongin fazla nazlı bir bebeğe dönüşmedi mi diyorum Lix. Yakında albümümüz çıkacak, biraz pozitif olamaz mısınız? Hepinizde bir moralsizlik, bir düşük surat."

Felix sessizleştiğinde Jisung, Minho'nun omzuna vurdu hafifçe. Amacı gergin ortamı dağıtmaktı.

"Hey", dedi neşeyle.
"Kimmiş düşük surat. Sadece uykusuzlar."

Banginho StoriesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin