~49~

740 99 133
                                    

Seungmin'e olayı anlatmıştım. O an güvenebileceğim kişi oydu, yanımdaydı ve ısrar etmişti. Dayanamamıştım işte. Pişman olacağım bir şey yoktu çünkü beni kimin dönüştürdüğünden bahsetmemiştim. Sadece daha iyi hissettiğimin farkındaydım.

"Minho, biraz konuşabilir miyiz?"

Nerdeyse evdeydim. Aklımdaki düşüncelerde o kadar boğulmuştum ki Chan yanıma gelip kolumu tutana kadar varlığını hissedememiştim.

"Konuşmak ha, peki."

Madem onun söyleyecek bir şeyi vardı, benim söyleyecek şeyim haydi haydi vardı.
Kolumu kendime çekip ağırlığımı bir ayağıma verdim.

"Konuş, dinliyorum."

Gözlerini kısaca etrafta gezdirdikten sonra yeniden bana bakmış ve tıpkı aylar önce tanıdığım Chan'a dönüşmüştü sanki.

"Her şeyden önce, seni öptüğüm için pişman değilim ama belli ki sen bundan hoşlanmadın. Bu yüzden özür dilerim."

Ne kadar da aptaldı. Nasıl bundan hoşlanmadığımı düşünebilmişti?

"Bunları Johnny mi söyledi sana? Git ilgilen, gönlünü yap. Bana aşık olmadan hallet bu işi mi dedi?"

Söylediklerime şaşırsa da hemen toparlanıp devam etti.

"Bak bunu sana söylemek istedim ama doğru zamanın gelmediğini düşündüler. Ben de bu karara sadık kaldım. Hem sen uzun yıllar sonra isteği dışında dönüşen ilk kişisin. Bunun sonuçları diğerlerinden farklı olabilir. Gördüğüm kadarıyla oluyor da."

Kaşlarımı çatıp son söylediğine bir açıklama getirmesini bekledim.

"Dönüşen vampirler önceki hayatlarında kim olduklarını hatırlayamaz bile. Bunu geçtim sen insanken hissettiğin duyguları hala yaşıyorsun. Bu imkansızdı, anladın mı? Sadece safkan vampirler bir şeyleri hala yaşayıp hissedebilir. Sen sonradan dönüşenlerde bir ilksin."

Hayrete düşen taraf bendim bu defa. Özel olmak elbette güzel hissettirirdi ama yeni bir şey olmak endişe vericiydi.

"Yani diğer dönüşen vampirlerde olmayan bazı özelliklere sahibim? Ağlayabilmek gibi."

"Ağlayabilmek kesin. Bana kalırsa dönüştüren kişiye karşı beslenen itiraz edilemez duygular da sana işlemiyor. Çünkü geçmişini unutmadın, hislerin sıfırlanmadı. Belki kafan karışmıştır sadece."

Hafifçe başımı salladım onaylar anlamda. Çoğu vampirin yanında eşleri olurdu. Demek ki dönüştürdükleri insanların onlara bağlanmaktan başka şansı olmadığı için sevgilisiz gezmiyorlardı. Bunu hangi insan isterdi cidden?

"Peki sen neden geldin? Ne konuşacaktın benimle?"

Asıl olaya dönersek eğer ve Chan buraya Johnny söylediği için gelmediyse? O zaman sorun neydi?

"Ben..."

Tek eliyle sarı saçlarını karıştırıp etrafa bakındı yine. Bunu yeni fark etmiyordum, gergin olduğu zaman saçlarıyla oynuyordu. İyi de neden geriliyordu?

"Bütün bir hafta boyunca sana ulaşmaya çalıştım ama hep ortadan kayboldun. Bilerek kaçtığını düşündüğüm için fazla zorlamamaya karar verdim bir süre. Yinede dayanamadım ve işte, burdayım."

Oh, bundan ne çıkarmalıydım? Vücut ısımın artması normal miydi?

"Seni görmek istedim."

Cidden. Böyle söylemese olmaz mıydı.
Bedenim giderek ısınırken yalancı bir kahkaha attım rahatlamak adına.

Banginho StoriesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin