~54~

710 92 55
                                    

"Seungmin, bundan eminsin değil mi? Yani bu ciddi bir şey. Geri dönüşü yok."

Hyunjin ayaklanacak kadar kendine geldiğinde Seungmin'i alıp bahçeye çıkmıştım. Kararını hepimize açıklamıştı zaten ancak ben emin olmak istiyordum. Pişman olmayacağından.

"Her şeyin farkındayım hyung. Hayatımın değişeceğinin, belki de bambaşka biri olacağımın. Ama Hyunjin'in benim yüzümden ölmesine göz yumamam.
Onu seviyorum. Bu yüzden ona bağlanıp sonsuz yaşamın tamamını onunla geçirmeyi sorun etmem. Bana ihtiyacı var. Benim de ona ihtiyacım var. Birbirimize ulaşmamızın tek yolu bu."

Onu anlıyordum. Görünen o ki fikrinden de bir an bile şüphe duymuyordu. Onun başına bunlar gelsin istemezdim aslında. En başından beri düzenimizi yerle bir eden şey benim aptallığımdı ancak kadere inanan biriydim. Hyunjin durduk yere Seungmin'e aşık olmamıştı ve Seungmin de bugün burda öylesine bulunmuyordu. Olan olmuştu ve artık geri dönüşümüz yoktu. Eğer kararından eminse ve gerçekten sonrasını düşünerek hareket ediyorsa, endişeleneceğim bir şey kalmazdı ortada.

"Peki", dedim omzunu tutup hafifçe sıkarken.
"Hadi içeri geçelim üşüme."



...



Seungmin'i mental olarak destekleyip Hyunjin'in yanına göndereli bir saat oluyordu. İçimde belli belirsiz bir endişe, ister istemez dudaklarımı ısırmama sebebiyet veriyordu.
Omzumdaki elin varlığıyla girdiğim düşünce selinden çıkıp bana rahatlatıcı bir gülümsemeyle bakan Chan'a döndüm.

"Biraz dışarı çıkmak ister misin?"

Seungmin ve Hyunjin'i bırakıp bir yere gitmek istemiyordum. Seungmin dönüştüğünde yanında olmalıydım hem.
Kafamı iki yanda salladım yavaşça. Böylece yanıma oturdu ve başını omzuma yasladı.

"Changbin'e haber verdin mi?"

Olumsuz anlamda mırıltılar çıkarıp mutfak masasının başında durmuş konuşan Jeonghan ve Johnny ikilisine kısa bir bakış attım. Johnny birkaç dakika önce eve gelmişti ve neler döndüğünü ona anlatacak kişi Jeonghan olmuştu.

"Haber vermeyi düşünüyor musun peki?"

Bilmiyordum. Doğrusu onun için endişeliydim çünkü Felix'le bir ilişkisi olduğundan şüpheleniyordum ve bu, garipti. Anlaşmaya göre, bir insanla bir vampir birlikte olsa bile bunun sonu dönüştürmeye giderdi. Üstelik ev arkadaşı, yani ben, dönüşmüştüm. Ve yine yakın arkadaşı Seungmin bir vampir olarak karşısına çıkacaktı. İster istemez onu etkilediğimizi düşünüyordum.

"Hyung!"

Bağırarak merdivenlerden inen Felix'e döndük hepimiz. Telaşla ellerini sallayıp büyülttüğü gözleriyle bir bana bir de Chan'a bakmaya başladı.

"Ben çok kötü bir hata yaptım."

Sorunsuz ve huzurlu geçecek bir gün istiyordum. Sadece bir gün.

"Changbin hyung aradı. Ben de Seungmin'in dönüşeceğini ağzımdan kaçırdım. Şimdi buraya geliyor."

Ne?
Bir bu eksikti. İkilemlerime Changbin'i zaten eklemiştim ve şimdi onun da düzeni bozuluyordu.

"Tamam, sakin ol Lix. Sorun yok."

Chan yanımdan kalkıp kuzeninin havadaki ellerini yakalamış ve ona sarılmıştı. Gözlerimi telefonumun ekranına çevirip saate baktım. Gece on ikiye geliyordu. Bir gündür burdaydım ve Changbin'e eve gelmeyeceğime dair herhangi bir bilgi de vermemiştim. Nasıl olmuştu da dün beni arayıp bir tane mesaj bile atmamıştı? Sanırım Felix'le sandığımdan daha yakın bir ilişkisi vardı.
Yaklaşmıştı, kokusunu alabiliyordum.

"Ben onunla konuşurum."

Ayağa kalkıp hala öylece dikilmekte olan ikiliyi es geçtim. Mutfaktaki Jeonghan ve Johnny ile kısa bir an göz göze geldim ama onlara herhangi bir şey söylemeden dış kapıya vardım.

"Bir gelişme olursa haber verin", diye seslendikten sonra dışarı çıktım.
Bu sırada Changbin de evin önüne gelmişti.

"Neler oluyor hyung?"

Bahçeye girdiği gibi sorduğunda karşısına geçip omuzlarından tuttum. Ona hak veriyordum.

"Sana Hyunjin'den bahsetmiştim, hatırlıyor musun?"

Kafasını salladı belli belirsiz. Yinede devam ettim.

"Seungmin ve Hyunjin birbirlerini seviyorlar. Bu yüzden Seungmin dönüşmek istedi. Hepsi bu."

Kaşlarını çatıp arkamda kalan evin kapısına baktı kısa bir an. Felix, kapının yanındaki pencerenin önünde durmuş bizi izliyordu.

"İyi de bu kadar çabuk mu? Bir anda böyle bir kararı nasıl alabilir?"

Dışardan bakıldığında böyle gözükmesi normaldi. Olayın iç yüzünü ben bile tam olarak bilmiyordum. Seungmin ne zamandan beri Hyunjin'e aşıktı mesela?

"Endişelerinin farkındayım Binnie ama inan bana olay sandığımızdan daha derin. O ikisi uzun zamandır ayrılar ve artık buluşmaları gerekiyor. Hem ben Seungmin'in emin olmadığı bir şeyi yapmasına izin verir miyim?"

İkna olmuş gibi duruyordu. O da elini benim omzuma attı ve hafifçe vurdu.

"Pekala. Şimdi nasıl? Dönüştü mü?"

Kafamı iki yanda salladım hemen. Artık benim sorularıma gelebilir miydik? Evet.

"Sen şimdi bırak Seungmin'i de bana ne zamandan beri Felix'le birlikte olduğunu söyle."

Endişeli hali değişip yerine bıkkın bir yüz ifadesi takındığında omzunu sıktım. Anında iki büklüm olup geri çekildi. Haline güldüğümde toparlanmış ve kollarıyla kendine sarılmıştı.

"Gücünü üstümde kullanma demiştim. Hem neden soruyorsun ki bunu? Bu benim özelim."

Gözlerimi devirip ona doğru bir adım attığımda yeniden geri çekildi.

"Bu haksızlık!"

İsyan edişiyle yeniden güldüm ve omzunu yakaladım.

"Tamam, bir şey yapmayacağım. Sadece bilmek istiyorum Changbin. Bunun sonunun nereye gittiğini bildiğinden emin olmalıyım. Yoksa içim rahat etmez."

Kolumu öteki omzuna atıp ona iyice yaslandığımda o da elini belime attı ve yüzü düşerken birlikte Felix'in olduğu pencereye diktik gözlerimizi. Felix de telaşa kapılıp perdeyi çekti ve görüş açımızdan çıktı.

"Yaklaşık beş altı ay önce senle bir bara gitmiştik. Orda biriyle tanışacaktım. Bir vampirle. Ama işler planladığım gibi gitmedi. O vampirle tanışacağıma Felix'i gördüm ve ondan hoşlandım. Böylece o günden sonra daha sık buluştuk ve iki ay önce de çıkma teklifi ettim. O da kabul etti."

Henüz yeniydiler o halde. Yinede ilişkilerinin nasıl yürüdüğünü merak ediyordum. Daha önce insan-vampir birlikteliği yaşayan bir arkadaşım olmamıştı.
Ayrıca dönüşene kadar, Changbin'in bir vampirle sevgili olduğunu anlamamam da tam benlikti.

"Doğru kararlar alın Changbin. Birinin senin için acı çekmesi veya ölmesi basit şeyler değil. Umarım Felix'i tüm kalbinle sevebilirsin."

Changbin sessiz kaldığında evin kapısı açılmış ve Jeonghan belirmişti girişte.

"Seungmin", demişti başıyla içeriyi işaret edip.
"Uyandı."




~




Bölüm sonu!!!

Banginho StoriesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin