~59~

614 81 72
                                    

Başıma bir iş alıyorsam nasıl bir iş olduğunu bilmem gerekirdi. Ne yaptıklarını, neden bunun içinde olduklarını bilmeliydim. Tekliflerini ancak bunları öğrendikten sonra düşünebilirdim. Başka türlü oluru yoktu çünkü.

"Bir adımız yok. Biz bir aileyiz. Hepimizin farklı bir amacı var. Birbirimizden başkasına güvenmeyiz ve çoğu zaman birlikteyiz. Bir takım kaçakçılık işleri ve daha gizli şeylerle meşgulüz. Hepimizin yöneldiği ve ustalaştığı belirli bir alan var. Örneğin Jisung, her türlü çakı ve bıçağı kullanmada uzmanlaştı. Farklı özelliklerimizi geliştirdiğimiz için işleri halletmek kolay oluyor."

Gözlerimi Changbin'in yanında oturan Jisung'a çevirdim.

"Az kalsın yeniyordun beni. Bu kadar yaklaşan ilk kişisin."

Ona alayla gülümseyip Chan'a döndüm tekrar. Egoistin tekiydi, sevmemiştim.

"Ama tabiki en önemlisi güven. Aramızdaki güven sayesinde ilerleyebiliyoruz."

Orası belliydi. Yinede tüm bunları bana öylece söylemesindeki mantığı kavrayamıyordum. Beni izlediğini söylüyordu. Belki de izlenimlerine güveniyordu ama bunun farkında olup olmadığımdan nasıl emin olmuştu?

"Ya kabul etmezsem?"

Hiç düşünmemiştim. Ne cevap vereceğimi yani. Sadece bunu sormalıydım çünkü bana geçerli bir sebep verip veremeyeceklerini merak ediyordum.

"Sen ve yanındaki o iki çocuk", diye lafa girdi Felix. Buraya geldiğimizden beri ilk kez konuşmuştu.
"Bizim gibisiniz. Seungmin silah bilgisiyle, Jeongin eli uzunluğuyla ve sen de farklı karakterlere bürünerek zengin insanları oyuna getiriyorsunuz."

Dudaklarımı birbirine bastırıp kıstığım gözlerimle süzdüm onu. Ufak tefek bir şey gibi görünüyordu ama bakışlarından anlaşılıyordu aklının çalıştığı.

"Parayı kim sevmez", dedim rahat bir ifadeyle geriye yaslanıp. Hala soruma cevap almamıştım.

"Bu işte iyi olduğunuzu düşündüğümüz için şu an burdasın. İyi düşün, daha çok para kazanabilirsin."

Changbin'in eklemesiyle ona kısa bir bakış atmış ve Chan'a dönmüştüm tekrar. Kollarımı göğsümde birleştirip bacak bacak üstüne attım.

"Farklı biri gibi davranıp herkesi kandıran sizsiniz. Bir de gelmiş güvenden mi bahsediyorsunuz? Bu işin içine girsem size nasıl güveneceğim ben? Hiçbir artısı yok."

Masadaki gözlerini benimkilerle birleştirdikten sonra öncekinden çok daha farklı bir ifadeye büründü yüzü.
Waow!

"Sosyal hayatımızda başarılı ve iyi insanlar olursak herhangi bir olayda aklanmamız kolaylaşır. Güven dediğin şey zamanla oturacak bir şey, biz de sana gözümüz kapalı iş vermeyeceğiz zaten."

'Hm'layıp etrafta gezdirdim gözlerimi. Chan'dan aldığım enerji, aile diye nitelendirdiği kişilere karşı hassas davrandığı yönündeydi. Sanırım ona karşı sempati beslemeye başlamıştım. Yani, aslında kampüste göründüğü gibi sürekli gülümseyip etrafta şen şakrak gezmiyor olması güzeldi. İfadesindeki değişikliği beğenmiştim ve üstüne gitmekte her türlü fayda görüyordum.

"Neden bağımsız çalışmak varken birinden iş alayım ki? Ayrıca kişiliğinizi sırf böyle bir şey için değiştiriyor olmanız çok alçakça."

Cümlemin sonunda Hyunjin sinirlenmiş hızla kalkarak tepki göstermişti. Felix onu durdurduğunda bile Jisung Hyunjin'e endişeli bakışlarla bakmaya devam etti.
Yüzüme yerleştirdiğim gülümsemeyle üçlüye bakmış ardından Chan'ın konuşmasını beklemiştim ancak Changbin girmişti araya.

Banginho StoriesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin