Bugünün geleceğini çok önceden tahmin etmişti. Bu yüzden birden fazla plan hazırlamıştı zaten. Ana plan, b planı, kaçış planı ve olmazsa olmaz acil durum planı.
Durum açıktı. Hoshi kaçığın tekiydi ancak onun bile bir zayıf noktası vardı. Saklamak için fazla efor sarfettiğinden belli etmişti. Bunu gözden kaçırmıştı.Chan, Hoshi'nin bir kardeşi olduğunu kaçırıldığı zaman öğrenmişti. Nerden baksan yıllar geçmişti üstünden ancak bunu unutacak kadar umursamaz değildi. O zamandan beri yetiştirdiği casusu Hoshi'nin yanına yerleştirmişti. Ona, bir şekilde Hoshi'nin kardeşini koruma görevine verilmek için çabalamasını tembihlemişti. Şimdi işine yaramasını umuyordu.
"Kadın hazır."
Yanına gelen Seungmin'e kısa bir bakış attıktan sonra telefonunu açıp Taeyong'a mesaj yazdı. Bu işte birlik olduklarından beri ondan memnundu. Ona göre Taeyong fazla iyiydi. İnsanlarla sık iletişim kurduğundan dolayı böyle olduğunu düşünüyordu Chan. Açıkça, iki farklı tür vardı ve biri diğerinden üstündü. Kim için, niye üzülüp kötü hissedecekti ki.
"Gönderin", dedi saati kontrol ettikten sonra.
Böylece Seungmin, kadının başında bekleyen Changbin'e haber vermek için ordan uzaklaştı.
Plan basit ama etkiliydi. Jaemin ve Jeno'yu tuzağa çeken kadının ağzını ve ellerini bağlayıp sadece gözleri gözükecek şekilde giydirmişlerdi. Üstün(!) korumalı villanın yoluna girdiği gibi dikkat çekecek ve bu sırada içerdeki adam da gizli kapıyı açacaktı. Muhtemelen kadın vurulur ya da etkisiz hale getirilirdi ama kimin umrunda. Kendi adamlarıydı.Gönderen: Taeyong
Bu silahları kullanmak istediğimden emin değilim.Chan gözlerini devirerek çömeldiği duvarın arkasından, villanın solunda kalan ormanlık alana göz gezdirdi.
Taeyong'un bahsettiği silahlar, vampirleri kısa süreliğine felç etmek için yapılan serumlar içeriyordu. Aksi bir durumda onları kullanmasını söylemişti ve ne işe yaradığından biraz farklı bahsetmişti. Belli ki Taeyong cidden yufka yürekli bir vampire dönmüştü.Gönderilen: Taeyong
Mecbur kalırsan kullanacaksın. Unuttun mu, bizde değil onlarda vampirleri öldürebilen bir karışım var.Telefonunu kapatıp cebine koyduktan sonra yanına, yere koyduğu silahı alıp emekleyerek gözcü vampirlerin görüş açısından çıktı. Sırtını duvara yaslayıp göz ucuyla, yolda güçlükle ilerleyen kadını ve kulaklıkla birbirleriyle iletişim kuran korumaları izledi. Hareketlenmeye başlamışlardı.
Bu planın işe yaraması her şey demekti.Chan sonraki adımın Minho'yla buluşmak olduğunu düşünerek kendini teselli etti. Kesinlikle bu akşam sevgilisini görmeliydi.
...
Geldiğim adresi bir kez daha kontrol ederken ofladım. Etrafında tek tük evler olan sade bir daireydi. Olabildiğince uzakta, bir ağacın arkasında durmuş giren çıkan var mı diye bakıyordum ama umutsuz vakaydı. Kütüphaneyi Jeongin'e emanet etmek de mantıklı değildi zaten.
Pes etmeden önce birkaç dakika daha beklemeye karar verdim. Oraya öylece giremezdim. Tuzak falan olabilirdi. İçerde ne olup bittiğini nasıl öğrenecektim peki?
Derin bir nefes alıp telefonumu çıkardım. Polisi arayacaktım. Başka bir şey gelmemişti aklıma."Bir ihbarda bulunacaktım. Arkadaşıma yardıma geldiğim yerde bir ev var, daha önce boştu ama şimdi içeride birileri var. Tekin görünmüyorlar ve bir şey saklıyor gibiler, bakmaya da korktum. Yardımcı olabilir misiniz?"
Sonra tatlı sesli kadına adresi verdim ve beklemeye devam ettim. İçeri girmeden ancak bu şekilde öğrenebilirdim ne olup bittiğini.
Ağacın arkasından çıkıp gözüme kestirdiğim bir evin yakınında beklemeye başladım. Açıkçası tam olarak ne aradığımı bilmiyordum. Hoshi'den bahsediyorduk, saçma sapan bir adres vermiş de olabilirdi.
Bir yanım kütüphane için de endişeleniyordu. En fazla, müşterileri kovup sağda solda alkol ya da sigara var mı diye etrafı batırırdı. Düşüncesi bile yeteri kadar kötüydü. Onunla konuştuğum geceyi hatırlıyordum da, Jeno'nun derdine düşüp atladığım bir konu vardı. Jaemin'in Jeongin'e ne vaat ettiği.
Belli ki dönüşmek istiyordu aptal. Bu yüzden vampirleri öğrendiği halde kaçmak yerine onlar için bir şeyler yapıyordu. Onu bu düşünceden vazgeçirebilir miydim, emin olamıyordum. Böyle bir şeyi düşünüyorsa yalnızca kendini düşünerek yapmazdı. Tamam, ergen falandı ama kötü alışkanlıklarını bir kenara koyarsak Jeongin iyi çocuktu. Beyni kötülüğe çalışmazdı. Bunu ayrıntılı bir şekilde konuşmam gerekiyordu onunla. Tam olarak ne istiyor, neden istiyor, başka bir yol yok mu vesaire.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Banginho Stories
FanfictionBirbirinden bağımsız minchan hikayeleri. (10 ve 11. hikayeler hariç*) (2.KİTAP YAYIMDA🥳) //Tamamlanmış Hikayeler// 1.Black Swan 2.Dorm Love 3.Morbidezza 4.Omnino Mutare 5.Pandilla ~OneShot~ 6.Mélangé 7.Hopena 8.Tilfeldighet 9.Negaidīti 10.Pintas 11...