~105~

648 80 254
                                    

"Toprakları bütünleştirdiniz. Bu şekilde ağır bir yükün altına girdiğinizin farkındasınızdır. Size bağlı yöneticileriniz olmalı artık. Güvendiğiniz adamlar sınırlı sayıdayken nasıl olacaksa."

Hyunjin son cümlesini fısıldayarak söylemiş olsa da duymuştu Minho. Savaştan sonraki birkaç saat içinde sürüyü ve diğer kurtları nereye, nasıl yerleştireceğini hesaplamıştı. Hyunjin'in sözlerinden sonra güvendiği adamları düşündü kısaca.

"Toprakları sadece Kuzey ve Güney olarak bağlamakla hata mı ettim? Tek kişinin yönetebileceği kadar küçük değil artık."

Hyunjin kaşlarını hayretle kaldırarak baktı alfaya. Bu zamana kadar Minho'dan hiç bu tarz cümleler duymamıştı. Minho ve hata yapmak mı? Hyunjin'in gözünde bu imkansızdı.

"Başına kimi geçireceğinize bağlı", diyerek odaklanmasını sağlamak istedi. Sanki büyük amacına ulaşınca, hiçbir şey bilmiyormuş gibi kalmıştı Minho. Hyunjin böyle düşünüyordu çünkü alfa biraz garip davranıyordu. Tamam, her zaman garip davranıp konuştuğu için aslında normal olan bu halleri anormal geliyordu ona.

"Sen", dedi Minho parlayan gözleriyle Hyunjin'e bakıp.
"Sen ve eşin Güney'e gidersiniz. Ben ve Chan da Kuzey'de kalacağız."

Hyunjin olabilirmiş gibi iki kat daha fazla şaşırmıştı. Güney'in başına geçmek mi? Yönetmek mi? Hyunjin mi? O böyle şeylerden anlar mıydı? Kendine hiç güveni yoktu bu konuda. O kendini bildi bileli Minho'nun yanında, ona her türlü yardımı ve desteği sağlayan bir alfaydı sadece. Toprak ve orda yaşayanları yönetmek çok başkaydı.

"Ben yapabilir miyim bilmiyorum", dedi açıkça.
Minho onun endişesini anlıyordu ancak ondaki cevheri görüyordu da. Bir elini alfanın omzuna atıp hafifçe sıktı.

"Bunu daha önce söylemedim ama sen mükemmel bir yönetici, komutan ve yardımcısın. Yapabileceğini biliyorum sadece kendine inan yeter."

Hyunjin bir günde Minho tarafından daha ne kadar hayrete düşebilirdi bilmiyordu.
Üstelik o, Chan ve kendinden mi bahsetmişti? Bu da ne demekti? Gerçekten düşündüğü şey doğru mu çıkıyordu yoksa?

"Hadi git şimdi. Etrafı ve düzenlemeleri kontrol et. Bunları sonra hallederiz."

Hyunjin sessiz kalıp başıyla onayladıktan sonra uzaklaştı avludan. Minho bakışlarını gökyüzüne dikti ve derin bir nefes aldı. Son bir şey kalmıştı. Onu yapabilmesi için de Chan'ın uyanması gerekiyordu.






...






"Abim nerde Hyunjin?"

Seungmin gecenin bir yarısı odaya giren eşine, oturmasını bile beklemeden sorduğunda, karşılığında yorgun bir bakış aldı.

"Abin hayatta Seungmin. Rahatla biraz."

Seungmin birleştirdiği kollarını çözerken, kendini öylece yatağa bırakan Hyunjin'in sırtına dikti gözlerini. İçinde kötü bir his vardı ama aslında iyi gibiydi de. Karışıktı ve Seungmin bundan hiç hoşlanmamıştı.

"Benden bir şey saklamıyorsun değil mi?"

Hyunjin yüzünü, gömdüğü yastıktan ayırıp hemen yanındaki Seungmin'in dizine koydu başını.

Banginho StoriesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin