Chan
Direkt konuya gireceğim Hyunjin. Senden ve o üçgen yüzlü çocuktan hiç haz etmiyorum ama bunu bilmek zorundayım.Hyunjin
Chan hyung, sana yardım edemem.Chan
Daha ne bilmek istediğimi söylemedim Hyunjin. Şu an Minho'nun sizi zorladığına daha fazla emin oldum, teşekkürler.Bak, eğer bana yardım edersen ben de size yardımcı olacağım.
Hyunjin
Böyle olsun istememiştik.Chan
Sadece Minho'nun size ne dediğini söyle bana. Gerçekten elimden geleni yapacağım.Hyunjin
Hyung, çok dikkatli olmalısın. Bunun ucu Seungmin ve Felix'e dokunur.Chan
Ben halledeceğim. Sadece söyle.Hyunjin
Nasıl olduğunu bilmiyorum ama Minho hyungda Felix'in de Seungmin'in de müstehcen fotoğrafları var. Eğer istediği şeyi yapmazsak onları okula yayacağını söyledi. Başta ikimiz de reddettik zaten ama sonra Seungmin'in düşeceği durumu düşününce başka çarem kalmadı.Chan
Cidden tüm bunları beni okuldan göndermek için mi yapıyor? Bu kadar rahatsız mı ediyorum onu? Kendi arkadaşlarını kullanacak kadar nefret bürümüş gözünü.
Böyle olmayacak.
İstediğini yapacağım. Ben okuldan gidince her şey çözülecek.Hyunjin
Hayır. Böyle olmak zorunda değil. Belki de sadece konuşmalısın Minho hyungla. Sen gidince de hiçbir şey çözülmeyecektir. Başka bir yolu olmalı.Chan
Başka bir yolu yok Hyunjin. Merak etme, onun tek isteği beni bir daha görmemek. Huzura kavuştuğunda hiçbirinizi rahatsız etmez artık. Ben gittikten sonra mutlaka fotoğrafları al, Felix ve Seungmin'e gerçekleri anlatacağım. O zaman ilişkileriniz düzelecek, herkes mutlu olacak.-Lee Minho-
Düşüncelerimle boğuşmaktan yorulmuştum ki Changbin'in ağzından kaçırmasıyla keyifleneceğim bir haber almıştım.
Chan okuldan gidiyordu. Şu an müdürün odasındaydı. Peki on saattir neden çıkmıyordu?Keyifleneceğimi düşünüyordum. Öyle olmalıydı en azından. Karnımda garip bir ağrı ve içimde anlam veremediğim bir heyecan vardı. Sanırım mutluluktandı.
Zil çaldığında ve tüm öğrenciler dağıldığında beklemeye devam ettim. Bir süre sonra elinde bir kağıtla çıktı odadan. Gözlerimiz buluştuğunda oldukça öfkeli gözüktüğü için yaslandığım duvardan ayrılıp gelecek olan herhangi bir atağa karşı kendimi hazırlamaya çalıştım. Hazırlıktan kastım, gözlerimi sıkıca yummaktı. Ancak yanımdan geçip giderkenki rüzgarı hissettim sadece.Gözlerimi açtıktan sonra peşinden gidip yetiştim ve hızına ayak uydurmaya çalıştım.
"Cidden gidiyorsun?"
Aniden durduğunda kendimi zor frenlemiş ve son yaptığından olsa gerek, korkmadan edememiştim.
Birkaç adımda dibimde bittiğinde geri çekilmemek adına kendimi zorlayıp alev saçan gözlerine odaklandım."İstediğin bu değil miydi? Neden şimdi kedi yavrusu gibi bakıyorsun?"
Yavaşça bir adım geri atıp aramızdaki mesafeyi az da olsa açtıktan sonra toparlandım.
"Birden nerden çıktığını merak ettim. Ayrıca her an üstüme atlayacak gibi bakıyorsun, yine bir taraflarımı kırarsın diye endişe ediyorum."
Açtığım mesafeyi kapayıp işaret parmağıyla göğsümü pat patlamaya başladığında kendimi korkak olmamaya zorladım bu defa.
"Senin aptal oyunlarından sıkıldım çünkü. Her an 'yine ne planladı' diye düşünmekten yoruldum çünkü. Ve evet", dedi geri çekilirken.
"Bazen üstüne atlamak istiyorum ama bugün o anlardan birinde değilim. Rahat olabilirsin yani. Tamamen."
Son bir bakış atıp arkasına bile bakmadan gidişini izledim. Az önce kastettiği şey, bir daha onu görmeyeceğimdi değil mi?
~
Bölüm sonu!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Banginho Stories
FanfictionBirbirinden bağımsız minchan hikayeleri. (10 ve 11. hikayeler hariç*) (2.KİTAP YAYIMDA🥳) //Tamamlanmış Hikayeler// 1.Black Swan 2.Dorm Love 3.Morbidezza 4.Omnino Mutare 5.Pandilla ~OneShot~ 6.Mélangé 7.Hopena 8.Tilfeldighet 9.Negaidīti 10.Pintas 11...