~25~

1.2K 124 82
                                    

"Böyle bir geceden bahsetmiyordum."

Gözlerimi devirerek benim için ayarladığı misafir odasını incelemeye başladım. Oldukça ferah ve temizdi. Sandığımdan daha varlıklı bir aileye mensup olmalıydı. Koskoca evde yalnız başına yaşıyordu. Ne kadar da şanslıydı.

"Beklentilerini karşılamadığım için özür dilerim Chris."

İmayla söylediğimde bir şey dememiş ve ben valizimi yatağın yanına bırakırken kapıda dikilmeye devam etmişti.

"Umarım iyiliğinin karşılığını vermem için beklemiyorsundur?"

Aniden diklenmiş ve ellerini iki yana açarak "Sadece, iyi geceler", demişti. Ardından arkasını dönüp geldiğimiz koridora girdiğinde kapıyı kapatıp sırtımı dayadım.

Şu an ona güvenip böyle bir şey yapmam ne kadar doğru bilmiyordum bile. Sadece bıkmışlık vardı üzerimde. Kendimden bile kurtulmak istiyordum. Bu şekilde anlayışlı davranması da garip gelmiyor değildi ama bunu düşünecek kafa kalmamıştı bende. O yüzden sadece yatıp, sabah olduğunda da bir an önce burdan gidecektim.

Pijamalarımı giyip yatağa girdikten sonra telefonumu açmış ve Felix'e mesaj atıp atmama konusunda kararsız kalmıştım.
En sonunda telefonu açtığım gibi kapayıp sadece uykuya odaklandım. Çok yorgundum. Tek dileğim rahatça uyumaktı.



...



Chris, kahvaltıyı her zamanki gibi geçiştirerek yapmak yerine misafirini de düşünerek özenle bir şeyler hazırladı.
Saat on buçuk olmuştu çoktan ama Minho'dan ses çıkmamıştı. Onu uyandırmak için yanına gitmeyi düşünse de rahatsız olabileceğini kendine hatırlatıp bunu ertlemişti. Ancak artık hazırlanması ve on bir buçuktaki dersi için yola çıkması gerekiyordu.
Bu düşünceyle misafir odasının bulunduğu koridora girdi. Sakince kapıyı tıklattığında herhangi bir ses gelmediği için yavaşça kapıyı araladı ve hala uyumakta olan Minho'yu gördü.

Yanına vardığında, onu uyurken ilk defa görmenin garip olduğunu düşünüyordu. Yinede fazla beklemedi ve seslenmeye başladı.

"Minho, uyan. Derse geç kalacağım."

Hafifçe kıpırdanmasını izleyip olumsuz anlamda başını iki yanda salladı ve bu defa Minho'nun omzunu dürtmeye başladı.

"Kış uykusuna yatmış bir ayı edasıyla uyurken seni becerdim Minho."

Minho, aniden gözlerini açıp nerde olduğunu sorgulayan bakışlarla etrafına bakındı ve çok geçmeden Chris'i görmesiyle ondan beklenmeyen bir şekilde çığlık attı.

"Hay sikeyim! Ne bağırıyorsun!"

Chris, Minho'nun aşırı tepkisine karşı kendince tepkisini gösterdiğinde Minho da kendine gelmiş ve dün olanları hatırlamıştı tek tek. Yüzünü düşürüp yataktan çıktıktan sonra Chris'i tek eliyle itmiş ve dün gece farkettiği, odadaki banyoya yönelmişti.
Chris ise onun bu değişik tavırlarına anlam veremeyerek odadan çıkıp mutfağa indi. Minho'ya olan bakış açısı onun bu halini gördükten sonra biraz sekteye uğramıştı. Onu hep seksi ve havalı bulduğu için durumu garipsiyordu. Şimdiki görüntüsüyle daha çok tatlı görünüyordu Minho. Chris bunu düşündüğü için kendini sorguladı kısa bir an.

Minho hızlıca giyinip valiziyle birlikte odadan çıktıktan sonra Chris'i bulmak için mutfağa girmişti. Onu kahvaltılıkların başında öylece otururken görünce ne söylemesi gerektiğini kestiremedi. Ayrıca Chris, çok farklı görünüyordu. Yani, onu hep dışarıdaki, siyah kıyafetleri ve göz kalemiyle gördüğü için şimdiki dağınık kıvırcık saçları ve tamamen makyajsız beyaz yüzü...

Banginho StoriesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin