11. Bölüm - Hava

6.8K 770 64
                                    


Elimde ki tepsiyi alıp tezgâha bırakarak yemekhaneden bir an önce defolup gitmekti amacım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimde ki tepsiyi alıp tezgâha bırakarak yemekhaneden bir an önce defolup gitmekti amacım. Yanından geçtiğim masalardan duyduğum, hakkımdaki aşağılayıcı sözlere ise dişlerimi sıkarak aldırış etmemeye çalışıyordum.

Tam o sırada amacı beni yere sermek olan çelmeyi gördüm, ancak dikkatim dağınıktı ve tepki vermek için çok geç kalmıştım. Elimdeki tepsiyle beraber yüzüstü yere kapaklandığım an yemekhanedeki tüm sesler kesilmişti.

Yerdeyken, beni düşüren çocuğun. "Kaltak hak ettiği yeri buldu." diyen keyifli sesini duydum.

Öfkeden kulaklarım uğulduyor ve ellerim titriyordu. Sadece çok kısa bir an kararsızlık yaşayıp tereddüt ettim. Son bir kaç günde yaşadığım her acı dolu deneyimse hiddetimle harmanlanmış ve şiddetli kalp atışlarımla bir olmuş atıyordu sanki.

Kesinlikle yetmişti artık!

Bütün öfkem içimde birleşip tek bir yerde toplanmış ve kuvvetle dışarı çıkmak için baskı yapıyordu. Gözüm dönmüş gibi hissediyordum.

Yavaşça doğrulurken, hissettiğim ilk şey etrafımda esmeye başlayan rüzgârdı. Sadece birkaç saniye için bu rüzgârın kaynağını merak ettim, ancak umursamamaya karar vermem çok daha kısa sürdü. Etrafta duyduğum o hayretle iç geçiren seslere de aynı tepkiyi verdim...

Yavaşça bana çelme takan esmer çocuğa doğru döndüğümde yüzünde gördüğüm korku, içimdeki öfkeli gücü şiddetle arttırdı. Şu an yüzüme yayıldığından emin olduğum gaddar gülümsemeden ben bile tedirgin olmuştum. Ancak kendimi durdurmak veya kısıtlamak o an istediğim son şeydi. Damarlarıma yayılan gücün bağımlılık yapıcı etkisindeydim sanki ve bu muhteşem bir histi. Kendimi bildim bileli aradığım şeyi bulmuş ya da eksik bir uzvuma yeniden kavuşmuş gibiydim.

Tek bir düşüncemle etrafımda bir girdap gibi esen rüzgâr gittikçe şiddetini arttırdı ve sadece elimi kaldırmamla karşımdaki çocuk sanki nefes alamıyormuş gibi iki elini de boynuna götürürken ayakları yerden kesildi ve havalandı.

Rüzgâr o kadar güçlenmişti ki masalar yerlerinden savruluyor, etrafta kırılan tabak çanakların sesleri yükseliyordu.

Rüzgâr o kadar güçlenmişti ki masalar yerlerinden savruluyor, etrafta kırılan tabak çanakların sesleri yükseliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
TUFANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin