...
Yapılacak tek bir şey kalıyordu ...
...
Annesi ona tip tip bakarak : Arkadaşını kurtarmak istiyor musun, istemiyor musun!?
Edward : Tabi ki de istiyorum ! Her şeyden çok ...
Annesi : O zaman bunu yapmak zorundayız .
Edward : Ah pekala öyle olsun !
Annesi : O zaman ben gidiyorum . Kısa sürede dönerim . Burada beklersin umarım .
Edward : Başka bir yere gidebilecekmişim gibi ...
...
Annesi apar topar evden çıkarak okula gitti . Karanlık tarafın revirinden bir panzehir iğnesi alarak eve geri dönmeyi planlıyordu . Kısa sürede okula vardı . Okulda kimsecikler yoktu ve etraf sessizdi . Edward'ın annesi gizlice okul revirine girip ilaç dolabından panzehir iğnesini çıkararak içinden bir dozunu aldı ve tüm eşyaları yerine geri koyduktan sonra kimseye yakalanmadan revirden çıktı .
Daha sonra okuldan da çıkarak evin yolunu tuttu . Kısa sürede eve varabilmişti . Edward dört gözle annesini bekliyordu . Annesinin geldiğini görünce heyecanlandı . Edward'ın annesi hemen iğneyi hazırlayıp Evie'ye tüm dozu uyguladı . Kısa sürede ilacın etkisinin başlaması bekleniyordu .
...
İlaç etkisini yavaş yavaş gösteriyordu ama gece boyunca dışarıdan bir şey gözükmüyor idi . Sabaha kadar neredeyse hiç bir iyileşme belirtisi gözükmüyor idi ama en sonunda güneş doğar doğmaz Evie de güneş ile birlikte yeniden doğmuştu . Saçları güneşin sarısıydı . Gözlerini açıp etrafı incelemeye başladı . Işığı gören Edward uyanmış Evie'ye bakmış sonra da Evie'nin uyanmış olduğunu görmüştü . Edward gece boyu yanında beklemişti çünkü .
Edward : Evie ! İyi misin ?
Evie kendi yokladıktan sonra olumluca kafa salladı . Kalkacak iken Edward durdurmuştu .
Edward : Hey nereye daha kendine bile gelmedin .
Evie : Ben gayet kendimdeyim .
Edward : İyi tamam . Kalk .
Evie doğrulurken Edward da yardım etmişti . Evie ayağa kalktı . Tabi hemen kendine gelememişti . Başı dönünce kendini Edward'ın kollarında bulmuştu . Kendini toparlamaya çalışırken odaya Edward'ın annesi dalmıştı .
Elizabeth : Ne oluyor ? A demek uyandın , nasılsın iyi misin ?
Evie şaşkınca kadına bakar iken aynı sorunsal Edwardda da vardı .
Edward : Evet uyandı .
Elizabeth Evi'nin solgun yüzünü görmüş ve gözlerine bakınca da onu tanıyor gibi olmuştu .
Elizabeth : Biz daha önce senle tanışmış mıydık , siman çok tanıdık geliyor ?
Edward : A-anne bu şimdi söylenecek laf mı dinlenmesin mi kızcağız .
Elizabeth : İyi peki bir şey demedim .
Edward'ın annesi bunu deyip oradan uzaklaştı onlara içecek bir şeyler yapmak için mutfağın yolunu tutmuş idi . Daha sonra Edward ile Evie odada yalnız kaldı . Edward Evie'yi yatağa oturdu . Kendisi de karşı ki sandalyeye oturdu .
Evie : Her şeyi anlattın mı yoksa ve ne oldu bana ?
Edward : Sırrını sen söylemedikçe açığa vurmam . Ve bir de zehirlenmiştin .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TH̹̟̘̲͚E Waͬ̀r Ǫ͛̽ͬ̆͝F D̤̰̬̖̐ͅa̧rk AND Ligḩ̸̆ͤ̃ͧ͘t
FantasyÖlümün eşiğinden zar zor kurtulup hafızasını kaybetmişti . Kimseyi ve hiçbir anıyı hatırlamazken yıllardır görmediği babası ile tanıştı . James ile ... Bakalım Evie'nin yeni hayatı nasıl işleyecekti . The War Of Dark and Light 6.sezon ile devam edi...