TH̹̟̘̲͚E Waͬ̀r Ǫ͛̽ͬ̆͝F D̤̰̬̖̐ͅa̧rk AND Ligḩ̸̆ͤ̃ͧ͘t

Bölüm 52

...

Edward annesinin üstelemediğini görünce sevinmişti . Kendisi hızla hiçbir şey belli etmediğini sanarak odasına çıkmıştı . Annesi de mutfağa gitmişti . Kendi kendine bir şeyler ile uğraşır iken bir yandan da Evie'yi kime benzettiğini düşünüyordu veya Evie'yi nerede görmüş idi ?

...

Bunları düşünürken en sonunda hatırlamaya başlamıştı bile . Nereden mi ? Tabi ki de eski anılardan . Elizabeth Alfia ve Evie'nin annesi olan Lydia ve babası olan Steve ile arkadaş idi . Sorun şuydu ki tüm ailenin bir yangında öldüğünü düşünüyor idi .

Elizabeth : Nasıl olabilir bu !? Onlar ölmedi mi !?

Bu sırada Edward odasından çıkmış ve annesinin yanına mutfağa gitmişti . Annesinin kendi kendine konuşmasını da duymuştu .

Edward : Kim ölmemiş neden bahsediyorsun anne ?

Elizabeth : Edward geldin demek . Dersin yok muydu senin !?

Edward : Evet vardı ama bana önce söyle kim ölmemiş ?

Elizabeth : Geldiğinde konuşuruz tamam mı ?

Edward : Pekala .

Edward bunu diyerek evden çıkıp gitmişti . Akşamki güç derslerine girip daha sonra eve geri dönecekti . Güç derslerini kısa sürede bitirdikten sonra eve dönmüş idi . Kapıyı anahtarı ile açtı . Annesi sesi duyup ayaklanmış idi . Salondaydı . Edward'ı görünce '' Hoş geldin . Geç otur . '' dedi . Şimdi Elizabeth birkaç şey anlatacaktı Edward'a ...

Elizabeth : Sana anlatmam gereken şeyler var .

Edward : Bende bu yüzden en erken şekilde geldim ya .

Elizabeth : Bu biraz geçmiş hakkında ve bugün olanlar hakkında .

Edward : Anlat artık anne .

Elizabeth : Evie ...

Edward : Ne oldu Evie'ye ?

Elizabeth : Evie ve Alfia ikiz kardeşler . Anneleri Lydia babalar ise Steve .

Edward : Ne ? nasıl biliyorsun sen bunları ?

Elizabeth : Lydia ve Steve ile arkadaştım . Sende çocuklarıyla tabi ki de .

Edward : Şaka olmalı neden hiçbir şey bilmiyorum ve hatırlamıyorum ?

Elizabeth : Çocuktun o zamanlar .

Yine Elizabeth : Ama tek bir sorun var ?

Edward : Ne sorunu ?

Elizabeth : Onlar evlerinde çıkan bir yangınla tüm ailecek ölmüştü .

Edward : Evet Evie bahsetmişti.

Elizabeth : Demek yangında sadece Lydia ve Steve ölmüş .

Edward : Evie'ye bildiğini söylemeliyim , sır olarak kalmalıydı .

Elizabeth :   En doğrusu bu. Gerçekleri bilmeyi o da hakediyor. Ama ne tepki verir bilemezsin. O yüzden dikkatlice söyle !

Edward : Ah pekala .

Edward bunu diyerek odasına çıkmış hem rahat bir nefes almış hem de rahat bir uyku çekmişti . Daha sonrasında da sabah olmuştu . 

Herkes okuluna gitmiş Edward'ın inadına okuldaki zaman hıphızlı geçmiş idi . Öğle arası olmuş ve kızlar kantine gidip boş ir masaya oturmuştu . Yemeklerini yedikten sonra Evie bahçeye çıkmıştı .  Bunun sebebi ise Edward'dan ona gelen bir mesaj idi . Edward'ın konuşacakları vardı . Evie merakla bahçeye çıkmıştı . 

Kısa süre içerisinde de Edward gelmiş idi .

Evie : Bu kadar önemli olan neydi , ne konuşacaksın benimle ?

Edward : Çok önemli kimsenin duymaması gereken bir şey .Kısacası sırrımız hakkında .

Evie : Sırrımız mı ?

Edward : Annem öğrendi . 

Evie : Tam olarak hangisini Edward !?

Edward : Senin ne odluğunu biliyor .

Evie : Nee nasıl olur neden böyle bir şey yaptın ki !?

Edward : İnan bana isteyerek değildi kendisi öğrenmiş zaten . Ben durumu geçiştirdiğimi sanıyordum ama biraz düşününce her şeyi anlamış işte .

Evie : Bu kadar mıı !!? Demek ki geçirememişsin . Şüphelenmiş !

Edward : Haklısın ama ...

Evie : Aması ne !?

Edward : Tek sorun bu değil ki benim yüzümden öğrendiği bir şey değildi . Seni tanıdığını söyleyip duruyordu . Doğruydu ! Çünkü seni tanıyordu . 

Evie : Neler saçmalayıp duruyorsun sen ?

Edward : Annemler arkadaşlarmış ! Seni de bu yüzden tanıyordu . Annem seni annene benzeterek ve biraz da üstüne kafa yorarak onun kızı olduğunu öğrenmiş gibi görünüyor . 

Evie : Nasıl yani baştan al ?

Edward : Ailelerimiz dostmuş biz de çocukken takılıyormuşuz . Annem seni görünce hatırlar gibi oldu annene benziyordun o da benim yanlışlıkla söylediğim şeylerden sonra iyice düşününce senin onun kızı olduğunu ve gücünün ne olduğunu anladı . 

Evie : Ah pekala !

Edward : Bak gerçekten söylüyorum bize güvenebilirsin !

Evie : Güvenmezsem ne olacak beyninizi yıkayabilecek miyim hayır ! 

Edward : Elinde olsa yapardın yani öyle mi ?

Evie : Konu bu mu değil o zaman açmaya gerek yok . Annem zamanında annenin dediğine göre arkadaşlar ise o zamannn annem annen güvenmiş demektir ve bende sana güvendiğime göre sorun yok . Umarım !

Edward : Güvenebilirsin . 

Bu minik tartışmalı konuşma en sonunda ılık bir hale dönüşebilmişti . Konuşmaları bitince Evie kalkıp gitmiş idi  . Öğle arası sıradan geçiyor iken tek pürüz Hailey olmuş idi . Yine neler karıştırıyordu bu . Sanırım Evie'nin verdiği ders ona yetmemişti . Halbuki çok korkarak gitmişti . 

Hailey'in yapacağı belliydi . Evie'yi en zayıf yerinden vuracaktı . Yakınları ... Tek sorun Evie'nin etrafındaki herkesin güçlü oluşu ve kendisinin de bu kadar deli olmaması idi . Geriye tek bir şey kalıyordu . Evie'nin kaldığı yeri araştırmak . Kayda değer güzel bir şey bulacaktı emindi ve bulduğu gibi de yok edecekti . 

Evie ile Edward'ın yurtta kaldığını biliyordu . Sadece oda numarasını bulmak kalmış  idi .Sızması gereken yer öğrenci dosyaları idi .  Etrafta kimse yok iken girmiş Alfia ile Evie'nin kaldığı kat ile odayı öğrenmişti . Ellerini hızlı tutarak odadan çıktı ve doğruca merdivenlerden yukarı çıktı .

Şuan tam da Evie ile Alfia'nın aldığı yerin önünde duruyordu .  Kapıyı açtı ve içeri girdi . Etrafı incelerken kızların eşyalarını da karıştırıyordu .Evie'nin kıyafetlerine laf bile sokmuş idi . Etrafta gezinir iken bir aile fotoğrafı bulmuşa benziyordu . Evie'nin yatağının baş ucunda bulunuyordu . Annesi ile özel olarak çekinmiş fotoğrafı idi bu ve gerçekten de birbirlerine çok benziyorlardı . 

Hailey bu resmi görünce ortalığı nasıl karıştıracağını anlamış idi . Fotoğrafı çerçevesinden alarak paramparça etti . Daha sonra başka bir şey de bulamayınca odayı terk etti . Kimseye göründen yurttan çıkmayı ihmal etmedi . Şimdi Evie'nin fotoğrafın yırtılmış olduğunu görüp her yeri ayağa kaldırması kalmış idi .

Hailey biraz abartmış mıydı MAYBE ! (Belki)