Simurg [TAMAMLANDI]

ÖZEL BÖLÜM

Sürpriiiiz! Bitiminden neredeyse bir yıl sonra yoğun ısrarlara dayanamayarak (aslında bir kişi😂) özel bölüm yazdım. Hiç aklımda yoktu, hikaye benim için bitmişti ama işte...Bu bölüm, ısrarları ile beni yıldıran bendenizesraaag ya ithaf edilmiştir. Başka yazmayacağım şimdiden anlaşalım.😘

ELVAN

Taksi, Bilgin Taşımacılık' ın şirket binasının önünde durduğunda böyle büyük bir karşılama beklemiyordum. Yiğit, Simge, kucağında altı aylık kızı Selin ile Merve ve hatta Sebo şirketin önünde beni bekliyorlardı.

Onların aksine ben durumun vehametini anlayamadığımdan olsa gerek gayet sakindim. Kapıyı açıp aşağı inerken şaşkın yüz ifademi gizlemeden konuştum.

"Neler oluyor Allah aşkına? Bu ne abartı bir karşılama! Altı üstü bir hafta gittim..." dedim.

Simge' nin sabrı yoktu. Hemen koluma girerek beni içeri yönlendirdi.

Yiğit konuşmaya başladı.

"Sarp abi kudurmuş durumda. Yoksa sana bayıldığımızdan gelmedik. Hepimizi fırçaladı, yıkadı, köpükledi. Baksana Merve' yi bile evden çağırdı." diyerek Merve' nin bitkin yüzünü gösterdi. Gözlerim Merve' nin uykusuzluktan torbalanmış gözleri ile buluşunca Merve konuştu.

"Gerçekten büyük kriz Elvan Hanım..."

Hemen yanında yürümekte olan Sebo' ya baktım.

"Sen neden halledemedin?"

"Elvan Hanım, sizin yazdığınız kısımlar, biliyorsunuz ben o kadar yetkin değilim o programlama dilinde. Elimden geleni yaptım ama..."

"Boğazına sarıldı kocamın, Yiğit Bey araya girmeseydi..." dedi Merve.

Yiğit atıldı.

"Aman Merve... Sebo alışıktır Sarp' ın boğazına yapışmalarına. Onlar öyle seviyorlar birbirlerini." deyince Sebo' dan değil ama Merve' den itiraz geldi.

"Ama olur mu Yiğit Bey, sonuçta benim kocam artık bir baba, böyle davranılmamalı. Sarp Bey benim abim ama kocamı da yedirmem yani..." dedi.

Trajik bir durum yaşadıklarına emindim ama Merve' nin konuşmasına gülmeden edemedim.

Hep beraber gelen asansöre binip dördüncü katın düğmesine bastık. Asansöre girince yol boyunca kol kola yürüdüğüm Simge' ye yaklaştım.

"Çocuklar nasıl Simge? Sorun çıkardılar mı sana?"

"Ayy yok hayatım ne sorunu? Esas sorunu yukarıdaki bebek çıkartıyor, sen gidince adamın dengesi bozuluyor. İlk birkaç gün gayet iyi idare etti. Sonra bu olaylar olunca kayışı kopardı. "Elvan gitti diye oldu bunlar, program bozuldu, işler aksadı" diye diye bitirdi bizi." dedi gülerek. Sonra ilk sorduğuma cevap verdi.

"Alp' le Simay zaten birlikte okula gidip geldiler. Alp' te sorun olmadı. Ama Aslı biraz daha küçük olduğu için hissetti senin yokluğunu. Bir iki kez "annem nerede?" diye sordu ama Alp tam bir ağabey olarak kardeşini çok güzel teselli etti. Ahh kuzum Aslıcığım biraz bizim küçükten çekti ama. Simla "ablalık yapıyorum" ayağına biraz sıkıştırdı Aslı' yı. Sanırım hala en küçük olamadığı için Aslı' yı kıskanıyor." dedi.

Ben yalnız bir çocuktum. Ailem annem, babam ve sonradan edindiğim iki dostum Kemal ve Betül' den ibaretti. Onun için çocuklarımın her zaman kuzenleri ile kardeş olmasını istemiştim Alp' e hamile kaldığım günden beri. Öyle de oldu. Simay, Alp doğduğu günden itibaren onu koruyan kollayan ablası oldu. Sonra Simla geldi. Yiğit iki kız babası oldu. Sonra da Aslı. Benim küçük prensesim.