Simurg [TAMAMLANDI]

Bölüm 55

Merhaba herkese. Bölümü beğenirseniz yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Aşkla kalın.💜

ELVAN

Henüz gözlerimi açamamış olsam da, burnumdaki güzel kokudan uyandığımı anladım. Sarp kokusu.. Yanında değil de üzerinde yatıyordum sanki ama bedenimin hiç bir zerresi bundan rahatsız değildi. Onun da rahatsız olmadığına emindim. Gözlerimi açmaya çalıştım. Henüz benim kadar uyanamamıştı gözlerim. Biraz daha beklemeye karar verdim. Kalbimde pır pır vardı yine. Hiç geçmemiş ama zaman içinde alışmış olduğum pır pır şimdi deprem gibi sarsıyordu beni. Gece olanlar, hala rüya görmüş olma ihtimalimi getiriyordu aklıma. Ama hayır. Gözlerimi açamasam da çıplak olduğumun farkındaydım. Hepsi olmuştu...

Bedenimin ağırlığını Sarp'ın üzerinden biraz hafifletmek için yana doğru kaymaya çalıştım. Sarp hemen koluyla durdurdu beni. Uyanık mıydı zaten yoksa o an mı uyanmıştı, bilemiyordum. Daha gözlerimi açamamıştım.

"Nereye gidiyorsun?" Dedi uykulu sesiyle. Uyanık değildi, ben hareket edince uyanmıştı. Sesinden anlaşılıyordu.

"Bir yere gitmiyorum. Ağırlık olmasın diye yana kaymak istedim."

"Hayır gerek yok. Böyle gayet iyi, üzerimde kal." Dedi.

Kaydığım kadar geri gittim. Gözlerini açmadan saçlarıma denk getirdi elini. Saçlarımı okşamaya başladı. Tekrar uykuya daldım.

Bu sefer direkt gözlerimi açarak uyandım. Artık uykumu almıştım. Kendimi iyi hissediyordum. Sarp'a baktım. Uyuyor gibiydi ama çenemi göğsüne dayayınca uyandı. Gözleri çizgi gibiydi hala ama gülümsüyordu.

"Günaydın sevgilim." Dedi. Parmaklarımın ucunu çıplak sırtımda gezdirdi. Sırtım hemen gerildi. Haince güldü. Sırtımdan tahrik olduğumun farkındaydı, bilerek yapıyordu.

"Yaa Sarp, bilerek yapıyorsun." Dediğimde bayağı açıkça gülmeye başladı.

Yana kaydım. Artık biraz hareket etmem gerekiyordu. Kan dolaşımım durmuştu sanki.

"Seninle uğraşmak hoşuma gidiyor." Diyerek bir kolunun üstünde bana doğru yükseldi. Kolunu başının altına destek yaptı. Göz gözeydik şimdi.

"Günaydın." Dedi fısıltı gibi tekrar.

"Günaydın." Dedim gülerek.

Koluyla beni kendine doğru çevirdi. Eliyle saçlarımı okşarken onu izledim. Yüzü ciddileşti. Bekledim. Ne söyleyeceğini merak ettim.

"Dün gece...seni üzecek, incitecek bir şey yaptım mı?" Diye sordu.

Ahh adam, ne tatlısın sen yaa.. Ama seni biraz kıvrandırmakta istiyorum, affet...

"Nasıl yani?"

"Yani...kendini rahatsız hissedeceğin bir şey... Canını acıttım mı?"

Çok güzelsin, uğraşmayacağım. Vazgeçtim.

Gülümsedim. "Hayır yapmadın." Dedim.

Yüzü gevşedi hemen. Ciddi ciddi endişe etmişti canımı yakmış olmaktan. O da gülümsedi şimdi.

"Nasıl hissediyorsun kendini?" diye sordu.

"İyi. Çok iyi hissediyorum." Dedim gülümseyerek.

"Güzel." dedikten sonra saçlarımdaki koluyla beni kendine çekti. Sarıldı. Güzel kokusunu bir kez daha çektim içime.

Telefonun titreşim sesi gelince ikimiz de kendi telefonlarımıza almak için arkamıza uzandık. Komidinlerden telefonları aldık. Çalan Sarp'ın telefonuydu. Bana da Betül gece mesaj atmıştı. Sarp telefonu açarken ben de Betül'e cevap yazdım.