Bölüm 69

10K 529 135
                                    

Merhaba. Elvan ölüm yıldönümleri olan anne ve babasını ziyaret için Antalya' ya yalnız gelmeyi planlamıştı ama yeni ailesi onu yalnız bırakmak istemedi. Bakalım bu zor zamanı daha kolay atlatmasını sağlayabilecekler mi?

Bölümü beğenirseniz yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Aşkla kalın.💜

ELVAN

Sarp'ın bana yaptığı büyük sürprizden sonra herkes bir yerlere oturmuş sohbet ederken, kahve yapma bahanesiyle Sarp'ı mutfağa çekmiştim. Yanındayken bile hasret kalmak ne kötüydü. Bencilce belki ama kimse olmasın istiyordum, biz hep böyle sarmaş dolaş olalım istiyordum. Ama bir yandan da Kemal ve Betül'ü çok özlemiştim ve Simge ile Yiğit'e büyüdüğüm şehri göstermek istiyordum. Çok zor durumdaydım yani.

Kahve makinesini çalıştırıp başında kahvenin olmasını beklerken parmaklarımın üzerinde yükseldim ve kollarımı boynuna doladım. O da hemen kollarımı belime dolayarak beni kendine çekti. Bir an salonda oturanlara baktıktan ve kimsenin bizimle alakadar olmadığından emin olduktan sonra, onu öpmek için dönmüştüm ki o benden önce davrandı. Cennetimdi bu adam benim.

Betül'ün sesiyle ayrıldık birbirimizden.

"Kahve falan diyordunuz, ne oldu ya bizi  kahveler." diyerek kahkaha attı.

Sarp'tan ayrılıp Betül'e sinirle bakınca daha da gülmeye başladı pislik.

Kahveler içilip sohbetler uzayınca karınlar acıktığında ancak havanın kararmaya başladığını farketmiştik. Tabi burada henüz sadece çay, kahve dışında bir şey alınmamış olduğundan dışarıdan söylemeye karar verdik. Şehirden biraz uzaktaydık ama neyseki oteller bölgesine yakındık. O yüzden paket servis bulabildik.

Yemekleri yedikten sonra herkese uyku bastırmıştı. Kemal ve Betül bir misafir odası olduğu için eve gitmek istediler ama onların gitmesini istemiyordum. Her sene mezarlığa giderken benimle gelirlerdi. Annemle babamın mezarına gitmek her sene yaptığım en zor şeydi. Bu gece birlikte olmak için Betül'ün babasından izin almıştım ve sırf oda yok diye gitmelerini istemiyordum.

"Çiçeğim yarın erkenden geliriz bak. Bizim ev yarım saatlik yol. Taksi çağırır gideriz." dedi.

Sarp araya girdi.

"Yaa Kemal olur mu öyle şey, biz sevgilimle burada kalırız. Siz gidin bizim odada yatın." dedi. 

Bu adama aşık olunmaz mı yaa?

"Yok valla öyle olmaz! Tamam madem gitmeyeceğiz, herkes odasında yatacak, biz Betül'le burada yatacağız." dedi. Sarp itiraz etmek istese de gitmekle tehdit ederek susturdu.

Simge ve Yiğit, merdivenin altındaki büyük misafir odasına geçtiler. Biz de üst kattaki yatak odamıza çıktık. Dolaba koyulmuş olan nevresim takımlarından birini alıp aşağıya indim.

"Paketli ama yıkamaya zaman yok artık böyle kullanacaksınız." diyerek paketi açtım. Kemal'in yardımıyla koltuğu açıp nevresimi geçirdik. Betül yastıklara kılıf geçirirken Kemal beni oturttu. Geldiğimizden beri ilk kez yalnız kalmıştık. Normalde hep üçümüz birlikte geçirirdik bu zamanı. Şimdi altı kişiydik.

Sarıldı kocaman, sıkıca sarıldı. Saçlarımı okşadı.

"İyi ki Sarp var. Daha iyi görünüyorsun çiçeğim." dedi. Ayrıldık.

"Daha iyiyim Kemal. Sarp her durumda bana iyi gelmeyi beceriyor." dedim. Saçımı okşadı.

"Yarın da iyi ol, tamam mı? Annen, babam üzülmesin." diyince başımı yukarı aşağı salladım. Yerimden kalkıp ikisini de yanaklarından öptüm. "İyi geceler." diyerek yukarı çıktım.

Simurg [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin