Bölüm 15

18.3K 773 117
                                    

Herkese merhaba. Bu bölümde Tarık, bize Elvan yok olduktan sonra yaşadıklarını anlatacak.

Bölümü beğenirseniz yıldıza tıklamayı ve mümkünse beni takip etmeyi unutmayın. Yorum yaparsanız da çok sevinirim.

Aşkla kalın. 💜

TARIK

Masanda oturmuş, parmaklarımı masanın yüzeyine ritmik şekilde vururken, kendi bedenimi dışarıdan izliyordum sanki. Terlemiştim. Göz bebeklerim istemsizce bir sağa bir sola gidiyordu. Şu an önemli olan bundan sonra ne yapacağımdı, onun nerede ve ne durumda olduğuydu, ne kadar düşünmek istemesem de, hala hayatta olup olmadığıydı. Ama ben burada oturmuş neyi yanlış yaptığımı düşünüyordum. Çok dikkatli olduğumuzu düşünürken nasıl bulmuşlardı onu, bu zafiyet nerede oluşmuştu?

Birden iki elimi masaya vurarak yerimden kalktım. Sandalyemin arkaya düşmesiyle diğer masalarda oturanlar dönüp bana baktılar ve sonra işlerine geri döndüler.

Dün gece yarısını biraz geçe konuşmuştuk. On beş dakika kadar sonra da Kadir aramıştı. "Kızı aldık." Demesini beklerken "Abi kız yok." Demişti. On beş dakika. Bu kadar zamanda yok olmuştu. Şimdi, Kadir' den mobeselerle ilgili bilgi beklerken, onu bu kadar büyük bir tehlikeye attığım için pişman oldum. Onu, bu tehlikeye ben bulaştırmıştım. Aslında kendisi bulaşmak istemişti ama kabul etmemeliydim. Ama çok zekiydi ve benim okulunu okumama rağmen yapamadığım ve hayran olduğum şeyleri yapabiliyordu. "Sana davalarda yardım edebilirim." Demişti. Yaklaşık 2 ay boyunca it dalaşında beni süründürdükten sonra onunla mailleşmeye başlamıştık. Önce erkek zannetmiştim onu. Çok gülmüş ve feminist bir yorum yapmıştı. İkinci şok, yaşını öğrendiğimde gelmişti. "21 yaşında bir kız bunu nasıl yapabilir?" diye sorduğumda alınmış, "evindeki bütün elektronikleri bozarım, görürsün nasıl yapar!" diye çıkışmıştı. Sonra da bana aylarca yalvarmıştı. Ona ilk defa iş vermeye karar vermem, sonuna geldiğimi hissettiğim bir dosyada, çok sıkıştığım bir anda olmuştu. 2 yıl sonrasını düşünmüş olsaydım ondan asla yardım istemezdim. Birçok dosyada kurtarıcım olmuştu ama ilk defa tehlikedeydi. Kimi kandırıyordum ki bunun olabileceğini biliyordum. Bilmesem onu zorla İstanbul' a getirip, atış talimi yaptırmaz, silah ruhsatı çıkartmazdım. İçten içe biliyordum ama sanırım onu bu kadar kilometre uzaktan koruyabileceğimi sanmıştım. Gülen gözleri gözümün önündeydi. Silahı yan bir şekilde havaya kaldırıp "Bunu kullanamayacak kadar hümanist olduğumu ikimiz de biliyoruz Tarık, değil mi?" demişti. Ben ona kızarken onun gözlerinin için gülüyordu. Evet biliyordum kullanamayacağını. Onun için de ona, "Sen kullanma, ben seni her türlü korurum zaten." Demiştim. Şimdi bu sinir, bu kalbimdeki kıpırtı, bu midemdeki yanma, bu ter, hepsi onu koruyamadığımı bilmenin sonucuydu. Dünyayı yakmak istiyordum ama o da yanar diye korkuyordum.

Telefonumun çalmasıyla hemen sandalyemi kaldırıp oturdum. Sabit hatta Antalya kodu vardı.

"Tarık." Dedim.

"Kadir." Dedi. Hiç boşluk bırakmadan konuşmaya başladı. "Komiserim, evin ön tarafı Eski Lara Yolu, işlek bir yer. Her yerde mekanlar var. Bir sürü de kamera. Ama apartmanın girişi yanda. Muhtemelen arabayı da arkaya park ettiler. Maalesef arka sokakta kamera yok. Bir site var yakında, onların kamera görüntüleri için bir arkadaş gönderdim, siteden alıp gelecek. O gelene kadar da apartmandaki kişilerle ya da arkadaşları ile konuşmamı ister misiniz?"

"Arkadaşları hiçbir şey bilmiyor Kadir. Şimdilik onları dahil etmeyelim. Belki ileride yardım istememiz gerekirse anlatırız. Apartmanda bildiğim kadarıyla bir yaşlı kadın oturuyor , bir de orta katta işsiz bir herif var, ev sahibi. Teyzeye dokunmayın. Ev sahibimi bir yoklayın ürkütmeden." Durup biraz düşündükten sonra devam ettim. Onun önemini bilmeleri gerekiyordu.

Simurg [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin