Merhaba herkese. Son bölümler... Bakalım neler olacak? Beğenin, yorum yapın, sevin, sevilin. Yine neden delirdim ben hiç çözemiyorum. Finale yaklaşma coşkusu diyelim. Konuyu kapatalım.
Aşkla kalın.💜
SARP
Gözlerimi karanlığa açtım. Bütün gece kesik kesik uyumuştum, buna uyumak denirse. Sabah olsun istiyordum bu işkence bitsin diye, ama hiç sabah olmasın istiyordum Elvan gitmesin diye... Evet 28 Ocak... Gelmesini hiç istemediğim tarih gelmişti sonunda. Elvan'ım, kalbim, ruhum gidiyordu. Bazıları abarttığımı düşünebildi. Ama benim gibi kalbinin, ruhunun diğer yarısını bulmuş insanlar, ondan iki ay gibi bir süre ayrı kalmanın ne demek olduğunu anlardı, sadece onlar anlardı...
Elvan da dönüp durmuştu bütün gece.. Onunki yolculuk stresiydi ama benimki düpedüz ölümdü. İstemezsen gitmem demişti bana. O an gitme demeyi ne kadar çok istemiştim. Ve evet, onu bu kadar sevmiyor olsam, bu projeyi konuşurken ne kadar heyecanlandığını görmemiş olsam ona "gitme" derdim. Ama hem birini sevip hem de onun sizin istekleriniz için mutsuz olmasına katlanabilir miydiniz? Bendeki cevap hayırdı. Onun için "git" demiştim ona. Her anımda pişman olarak...
Yanımda değildi şimdi. Yataktan kalktım. Saat iki buçuktu. Beş' te kalkmamız lazımdı zaten. Uyuması lazımdı. Odasına baktım. Yoktu. Aşağıya indim. Karanlıkta koltukta oturduğunu gördüm. Yanına gittim. Elinde çay vardı. Uyku çayı, kokusuna alışmıştım. Başta nefret etsem de Elvan'ın uyumasına yardım edebildiği için alışmıştım. Şimdi Elvan gidip Amerika'da uykusuz kalırken biz uyku çayı ile başbaşa kalacaktık bu evde. Bu benim hüznümdü...
"Sevgilim?" dedim. Daldığında korkardı dokunursam, önceden uyarmalıydım.
Kafasını çevirdi.
"Uyuyamadım." dedi. Yanına oturdum. Başını göğsüme dayadı. Kolumu kaldırıp onu altına aldım ve biraz daha çektim.
"Seni de uyandırmamak için indim buraya ama başaramadım herhalde."
"Yok, sen uyandırmadın. Ben de uyayamadım zaten." dedim.
"Nasıl olacak Sarp? Verdiğim karardan pişman oluyorum gitme vakti yaklaştıkça, nasıl olacak, nasıl yaşayacağım iki ay sensiz?" dedi.
Kafasının üstünden öptüm. Saçlarının kokusunu unutmamak için içime çektim.
"Sevdiğin işi yapacaksın bebeğim. Sonra mutlu bir Elvan olarak döneceksin." dedim. Keşke söylediğime kendim de inansaydım.
"Sonra da evleneceğiz." dedi neşeli sesiyle.
Güldüm. Bunun için heyecanlı olması beni mutlu ediyordu.
"Evet, hemen evleneceğiz." dedim onaylamak için. Sonra konuşmadık. Kanepede uyuyakalmışız. Alarmın sesiyle uyandık. Allahtan telefonumu yanımda indirmiştim. Yoksa uçağı kaçırabilirdi.
Sessizce hazırlandı. Ben de olabildiğince konuşmadım. Stresliydi görebiliyordum. Böyle durumlarda sessizliği severdi. Ona bu sükuneti sağlardım ben de.
İki bavulu vardı. Çıkarken büyük olanı ben aldım, küçüğü de o. Çıkması için kapıyı açtım. Çıkmadan dönüp eve baktı. Bekledim. Sonra bavulu sürükleyerek çıktı.
Asansörü bekledik sessizce. Asansör kapısı açıldığında Simge ve Yiğit'i görmeyi beklemiyorduk.
"Siz nereden çıktınız?" dedi Elvan.
"Yolcu etmeye geldik. Gelin hadi." dedi Yiğit.
Asansöre bindik.
"Dün vedalaştınız ya oğlum." dedim. Sanırım yalnız olmayı tercih ederdim. Ağlarsam görmesinler isterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Simurg [TAMAMLANDI]
Romance"Kendi odanda mı yatacaksın, benimle mi?" diye sordu. "Neden sordun ki? Hep seninle yatıyorum zaten." "Öyle de... Şimdi içki içtik ya, tedirgin olmanı istemem." dedi. Kalbimden daha ne kadar taşabilirdi. Başlama tarihi 10.04.2020 Bitiş tarihi 16.07...