Bölüm 24

16.6K 832 125
                                    

Merhaba herkese. Umarım bölümü beğenirsiniz. Yıldıza tıklamayı ve yorum yapmayı unutmayın. Bu arada, takipçilerinize ya da arkadaşlarınıza hikayemi önerirseniz çok sevinirim. İnsanlara ulaşmakta zorlanıyorum.

Keyifli okumalar.

Aşkla kalın.💜

ELVAN

Tesadüf mü, dönüm noktası mı?..

Hayatımızda bazı anlar vardır ki, biz onları yaşarken, önemsiz birer tesadüf gibi görünse de, daha sonra bunların aslında hayatımızda birçok şeyi değiştiren dönüm noktaları olduğunu keşfederdik.

Tarık' la tanışmamız da aynı böyle bir olaydı. Yağmurlu bir günde, Betül ile Kemal bana gelmişlerdi. Kurtlu Betül, her zamanki gibi dışarı çıkmak istiyordu. Sinemaya gidelim diye tutturmuştu. Kemal sürekli konuşmasına dayanamadığı için kabul etmişti. Ben ise, zaman zaman yapmaya çalıştığım gibi, bir işim olduğunu bahane ederek, onların yalnız gitmesini sağladım. Kendimce Betül' e kıyak yaptığım bir zamandı.

Tabi bahanemin aksine, yapacak işim olmadığından, bilgisayar başına oturup deep te takılmaya başladım. Tarık, üzerinde çalıştığı bir yazılım için düzeltme istemişti bir forumda. Deep te genellikle böyle şeylere kimse cevap vermezdi. O gün o kadar boştum ki, ona cevap yazıp, hatasını söylemiştim. Sonrasında birkaç saat konuşup benden fikir almış ve bana sürekli "abi" diye hitap etmişti. Kadın olduğumu anlamaması normaldi. Zira benim ayarımda bir yazılımcının kadın olduğunu kimse aklının ucundan bile geçirmiyordu. Ben de bozuntuya vermemiş, erkek sanmasını umursamamıştım. Ama ilerleyen zamanlarda daha fazla konuşup, arkadaş olunca ona kadın olduğumu söylemiştim. Sonrasında arkadaşlığımız ilerlemiş ve yapabildiklerimi gördükçe ona takip ettiği davaları çözmesi için tavsiye vermemi istemişti ama ben daha iyisini yapıp onun yapamayacağı kısımları yapmayı teklif etmiştim. Tabi ki gizlilik içinde.

Şu an, Tarık ile tanışmamızın bir tesadüf olamayacak kadar önemli bir şey olduğunu anlıyordum. Buna ancak dönüm noktası denebilirdi. Şu anda bu odada bulunan dört gergin insan, burada onun sayesinde bir araya gelmişti.

Tarık, arkasındaki iki polis memuruna dışarıda beklemelerini söyledikten sonra, geldiği ilk andan beri olduğu gibi Sarp' a bakmaya devam ediyordu. Oysa bana bakmasını isterdim. Benim tanıdığım, sevdiğim, güvendiğim Tarık gibi bakmasını isterdim.

"Elvan buraya geleceğini söyleyince, bir uğrayıp tanışayım dedim. Komiser Tarık Girgin." Diyerek Sarp' a elini uzattı.

Sarp, beni şaşırtacak derecede sakin görünüyordu. Sanki başka türlü davranmasını beklerdim ama onu o kadar da iyi tanımıyordum.

Elini Tarık' a uzatarak cevap verdi. "Hoş geldiniz komiserim. Sarp Bilgin. Ben de güzel sevgilimin arkadaşı kim diye merak ediyordum, değil mi sevgilim?" bana döndü, gözlerimiz buluştu. Kendine gel demek miydi bu bakış? Sanırım öyleydi. Gülümsedim. Çok sinirli olmama rağmen gülümsedim.

" Tabi, ben de tanıştıracaktım ama bu kadar çabuk değil." Dedim Tarık' a dönerek.

Tarık, imâmı anlamamış gibi yaparak Yiğit' e döndü ve onunla da tanıştı. Şimdi üçü tekli koltukta, biri masa başında olmak üzere oturan ve birbirini gergince süzen dört kişiydik.

Merve'nin kapıyı çakarak içeri girmesi ile gerginlik biraz dağılmıştı. Merve ikinci kez durumu kurtarıyordu farkında olmadan. "Ne içersiniz?" diye sorduğunda bizim hala kahvelerimiz olduğu için sadece Tarık cevap vermişti.

Simurg [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin