Bölüm 34

14.6K 700 161
                                    

Merhabalar. Havalar iyice ısınmaya başladı. Dışarıda olamadığımız için en güzeli okumak. Umarım bölümü beğenirsiniz. Yıldıza tıklamayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Aşkla kalın.💜

ELVAN

Harika başladığım sabah, bir kabusa dönüşmüştü ve bunun tek suçlusu yine bendim. Sarp'ın sıcak vücuduna yaslanmış bir şekilde uyandığımda, şimdiye kadar hayatımda bu olmadan nasıl mutlu olabildiğimi düşünmüştüm. İnsan gerçekten yaşamadığı şeyin cahiliymiş. Şimdi, onunla uyanmak nasıl bir şey bilirken, bir daha nasıl yalnız uyanmaya katlanacaktım?

Aptal Elvan!

Sarp sevgilisi olmamı istemişti. SARP. O, Yunan büstü gibi adam, sevgilisi olmamı istemişti. Fiziksel güzelliği bir yana, her ne kadar yanlış koşullarda tanışmış olsak da, Sarp hiçbir zaman beni incitecek bir şey yapmamıştı. Üstelik, fırsatı ve fiziksel üstünlüğü olduğu zamanlarda bile. Diğer erkeklere benzemiyordu o. Ve bu benzersiz adam, beni hayatında istemişti. Ben ne yaptım? Bir cevap bile vermeden, yanından kaçtım.

Korktum... Gerçek bu, korktum. Onun gibi bir adamı mutlu edebilecek kadar kadın görmüyordum kendimi. Ergen bir kız gibiydim. Hayatında bir kere bile bir erkekle öpüşmemişken, yüzlerce kadınla öpüştüğü muhtemel bir erkeği mutlu edemezdim. Daha ilerisini düşünemiyordum bile. Daha öpüşme aşamasını düşünmeye bile yeni başlamıştım.

Oysa kafama silah dayalıyken, kendi kendime ne güzel atıp tutmuştum. El ele yürüyecektim. Seni seviyorum diyecektim. Şimdi Sarp bana bunlar için bir kapı açmıştı ve ben o kapıyı çarpmakla kalmamış bir de kilitlemiştim.

Aferin Elvan!

Yeni kararlar almalıydım. Daha doğrusu eski kararıma geri dönmeliydim. İşlerimi hızlandırıp, bir an önce bitirmeli ve eylülde Antalya'da olmalıydım.

Evet!..

Neden içim rahat değil öyleyse, neden bu karar eskisi gibi mutluluk vermiyor bana?

Yiğit'in sesiyle iç hesaplaşmamdan sıyrıldım.

"Sen iyi misin?" Dedi.

Ellerimi sıktığımı şimdi fark ettim. Gevşeterek cevap verdim.

"Evet, iyiyim."

Arabayı kenara çekip durdu. Emniyet kemerini çıkardı. Bana doğru dönerek konuştu.

"Bak, Sarp bey de iyi görünmüyordu. Ben onu ilk defa böyle gördüm. Bir şey var biliyorum. İstersen anlatma ama yardımcı olabileceğim bir şey varsa..."

"Yok Yiğit, yok. Bu, biraz böyle kalmalı. Ama üstesinden geliriz. Endişe etme." Dedim ve kendimi gülmeye zorlayarak "Senin aslında bana anlatman gereken ama hala anlatmadığım başka bir şey var." Diyerek konuyu değiştirdim.

Bir süre bana bakarak iyi olduğumdan emin olduktan sonra gülümseyerek konuşmaya başladı.

"Biliyorum dokunulmaktan pek hoşlanmıyorsun, ama ben şimdi sana sarılıp teşekkür edeceğim. Sen de buna katlanacaksın." Dedi ve bana sarıldı.

Kocaman kahkahalar atmaya başladım. "Böyle sarılma da hiç görmedim. Önceden uyarılı. Teşekkürü hakedecek ne yaptım?" Diye sorduğumda az çok biliyordum ne söyleyeceğini. Beni bırakıp koltuğuna geri yaslandığında, " sanki bilmiyorsun." Dedi.

Onayladım. "Tahminim var ama sen anlat." Dedim.

"Sarp beyle kavga ettiğiniz gün, o gün, Simge'yi sahile götür dedin ya, herşey orada değişti. Sen neden benimle hiç konuşmuyorsun diye sordu bana. Önce şaşırdım, birşeyler geveledim. Sonra dedi ki Elvan diyor ki belki de benden hoşlandığın için konuşamıyormuşsun dedi. Öyle mi dedin sahiden?"

Simurg [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin