Bölüm 65

10.2K 584 265
                                    

Merhabalar. Keyifler nasıl?

Hikayemiz sona yaklaştı. Temposuna çok alıştım. Üstelik birden bire, karantina sıkıntısından başlamıştım. İki buçuk ayda 65 bölüm yayınladım. Ama yalan yok yoruldum da... Artık yavaş yavaş hikayeyi toparlayıp veda etme vakti.

Neyse gelelim bu bölüme.. Beğenirseniz yıldıza basın demeyeceğim. Beğenin! O kadar yazıyorum, emeğimi takdir edin 😄 Yorum da yazın.

Aşkla kalın.💜

SARP

Az önce babamı, ailesinin yanına yolcu ettim. İtalya'ya gitti. Ne garipti, ailesi demek. Sanki biz ailesi değilmişiz gibi....

Şimdi ise OZN Tekstil ile görüşmeye gittiğini söyleyip, aslında Beyza'yı görmeye giden, Elvan'ı bekliyordum. Beyza'nın canını sıkmamış olmasını umuyordum.

Kapı çalındı. "Gel." diye seslendim.

Elvan'dı gelen. Ayağa kalktım.

"Nasıl geçti? İşi aldın mı?" diye dalga geçtim.

Yüzündeki ciddiyet beni korkuttu. Beyza ile bir şey olmuştu ve bana mı kızmıştı acaba?

"Çay istiyorum." dedi ve koltuğa oturdu. Sesimi çıkartmadan gidip masamdaki telefona uzandım ve Merve'den çay rica ettim. Sonra gidip koltuğa yanına oturdum.

"Canını sıkan bir şey mi oldu?" diye sordum.

Yüzüme baktı gözünü hiç kırpmadan, uzun uzun baktı.

"Sarılsana bana." dedi ve bana doğru uzandı. Gittikçe endişeleniyordum. Ne zaman konuşmaktan kaçsa altından büyük bir sorun çıkıyordu.

Onu kendime çektim ve sıkıca sarıldım. Kafasının üzerine çenemi dayadım ve sessizce konuşmasını bekledim. Sabırla.

Merve, Elvan'ın çayını getirdi ama Elvan buna rağmen doğrulmadı ve çekilmedi, sarılmaya devam etti. Normalde güzel olabilecek bir şey şu an Elvan yaptığı için endişe vericiydi ve ben çok da sabırlı bir adam değildim. Tam konuşmaya başlayacaktım, daha doğrusu kızmaya başlayacaktım ki, yattığı göğsümden doğruldu ve konuştu.

"Babanı yolcu ettin mi?" diye sordu.

"Ettim Elvan, selam söyledi. Şimdi esas konuya mı gelsen?"

"Esas konu ne?"dedi.

"Şaka mı yapıyorsun? Görüşmeden bahsettiğimi biliyorsun." dedim. Beni bir saniyede nasıl bu kadar kızdırabildiğine şaşırdım.

O ise normal bir tavırla cevap verdi.

"Beyza'yla ilgisi yokmuş. Furkan Beyle görüştük." dedi.

Furkan.

"Beyza'nın kuzeni Furkan?" diye teyit almak istedim.

Furkan'ı eskiden beri, belki çocukluğumuzdan beri tanırdım. Hepimizin anneleri arkadaştı. Biz de hep beraber büyüdük. Aslında Beyza ile de çocukken çok karşılaşmıştık, bunu düğünde tanıştıktan sonra farkettik, ama o kız olduğu için onu hiç hatırlamıyordum. Oysa Furkan'la bahçede koşturduğumuzu, havuza girdiğimizi ve futbol oynadığımızı hatırlıyordum. Sonra hepimiz büyüdükçe farklı arkadaş gruplarına dahil olduğumuzda kopmuştuk ama ne zaman birbirimizi görsek hasret giderir, çocukken yaptığımız yaramazlıkları ve annelerimizi kızdırmak için bilerek kırdığımız kristalleri anlatır gülerdik. Furkan'ı severdim. Sanırım annemin cenazesinde de görmüştüm onu. Başsağlığı dilediğini hatırlıyordum.

Simurg [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin