Bölüm 59

9.7K 578 140
                                    

Merhaba sevgili okurlarım. Anji Hanım yaptı yapacağını. Elvanı ve Sarpı üzmeyi başardı. Bakalım Sarp Elvanı bulabilecek mi?

Bölümü beğenirseniz yıldıza tıklamayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Aşkla kalın.💜

SARP

Kemal'in aklına gelen her yeri kağıda yazmasını sabırla bekledik. O kadar yorgundum ki... Vücut yorgunluğundan ziyade beynim zonkluyordu. Kafamı ellerimin arasına alıp sıktım. Başımın ağrısına iyi geleceğini umdum.

Bu arada siniri yatışmış olan Betül, bize çay yapmıştı. Elimize birer kupa tutuşturdu. Yiğit'in bardağını verirken ona hitaben konuştu.

"Bu arada, biz tanışmadık. Yani tanıyoruz birbirimizi tabi ama, ben Betül." 

Yiğit, Betül'ün uzattığı eli hemen tuttu.

"Yiğit. Bu şartlarda tanışmak istemezdim." dedi.

Kemal yazmakta olduğu kağıttan kafasını kaldırdı.

"Valla Yiğit, kusurumuza bakma. Biz telaştan eşeklik ettik. Hoşgeldin." diyerek elini uzattı.

"Estağfurullah." dedi Yiğit mahçup bir sesle.

Kemal yazmaya devam etti. Saat sabaha ulaşmıştı. Kemal, aklındaki bütün yerleri yazınca, 

"İkiye ayrılalım." dedikten sonra yaptığı listeyi ikiye bölerek yarısını Betül'e uzattı.

"Canım, siz Yiğitle buralara bakın. Biz de Sarp'la diğer yerlere. Her baktığımız yerden sonra haberleşelim." dedi. 

Antalya'yı onlar çok iyi biliyordu. Böyle ayrılmak bizim için yararlı olacaktı. Yiğit' le ne kadar uğraşsak onlar kadar hızlı tarayamazdık her yeri.

"Tamam." Diyerek listeyi aldı Betül. Yiğit ayağa kalktı. Biz de onlarla birlikte evden çıktık ve dağıldık. Listedeki yerlerin hepsine bakmıştık. Saat öğleni bulmuştu. İstanbul'daki havanın aksine, burada güneş hala insanı yakacak kadar etkiliydi.

Kemal, sıcaktan benim kadar etkilenmiş görünmüyordu.

Telefonunu çıkartıp Betül'ü aradı.

"Betül, ne durumdasınız? Biz bir yer hariç her yere baktık." Dikkatle Betül'ü dinledi. Sonra cevap verdi.

"Tamam o zaman, son yerde buluşalım." diyerek kapattı.

"Son yer?" dedim.

"Mezarlık..." dedi. "Çok sık gitmez mezarlığa ama bazen de gidip saatlerce kalır orada, belli olmaz yani." dedi. 

Olabilir miydi? Onu mezarlıkta bulabilir miydik?

Hızlıca mezarlığa gittik taksiyle. Aynı anda, karşımızda duran taksiden de Betül ve Yiğit indi.

Hepimiz buranın elimizdeki son yer olduğunun farkındaydık. Betül konuştu.

"Bizim lise grubuna mesaj yazdım. Elvan'ı gören olursa haber verecekler. Taksici Birol abiye de söyledim. Diğer taksici abilere de haber edecek, sonuçta taksiye biner bu kız değil mi?" dedi bir umut.

Hep beraber içeri girdik. Anne ve babasının mezarını bu şekilde ziyaret etmek çok zoruma gitmişti. Birlikte gelmeyi isterdim. Saçma belki ama, beni tanıştırmasını isterdim. Böyle hiç olmamıştı.

Yan yana iki mezarın önünde durduk. "Ali Keskin, Sevgi Keskin"

Taze bırakılmış bir buket vardı. Kemal konuştu. 

Simurg [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin